Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nın 166/son maddesi gereğince açılmış fiili ayrılık nedeniyle evlilik birliğinin yeniden tesis edilememesi hukuki nedenine dayalı boşanma, kadının karşı davası ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ve ziynet alacağı davasıdır....

Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası, taraflardan davacı erkek tarafından şiddetli geçimsizliğe dayalı olarak açılmış ve dava; davacı tarafından davalının az da olsa kusurunun ispat edilememesi nedeni ile reddedilmiş, karar 14/09/2011 tarihinde kesinleşmiştir. Dinlenen tanık beyanları ile tarafların aşamalardaki dilekçelerinden, tarafların bu süre içerisinde bir araya gelmedikleri, müşterek çocukları nedeni ile zaman zaman bir araya gelmelerinin ortak hayatı yeniden tesis ettikleri şeklinde kabul edilemeyeceği anlaşılmakla mahkemenin açılan davanın niteliği gereği tarafların TMK'nun 166/son maddesi gereğince boşanmalarına karar vermiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalının boşanmaya ilişkin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....

Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. 2-Davalı kadının temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemeye gelince; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple tarafların herhangi bir kusurlu davranışı ispatlanamamıştır. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, Türk Medeni Kanununun 166/4.maddesinde yer alan fiili ayrılık sebebine dayanmaktadır. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı tarafından daha önce açılan boşanma davasının reddedildiği, kararın 25.2.2005 tarihinde kesinleştiği, bu tarihten başlayarak üç yıl geçtiği, bu süre zarfında ortak hayatın yeniden kurulamadığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Verilen boşanma kararı bu sebeple sonucu itibarıyla doğrudur. Boşanmaya sebep olan fiili ayrılıkta, ortak hayatı kurmaktan kaçınan ve bir başka kadınla fiilen evliymiş gibi yaşayan eşine şiddet uygulayan davacı tamamen kusurlu olup, davalıya yüklenebilecek bir kusur bulunmamaktadır....

      yaşamasına sebebiyet verdiğini, davacı karşı davalının 2009- 2010 yıllarında müşterek evi terk ettiğini, müvekkilinin, davalının hayatından endişe etmesi nedeni ile C....

      -TL istinaf başvuru harcı ile 80,70....

      İDM tarafından maddi tazminat ve ziynet eşyası talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verdiği karara karşı her iki taraf da istinaf itirazında bulunmuştur. 1- MADDİ TAZMİNATA YÖNELİK İSTİNAF TALEBİ İNCELEMESİNDE; "Dava, boşanmadan sonra açılan boşanma sebebine dayalı maddi ve manevi tazminat işleğine ilişkindir. Yapılan yargılama sonucunda Adana 6. Aile Mahkemesi 02/03/2017 tarih, 2016/684 esas 2017/180 karar sayılı kararı ile, tarafların boşanma ilamının fiili ayrılık süresine dayandığı, boşanma davasına dayanak olan Adana 5. Aile Mahkemesi'ndeki boşanma davasının feragat nedeni ile reddedildiği, fiili ayrılık süresine dayalı boşanma davalarında ilk davayı açanın fiili ayrılığa neden olduğu, sonraki dönemde de tarafların bir araya gelmedikleri dolayısı ile davalıya kusur atfetmenin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, davacı kadının süresinde istinaf yoluna başvurması üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılığa dayanılarak açılmıştır. Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası, taraflardan davacı kadın tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava; tarafların dava açıldıktan sonra birlikte yaşadıkları, daha önceki olayların affedildiği gerekçesiyle reddedilmiş ve 16.02.2011 tarihinde kesinleşmiştir....

        Oysa, fiili ayrılığı başlatan reddedilen boşanma davasının davacı erkek tarafından açıldığı, davacı erkeğin 29.07.2010 tarihinde davadan feragat etmesi sebebiyle reddedildiği, bundan sonra tarafların bir arada yaşamadığı anlaşılmaktadır. Davacı erkeğin boşanma davasından feragati, sözü edilen davaya kadar ki olaylardan dolayı davalının kusurlu kabul edilmesine mani olur. Feragatin hasıl ettiği kesin hüküm etkisi karşısında, artık önceki olaylardan dolayı davalı kusurlu addedilemez. Mahkemece davalı kadına yüklenen diğer kusurlara davacı erkek dava dilekçesinde dayanmamış olup, dayanılmayan vakıaların hükme esas alınması mümkün değildir (HMK m. 25/1). Bu durumda reddedilen boşanma davasını açarak fiili ayrılığa sebep olan davacı erkek boşanmada tam kusurludur. Davalı kadına atfedilebilecek bir kusur gerçekleşmemiştir....

          ile 250.000,00TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu