Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 17.03.2005 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesinden kaynaklanan gecikme ve değer kaybı alacağının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının değer kaybına ilişkin karara yönelik temyiz istemleri yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Davalı cevabında tapu ferağının zamanında verilmediğini inşaatın bu yüzden geciktiğini savunmuştur....

    KARAR Davacı, 1987-1988 tarihli noter satış vaadi senedi ile 754 ada 17 parselde davalıların hissesini satın ve zilyetliğini devraldığını, bu yerde senelerce Tavukçuluk yaptığını, taşınmazın kamulaştırıldığı ortaya çıkınca tapu kaydı davalılar adına olduğundan kamulaştırma bedelinin arttırılması için davalıların dava açtığını, asli müdahale talebinin reddedildiğini, alınan kamulaştırma bedelinin ihtara rağmen kendisine verilmediğini ileri sürerek 117.027,00 YTL nin 22.5.2002 tarihinden faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmediğini, ferağa icbar için dava açılmadığını, zamanaşımının dolduğunu, esasen bu sözleşme karşılığında para alınmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, BK 125 maddesi gereği zamanaşımının dolduğuna dayanılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

      Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamından taraflar arasında davanın konusunu oluşturan satış vaadi sözleşmesine dayalı ferağa icbar davasının açıldığı ve 2010/235 esasta derdest olduğu anlaşılmaktadır. Davacının, dava hakkına sahip olması dava açabilmesi için yeterli değildir. Bundan başka dava açmakta hukuki yararının bulunması gerekir. Hukuki yarar dava şartlarındandır. Dava ile erişilmek istenen amaç, aynı güvenle fakat daha basit bir yol ile gerçekleşebilecekse o konuda dava açılmasında hukuki yarar yoktur. Görülmekte olan davada savunma olarak ileri sürülmesi mümkün olan bir husus, ayrı bir dava konusu yapılamaz. Bu nedenle davacının bu davayı açmakta hukuki yararı yoktur....

        ün yapmış olduğu muvazaalı işlemlerle dava konusu taşınmazı davalı (...) ...' e devrettikleri ve yapılan devrin muvazaalı olarak gerçekleştiği sonuç ve vicdani kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalı ... aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının husumet nedeniyle reddine, davalı ... Erem (...) aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. B. İstinaf Sebepleri 1....

          Somut olayda, takip dayanağı ilamda, boşanmış olan alacaklı eş diğer boşandığı eşten , kendisinin boşanma ilamı hükmünde ( taşınmazın ½ hissesinin kendisine ait olduğunun tespitine, rızai devir olmadığı takdirde ferağa icbar davası açmasında muhtariyetine ilişkin) de tespit edildiği gibi, taşınmazın ½ hissesine sahip olduğu halde, borçlunun edimin yerine getirilerek tapuyu vermediği gibi taşınmazın tapusunu muvazalı olarak üçüncü kişiye devir ettiğinden, tapu iptal tescil isteminde bulunmuşsa da, anılan yasal düzenlemeler ve de içtihadı birleştirme kararı gereğince, alacaklı adına tescile hüküm verilemeyeceği, yanlızca hisse bedeline hükmedilebileceğinden, takip dayanağı ilamada taşınmazın aynının ihtilaf konusu olmadığı anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.05.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal, tescil, karşı dava olarak da sözleşmenin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, karşılık davanın reddine dair verilen 18.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 26.09.1978 günlü biçimine uygun düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanılarak açılmış ferağa icbar suretiyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılardan ....., davayı kabul etmiş, diğer davalılar satış vaadi sözleşmesinde kararlaştırılan bedelin ödenmediğini, davacının iyiniyetli olmadığını, davanın reddini savunmuştur....

              takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı ... dışındaki davalılar ve birleşen davada davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2)Asıl ve birleşen davalar, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı ferağa icbar, olmaması halinde tazminat istemlerine ilişkindir....

                -K A R A R- Davacı arsa sahibi vekili, davalı kooperatifle murisleri...ve diğer paydaşların 20.09.1990 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, buna göre 143 parsel sayılı taşınmaza yapılacak 100 daireden 20 adedinin kendilerine verileceğinin ve dairelerin 32 ayda teslim edilmesi kararlaştırıldığı halde, halen teslim edilmediğini, ancak davalının kendi aleyhlerine açtığı ferağa icbar davasından sonra, davalıyla kendilerine 60.000,00 TL ödemesi için anlaştıklarını, fakat davalının bu parayı da ödemediğini ileri sürerek, şimdilik 6.200,00 TL'nin davalıdan ticari faiziyle tahsilini talep etmiştir. Davalı yüklenici vekili, öncelikle zamanaşımı defilerinin kabulünü, davacıların kendilerine ait 2 adet bağımsız bölümü teslim aldıklarını, 01.11.1999'da birine oturup diğerini kiraya verdikleri halde şimdi, bağımsız bölümleri teslim almadıklarını söylediklerini, kendilerinin açtığı ... 1....

                  Davacının davalı müteahhidin dava dışı kooperatif ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre davalıya kalacak yerlerden 27 nolu bağımsız bölümü 28.1.2003 tarihli noterde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı hususları taraflar arasında ihtilaflı değildir.Dava konusu satış sözleşmesinde davalı taşınmazı 1 yıl içinde tamamlayıp teslim etmeyi taahhüt etmiştir.Davacı açtığı ferağa icbar davası ile satılan yerin adına tapuya kayıt ve tescilini sağlamış,ancak tamamlanıp teslim edilmemesi nedeniyle kira tazminatı ödenmesini talep etmiştir.Sözleşmede her ne kadar zilyetliğin teslim edildiğinden bahsediliyor ise de yapılan keşif sonucu satılan yerin inşaatına henüz başlanmadığı da belirlenmiştir.Buna göre davacının talebi satılan taşınmazın tesliminin gecikmesi nedeniyle kira tazminatı talebinden ibarettir.Davacı dava dilekçesinin sonuç kısmında ecrimisil alacağı olarak talepte bulunmuş ise de dava dilekçesinin içeriğinde satın aldığı taşınmazın teslim edilmemesi...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar, arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03.05.2013 gün ve 2013/4392 - 6683 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede ise tazminat istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinde dava konusu taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti kurulduktan sonra ferağ verileceğinin kararlaştırıldığı ancak bu şartın gerçekleşmediği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine, ikinci kademedeki tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu