Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın tarafından açılan asıl dava ayrılık davası olup, davalı-davacı erkek tarafından ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı birleşen boşanma davası açılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda asıl dava reddedilerek birleşen boşanma davası kabul edilmiş ve boşanma ve boşanmanın ferilerilerine hükmedilmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/05/2018 NUMARASI : 2016/783 ESAS - 2018/388 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından açılan Ankara 6. Aile Mahkemesinin 2011/862 esas sırasında görülen boşanma davasının red ile sonuçlandığını, kesinleştiğini, dört yıla yakın bir süre geçmesine rağmen tarafların bir araya gelmediklerini, bu süreçte davalı tarafından açılan dava sonucunda Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/388 esas, 2014/371 karar sayılı ilamı ile müvekkilinin toplam 700 TL nafaka ödemeye mahkum edildiğini belirterek tarafların fiili ayrılık sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini istemiştir....

    Fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi olmayıp, terk hukuki sebebine dayalı bir boşanma davası da bulunmamaktadır. Bu halde davanın reddi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.10.2017(Pzt.)...

      Davacı vekili tarafından açılan dava TMK 166/4 maddesi kapsamında ortak hayatın yeniden kurulamaması (fiili ayrılık) nedenine dayalı boşanma davası olup, Mahkememizin 2012/320 E- 2014/509 K sayılı kararında davacının boşanma davası açtığı ve davanın reddine karar verildiği, kararın 04/02/2016 tarihinde kesinleştiği, bu kararın kesinleşmesinden itibaren 3 yıllık süre geçtiği ve taraflar arasında ortak hayatın kurulamadığı dosya kapsamından ve tanık beyanlarından anlaşılmıştır. Bu itibarla TMK'nun 166/4 maddesinde yer alan boşanma koşullarının gerçekleştiği ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kanaatine varıldığından tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Boşanma davası eylemli ayrılık nedenine (TMK.166/son) dayalıdır. Bu davaya dayanak oluşturan 2002/141 esas sayılı boşanma davası retle sonuçlanarak 4.2.2003 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı, ilgili dava dosyasına yönelik olarak daha önce de aynı hukuki nedene (TMK.m.166/son) dayalı davasını 6.2.2006 tarihinde açtığı halde 11.4.2006 tarihinde davasından feragat etmiştir. Feragat kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Davacı 2002/141 esas sayılı davaya dayanarak açtığı 2006/29 esas sayılı davasından feragat ettiğinden; artık aynı dava dosyasına (2002/141 esas) dayanarak aynı hukuki sebeple dava açamaz. Boşanma davasının bu nedenle reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ortaca 1. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 20.11.2013 tarih ve 2013/372 E., 2013/920 K. sayılı karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 2 . Hukuk Dairesinin 03.06.2014 tarih ve 2014/4690 E,. 2014/12258 K. sayılı kararıyla bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, fiili ayrılık sebebine dayalı (TMK m.166/4) boşanma istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalının temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesine ait yukarıda esas ve karar numarası belirtilen karar ile bozulmuştur....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, davanın reddi ve ayrılık kararı yönünden; davalı kadın tarafından ise ayrılık kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, davacı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasıdır....

            Aile Mahkemesinin 2018/1059 Esas sayılı dosyasında davalı kocanın davacı kadının annesine telefonla tehdit mesajları gönderdiği, bu konuda tanık Özgenur'un iddiayı doğrular beyanlarının bulunduğu, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiği" gerekçesiyle erkeğin; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) ve zina (TMK md. 161) nedenlerine dayalı boşanma davaları, erkeğin birleşen; zina (TMK md. 161) nedenine dayalı boşanma davası ile kadının birleşen; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin birleşen; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davasının ispat edilemediğinden reddine karar verilmiş ise de, toplanan delillerden; kadının birleşen davaya (Antalya 12....

            Aile Mahkemesinin 2010/951 esas, 2010/1265 karar sayılı dosyasında 04/03/2008 tarihinde açılan birleşen bağımsız tedbir nafakası davasının kabul edildiği, erkeğin ise aynı dosyada 14/03/2008 tarihinde açmış olduğu boşanma davasının reddedildiği, kararın 11/02/2011 tarihinde kesinleştiği, kadının bağımsız tedbir nafakası almaya devam ettiği ve önceki boşanma davasının açıldığı tarihten sonra kadının herhangi bir kusurlu davranışının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı kadın, davaya cevabında fiili ayrılık döneminde bir araya gelmediklerini beyan etmiş, daha sonra vekili tarafından verilen dilekçede tarafların ortak hayatı kurmak üzere bir araya geldikleri ileri sürülmüş, davalı-karşı davacı kadın ve tanıkları da bu yönde anlatımda bulunmuşlardır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın 21.02.2011 tarihinde açmış olduğu boşanma davasından feragat etmiş ve bu tarihten önceki erkekten kaynaklanan kusurlu davranışları atfetmiştir. Fiili ayrılık döneminde erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın varlığı kanıtlanamamıştır. O halde reddedilen ilk davayı açarak fiili ayrılığı başlatan ve boşanma nedeni yaratan davacı kadın boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda tam kusurludur. Kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi koşulları oluşmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

                UYAP Entegrasyonu