Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş Mahkemesi’nin 2009/607 esas sayılı dosyasında davacının sürekli bakım ve yardıma muhtaç olduğunun tespiti ile almakta olduğu sürekli iş göremezlik gelirinin %50 oranında artırılması, aylığın bağlandığı tarihten bu yana oluşacak farkın yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi isteminde bulunduğu, yapılan yargılama neticesi “davanın kabulü ile davacının maaşına 10.01.2002 tarihinden itibaren hesaplanmak üzere 506 SK’ nun 20/2 fıkrası gereğince sürekli ve tam maluliyet oranı üzerinden bağlanmasının gerektiğinin tespitine, davacının sürekli bakıma muhtaç olması nedeniyle 1. fıkraya göre tespit edilecek maaş miktarının 10.01.2002 tarihinden itibaren % 50 oranında artırılmasına,” şeklinde verilen kararın Dairemizin denetiminden geçerek onama ilamı ile kesinleştiği, yapılan bu yargılama öncesi Kurum tarafından %72 maluliyet oranı üzerinden yapılan sürekli iş göremezlik geliri hesabının yargılama sonucunda %100 maluliyet oranı ile yeniden hesaplanarak fark sürekli iş göremezlik geliri...

    Ancak çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. ...364. maddesinde ise; herkesin yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir. Yardım nafakası aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmayacağı gibi, aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu bağlamda okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir....

      Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 15/10/2015 tarihli heyet raporunda belirtildiği üzere sereplar ve sebellar adrofi, denge bozukluğu, yürüme güçlüğü teşhisi ile %52 malül engelli bir vatandaş olduğunu, büyük oranda 3.kişilerin yardımına muhtaç duruma geldiğini, her ne kadar davacı kendisi için yoksulluk nafakası talebinde bulunmuş ise de, davacının yoksulluk nafakasından harici feragat ettiğini ve bir protokolle de hüküm altına alındığını, davalı müvekkilin kendisinin yardıma muhtaç olduğu hususu dikkate alınarak yoksulluk nafakası yönünden hakkın kötüye kullanımı niteliğindeki davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kısmen kabulü ile Konya 4....

      nın yanına giderek abla ben ... abiyi tanıyorum köyünüzde fakir varsa bu paraları onlara versin" dediği müştekinin paraları bir an için aldığı ve şüpheliye cevaben "bizim köyümüzde fakir yok, zaten beş haneyiz" dediği, bu şekilde şüpheli ... ile müştekinin yürümeye devam ettikleri, bu sırada şüpheli ...'in ... ve ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, yanında temyiz dışı sanıklarla birlikte katılanın yanına gelerek fakir kişilere yardım yapmak istediğini ancak yardım yapacağı kişinin üzerinde bulunan tüm parayı okutması gerektiğini söylediği, katılanın kendisinin de fakir olduğunu ve yardım kabul edebileceğini belirtmesi üzerine, “hoca” olarak hitap ettikleri bir şahsın yanına giderek katılandan üzerinde bulunan 885-TL parayı aldıkları ve bir binadan içeriye girdikleri, dışarda bir süre bekleyen katılanın da içeriye girdiği ancak kimsenin olmadığını farkettiği, bu suretle sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın savunmaları, katılan beyanları, teşhis ve tüm dosya kapsamından göre, sanığın değişen suç vasfına göre üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği sabit olmakla, bu gerekçelere...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık ile açık kimliği tespit edilemeyen bir kişinin dolandırıcılık yapmak için daha önceden aralarında anlaştıkları, bu kapsamda mağdurun yanına gelerek oğlunun arkadaşı olduklarını söyleyip güven telkin ettikleri, akabinde amcalarının trafik kazasında öldüğünü, 40.000 TL parayı fakirlere dağıttıklarını belirtip çevresinde fakir olup olmadığını sordukları, mağdurun bir fakir var demesi üzerine 1000 TL verdikleri, daha sonra senin ne kadar paran varsa ona göre okutalım diyerek mağdurun cebinden çıkardığı parayı alıp saydıkları, durumdan şüphelenen mağdurun parasını alarak cebine koyduğu, akabinde kaçmakta olan sanığı yakalayıp şikayetçi olduğunun iddia edildiği olayda, sanık savunması, mağdur ifadesi ve tüm dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu...

            Dağıtım A.Ş.' den bu işi alt taşeron sıfatı ile alan davacının çalışanlarının dağıtılmak üzere kendilerine tevdii edilen kredi kartlarını kullanarak harcama yapmalarından dolayı davacının ödemek zorunda kaldığı bedelleri alışveriş sırasında gerekli kontrolleri yapmamak sureti ile kusurlu davranan davalı üye işyerinden rucuen tazmini istemine ilişkin bulunmasına ve bu durum itibari ile tacirler arasındaki haksız fiil niteliğinde olmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 7.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 27.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              ı) Korunmaya, bakıma ve yardıma ihtiyacı olan kişilere hizmet sunumu insan haysiyet ve vakarına yaraşır şekilde yerine getirilir. (...)...

                Çözüm Merkezinden nakdi yardım alması maksadıyla, Fatih Mahallesinde oturduğu ve fakir olup yardıma ihtiyacı olduğuna dair fakirlik ilmühaberi düzenlediği, sanık ...'in ise fakirlik ilmühaberine özürlü olduğuna dair sağlık raporunu ekleyerek müracaat ettiği ve 500 TL nakdi yardım aldığı, sanık ...'un ise sanık muhtarın oğlu olup, babasının olmadığı bir zamanda muhtarlığa gelen ...e mahallede ikamet etmediğini bildiği halde, babası sanık ... tarafından daha önce mühürlenmiş ve imzalanmış şekilde hazır bulundurulan fakirlik ilmühaberini doldurarak adı geçene verdiği, bu şekilde sanıklar Cemal ve İsmail'in atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia ve kabul olunması, yapılan incelemede, dosyadaki mevcut belgelere göre adlarına ilmühaber düzenlenen ...'ın %45 özürlü, soruşturma aşamasında vefat eden ...'...

                  Mahkemesi Davacılar ... kazası sonucu maluliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılardan ... ve ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava 22.12.2005 tarihinde meydana gelen ... kazası sonucu yardıma muhtaç %100 oranında sürekli ... göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararları ile annesi ve kardeşinin manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece sigortalının maddi tazminat isteminin kabulüne, sigortalı ile annesi ve kardeşinin manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalılardan ... ile ... vekillerince temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu