Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2021 NUMARASI : 2021/623 ESAS - 2021/1358 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan ilamlı takibe dayanak ilamda 87.840,00- TL+KDV tutarındaki gecikme tazminatına hükmedildiğini, alacaklının bu tutara KDV ekleyerek takibe koyduğunu, ancak fatura kesmediğini, alacaklının fatura kesmeden KDV'yi talep edemeyeceğini, bu nedenle takibin iptali gerektiğini, ayrıca ilamda faize yönelik hüküm bulunmadığını, alacaklının hangi miktar ve orandan faiz talep ettiğini belirtmeksizin fahiş faiz talebinde bulunduğunu, bu nedenle icra emrinin fazla...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE PAY ORANINA TESCİL, MÜMKÜN OLMAZ İSE TENKİS Taraflar arasındaki davadan dolayı .... Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 13/3/2012 gün ve 2008/461 esas 2012/44 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 19.11.2012 gün ve 9465-13348 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK.'nun 440.maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır. Bu nedenle, 6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollamasıyla karar düzeltme isteğinin REDDİNE, davalıdan usulün 442/3. maddesi ve 4421 sayılı Yasa gereğince takdiren 219.00.-TL para cezası ile 50.45.-TL red harcının alınarak Hazineye gelir kaydına, 2.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Alacaklı vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; takip dayanağı ilamda ticari faize hükmedildiğini, işlemiş faizin ticari faiz üzerinden talep edildiğini, takip sonrası dönem için ise hataen yasal faiz talebinde bulunulduğunu, icra müdürlüğünce yasal faiz üzerinden yapılan dosya hesabının hatalı olduğunu ileri sürerek ilama uygun şekilde ticari faiz uygulanarak bakiye alacak miktarının belirlenmesini talep etmiştir....

      Öte yandan şikayetçinin şikayet nedenleri arasında faize faiz istenilemeyeceği şikayeti de bulunmaktadır. ........ Mahkemesi'nce bu konu karar gerekçesinde tartışılmamış ve bu hususta açıkça olumlu ya da olumsuz karar verilmeden itirazın reddine karar verilmiştir. TC ........sı'nın 141/III. maddesine göre; Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Faize faiz talep edilemeyeceği yönündeki şikayet hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminata hükmedilen ilamların icrasında, kararın kesinleşmesine kadar ilamda yazılı faize, kararın kesinleşmesinden sonra ise Anayasa'nın 46/son hükmünde yazılı faiz oranı uygulanmalıdır (Yargıtay 12.HD 2021/2405 E, 2021/3515 K). Dosyadaki bilgi ve belgelere; takip talebinde ve icra emrinde istenen faiz türünün ve tarihlerinin yukarıda değinilen ilkelere uygun olmasına, bu hususun yerleşik Yargıtay uygulaması ile uyumlu olmasına, mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda da görüleceği üzere davacı borçlu aleyhine fazla faiz hesaplanmamış olmasına, kararın kesinleşmesi ile derhal takibe konulmasına yasal engel bulunmamasına, davalı alacaklının şikayet sebebiyle kendisini vekille temsil ettirmesi sebebiyle vekalet ücreti takdirinin yerinde olmasına göre ilk derece mahkemesince talebin nitelendirilmesinde, delillerin değerlendirilmesinde ve verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....

        Kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminata hükmedilen ilamların icrasında, kararın kesinleşmesine kadar ilamda yazılı faize, kararın kesinleşmesinden sonra ise Anayasa'nın 46/son hükmünde yazılı faiz oranı uygulanmalıdır (Yargıtay 12.HD 2021/2405 E, 2021/3515 K). Dosyadaki bilgi ve belgelere; takip talebinde ve icra emrinde istenen faiz türünün ve tarihlerinin yukarıda değinilen ilkelere uygun olmasına, bu hususun yerleşik Yargıtay uygulaması ile uyumlu olmasına, mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda da görüleceği üzere davacı borçlu aleyhine fazla faiz hesaplanmamış olmasına, kararın kesinleşmesi ile derhal takibe konulmasına yasal engel bulunmamasına, davalı alacaklının şikayet sebebiyle kendisini vekille temsil ettirmesi sebebiyle vekalet ücreti takdirinin yerinde olmasına göre ilk derece mahkemesince talebin nitelendirilmesinde, delillerin değerlendirilmesinde ve verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....

        Kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminata hükmedilen ilamların icrasında, kararın kesinleşmesine kadar ilamda yazılı faize, kararın kesinleşmesinden sonra ise Anayasa'nın 46/son hükmünde yazılı faiz oranı uygulanmalıdır (Yargıtay 12.HD 2021/2405 E, 2021/3515 K). Dosyadaki bilgi ve belgelere; takip talebinde ve icra emrinde istenen faiz türünün ve tarihlerinin yukarıda değinilen ilkelere uygun olmasına, bu hususun yerleşik Yargıtay uygulaması ile uyumlu olmasına, mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda da görüleceği üzere davacı borçlu aleyhine fazla faiz hesaplanmamış olmasına, kararın kesinleşmesi ile derhal takibe konulmasına yasal engel bulunmamasına, davalı alacaklının şikayet sebebiyle kendisini vekille temsil ettirmesi sebebiyle vekalet ücreti takdirinin yerinde olmasına göre ilk derece mahkemesince talebin nitelendirilmesinde, delillerin değerlendirilmesinde ve verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2013/7105 Esas sayılı dosyasında faize itirazın kabulü ile icra emrinde 4.111,86 TL olarak talep edilen kıdem tazminatı işlemiş faiz alacağının 2.694,55 TL olarak düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu tarafça, temyize konu şikayet ile aynı gün .... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/559 Esas sayılı dosyasında yapılan şikayet başvurusunda da takip dayanağı ilama dayalı olarak birden fazla takip başlatıldığından bahisle .... İcra Müdürlüğü'nün 2013/7106 Esas sayılı takibin iptalinin talep edildiği, anılan şikayetin 08.10.2013 tarihinde karara bağlandığı görülmektedir. Bu durumda, aynı konuda derdest bir şikayet mevcut olduğundan, Mahkemece derdestlik nedeniyle ret kararı karar verilmesi gerekirken şikayetin esasının incelenerek hüküm kurulması isabetsizdir....

          Somut olayda; 17.9.2012 tarihinde başlatılan ilamlı icra takibinde borçluya öncelikle 24.9.2012'de icra emri tebliğ edildiği, takip konusu ilamın Yargıtay'ca bozulması ve bozma ilamı üzerine mahkemesince yeniden karar verilmesi üzerine alacaklının talebi ile bu yeni ilama uygun ikinci bir icra emrinin borçluya 26.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, bu icra emrinde işlemiş faiz istenmediği, işleyecek faiz oranlarının da takip konusu ilama uygun olarak yazıldığı, borçlunun icra mahkemesine şikayet yoluyla başvuru tarihinin 02.02.2015 olup, bu tarihten önce icra müdürlüğünce yapılmış 28.01.2015 tarihli bir dosya hesabı bulunduğu ve borçlunun şikayet dilekçesinde bilirkişi tarafından dosya borcunun hesaplanması talebinin de olduğu anlaşılmakla, bu hali ile istemin icra müdürlüğünce yapılan 28.01.2015 tarihli dosya hesabında işletilen toplam 43.345,26 TL faize yönelik şikayet olduğunun kabulü gerekmektedir....

            Faize faiz yürütülmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 121/2 (BK 104/son) maddesi gereğince mümkün değildir. 3095 sayılı Kanunun 3. maddesinde kanuni faiz ve temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz yürütülemeyeceği, bu konuya ilişkin Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin saklı olduğu belirtilmiştir. TTK' nın ticari işlerde faiz serbestisini ve mürekkep faizi düzenleyen "ticari işlerde faiz" başlıklı 8. maddesinin 3. fıkrasında ise, ödünç para verme işlerinde bankalar, tasarruf sandıkları ve tarım kredi kooperatifleri hakkında hususi hükümlerin saklı bulunduğu belirtilmiştir. Bu madde kapsamında değerlendirilebilecek olan kapitale dönüşen faiz alacağı, ancak paranın faiz geliri elde etmek amacıyla ödünç verilmesi veya herhangi bir şekilde bir süre borçluda kalması üzerine faiz ödenmesinin öngörüldüğü hallerde söz konusu olabilir (HGK'nın 31/03/2004 tarih ve 2004/12- 163 esas, 2004/184 kara sayılı ilamı)....

            UYAP Entegrasyonu