Gerekçe Uyuşmazlık, erkek tarafından fiili ayrılık nedenine dayalı açılan boşanma davasında davanın kabulü, kusur belirlemesi, davalının süresinde yoksulluk nafakası ve tazminat talebinde bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Niğde Aile Mahkemesi TARİHİ : 12/09/2014 NUMARASI : 2014/26-2014/554 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile tedbir ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, "Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan üç yıllık fiili ayrılık süresinde ortak hayatın yeniden kurulmadığı" gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, redle sonuçlanan boşanma dosyasında ve fiili ayrılık süresinde davacının kusurlu davranışı saptanmadığından davalının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir...
Aile Mahkemesi TARİHİ : 13/11/2014 NUMARASI : 2013/396-2014/806 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi, müşterek çocuk lehine iştirak nafakası hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı kadın dava dilekçesi ile Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde belirtilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebinde bulunmuş, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerini de bildirmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar , kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Asıl dava fiili ayrılık (TMK 166/son), karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına (TMK 166/1) dayalı olarak açılmıştır. Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası, taraflardan davacı-davalı erkek tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesinde düzenlenen evlilik birliği nin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış, dava davalı-davacı kadına atfı kabil bir kusurun gerçeklemediği gerekçesiyle reddedilmiş, taraflarca kanun yoluna başvurulmayarak 30.04.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava yasada öngörülen üç yıllık süreden sonra 27.05.2015 tarihinde açılmıştır. Tarafların boşan ma davasının reddinin kesinleşmesinden itibaren üç yılık sürede bir araya gelme dikleri anlaşılmaktadır....
DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı tarafından verilen 05/07/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2000 yılında evlendiklerini, bu evlilikten 2001, 2005 ve 2007 doğumlu müşterek üç çocuklarının olduğunu, davalının kendisini 2008- 2011 yılları arasında bir çok kez şiddet uyguladığı gerekçesi ile şikayet ettiğini, bu şikayetler neticesinde yargılandığını cezalar aldığını ve bu cezaların infaz edildiğini, davalı aleyhine Ordu Aile Mahkemesinde kendi açtığı 2012/183 esas 2013/891 karar sayılı dava dosyasında red kararı verildiğini, davalı ile 21/11/2013 tarihinden bu yana fiilen bir araya gelmediklerini davalının çocuklarla birlikte 7- 8 yıldır Trabzon'da ikamet ettiğini fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadının davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fiili ayrılık tek başına boşanma nedeni sayılamayacağı gibi, anlaşmalı boşanma koşullarının da oluşmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26.05.2010(Çrş)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fiili ayrılığın başlı başına boşanma sebebi olmamasına ve terk hukuki nedenine dayalı boşanma davasının bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.02.06.2010 (Çrş.)...
Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ...... tarafından kusur belirlemesi, reddedilen ...... ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı ......ın sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı ...... tarafından açılan ...... davası Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yer alan fiili ayrılığa dayanmaktadır. Fiili ayrılığa esas ilk ...... davası; davacı ...... tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava, davalı ......ın kusuru ve taraflar arasındaki geçimsizlik ispatlanamadığmdan bahisle reddedilmiştir....
Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan fili ayrılık sebebiyle boşanma kararı verilebilmesi için, daha önce boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış olan boşanma davasının reddine karar verilmiş ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmiş ve bu süre içinde her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulamamış olması gerekir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı davada tarafların kusur durumları belirlenirken, daha önce taraflar arasında görülüp kesinleşen boşanma davalarında belirlenen kusur durumları yanında fiili ayrılık süresinde gerçekleşen kusurlu davranışların da dikkate alınması gerekir....
Türk Medeni Kanununun 166. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı bir davası bulunmamaktadır. Münhasıran özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan bir boşanma davasında genel boşanma sebebine (TMK m.166/1) dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir. Zira hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ( HMK m. 26/1). Davalı-karşı davacı erkek eşin delillerinin zina nedenine dayalı dava çerçevesinde değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m.185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m.169)....