Mahkemece, davacı ... yönünden davanın kabulüne, davacı ... yöününden ise davanın kısmen kabulü ile davacının takip dosyasında takip tarihi itibariyle 2.100,00TL asıl alacak ve 78,81TL faiz toplamı 2.178,81TL borçlu olduğunun, bu miktar dışında borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ...’un tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava haksız şart iddiasına dayalı menfi tespi talebine ilişkindir. Davacı ... takibe konu sözleşmeyi ve bonoları kefil olarak imzaladığını iddia etmiş, mahkemece de, davacı ...’nin kefil olduğu, kefaletin adi kefalet niteliğinde olduğu, asıl borçluya müracaat etmeden kefile gidilemeyeceği gerekçe gösterilerek adı geçen davacının davasının kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, davalı yanca düzenlenen ... seri nolu faturanın davacılara tebliğine ve bu faturaya konu ürünlerin teslimine dair kanıtlayıcı belgelerin davalı yanca sunulamaması, davacıların anılan faturaya konu malların taraflarına teslim edilmediğine ilişkin yemin beyanlarına göre, davanın kabulüne, davacıların davaya konu (3) çek nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, ... İcra Müdürlüğü’nün 2003/2229 nolu dosyasında yapılan takipten dolayı ve İİK.nun 72/5. maddesi gereğince % 40 oranında olan 1.720.000.000....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalının müvekkili ile ilgisi olmayan ve dava dışı ... adına düzenlenmiş olan bir faturaya dayalı olarak müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, müvekkilinin takipten haberdar olmaması nedeniyle takibin kesinleştiğini, müvekkilinin hiçbir borcu olmamasına rağmen haciz baskısı altında 8.375,00 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını belirterek 8.375,00 TL'nin davalıdan istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, dava dışı şahıs ile davalı şirket arasındaki ticari satımdan kaynaklanan ipoteğe dayalı takipten dolayı menfi tespit isteğine ilişkin olup, tarafların sıfatı ve uyuşmazlığın ticari niteliğine göre, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.1.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, bonoya dayalı yaptıkları takip dosyasında hacze gidildiğinde borçlu davacı tarafından banka ödeme dekontu sunulması üzerine ilgili icra dosyasından feragat edileceğinin ve senedin icra dosyasından teslim alınabileceğinin borçluya bildirildiğini, akabinde takipten feragat ettiklerini, buna rağmen davacının bonoyu almadığının anlaşılması üzerine noter ihtarnamesi ile davacıya bonoyu icra müdürlüğünden alabileceğini ihtar ettiklerini, davacının buna rağmen bonoyu teslim almayıp işbu menfi tespit davasını açmakta hukuki yararının olmadığını, bu davanın açılmasına kendilerinin sebep olmadığını, cari hesap alacağına dayalı takibin ise derdest olduğunu, müvekkili ile davacı arasında mal alışverişine dayalı ticari ilişki mevcut olup, davacının muhtelif tarihli faturalardan dolayı... borcu olduğunu beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Bu durumda davacıların takip dayanağı bonoya dayalı icra takibinden dolayı borçlu olmadığı anlaşılmakla davacıların menfi tespit davasının kabulü gerekirken reddedilmesi ve istinaf talebinin esastan reddi doğru olmamış,istinaf mahkemesinin kararının bozulması gerekmiştir. 2- Davacıların istirdat talebine gelince, davacıların takipten dolayı borçlu olmadıklarına ilişkin menfi tespit davasının kabul sebebi protokol gereği 122.000 TL’lik ödemedir. Bu itibarla protokol nedeniyle yapılan ödemenin istirdadı talebinin reddi isabetli olup, davacıların istirdat talebine yönelik temyiz isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA,(2) nolu bendde açıklanan nedenlerle davacıların istirdat talebine ilişkin temyiz isteminin reddine, dosyanın HMK’nın 373/1 maddesi gereğince kararı veren ilk derece mahkemesi olan ... Asliye Hukuk Mahkemesine ve karardan bir örneğinin ......
Somut uyuşmazlıkta, davacı, dava dilekçesiyle, hem geçersiz çeke dayalı takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine hem de hizmet alınmadığı için sözleşme ilişkisi kapsamında davalıya her hangi bir borcu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, senedin nama yazılı ve taksit tutarında düzenlenmediğinden bahisle, çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ise de taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinden kaynaklı menfi tespit talebi hakkında gerekçe ve hükümde olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece, bu yön göz ardı edilerek hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirmiştir. 2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir....
Mahkemece, toplanan delillere göre, her nekadar dava menfi tespit davası olarak açılmış ise de talebin şikayet niteliğinde olup başvuru merciinin İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, imza inkarına dayalı menfi tespit davası olup, dayanağını İİK'nın 72. maddesinden almaktadır. İİK'nın 72. maddesinde, borçlunun takipten önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açabileceği düzenlemiştir. İİK'nın 72. maddesi uyarınca açılan davaların genel mahkemelerde görülmesi gerektiği düşünülmeden yazılı gerekçe ile İcra Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında yapılan sözleşme ile davacının davalıdan Edremit Havaalanı apronuna dökülmek üzere hazır beton satın aldığı, karşılığında değişik miktar ve tarihli çekler keşide ederek verdiği, 60.000,00 TL'lik çeklerin tahsil edildiği, diğerlerinin ödenmemesi üzerine davalı tarafından davacı aleyhine 13 adet faturaya dayalı olarak icra takibi yapıldığı, davacının alınan betonun ayıplı olduğu derdest davanın açıldığı, dava konusu betonun ayıplı olduğu, bundan dolayı kırılıp sökülmesi, taşınması, uzaklaştırılması ve yenisinin dökülmesi masraflarının toplam 116.038,40 TL olup, yapılan takipten dolayı bu miktardaki asıl alacak ile faturaya dayalı takip yapıldığı, alacaklının borçlu olan davacıyı daha önce temerrüde düşürmediği, takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilemeyeceği için işlemiş faiz yönünden borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı tarafından davacı aleyhine...