WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçluları tarafından icra müdürlüğünce yapılan dosya kapak hesabının iptali talebine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı tarafından dava dilekçesinde takipten sonraki dönemde işleyen faiz hesabı yapılırken faiz oranları yıllara göre değiştiği halde, takibin açıldığı tarihteki faiz oranlarına göre ana paraya faiz işletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek şikayet yoluna başvurulmuş ve takipten sonraki dönemde işleyen faize yönelik şikayet süresiz şikayete tabi ise de, takipten sonraki dönemde işleyen faize yönelik bu şikayet ancak takip dosyasının infazına kadar mümkün olup, dosya infaz edildikten sonra takipten sonra işleyen faize yönelik olarak süresiz şikayet imkanı bulunmamaktadır....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3307 KARAR NO : 2023/2562 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2022 NUMARASI : 2022/198 ESAS, 2022/380 KARAR DAVA KONUSU : FAİZE VE FAİZ ORANINA ŞİKAYET KARAR : Aydın 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/198 Esas, 2022/380 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Aydın İcra Dairesi’nin 2022/302 Esas sayılı dosyasında davacının 3. kişi konumunda olduğunu, ancak davayı açmakta hukuki yararı olduğunu, müvekkilinin, Aydın İli, Didim İlçesi, Efeler Mah., Koca Mustafa Caddesi, No:2 adresindeki taşınmazı 3. kişiden satın aldığını, Didim 2....

Somut olayda, takip dayanağı ilamda TTK. 8. maddesinde yer verilen faize faiz yürütülecek alacak söz konusu değildir. İlamda açıkça faiz alacağı olarak belirlenen miktar için faiz istemi yasaya aykırıdır. O halde, faize yönelik şikayetin yukarıda belirtilen ilkeler ışığında değerlendirilerek ve gerektiğinde bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi yerine, eksik inceleme ve faize faiz yürütülmesi şeklinde yapılan hesaplamaya dayalı hatalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması isabetsizdir....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda; İlk Derece Mahkemesi karar gerekçeleri tekrar edilerek istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Şikayet ve istinaf dilekçesi içeriği tekrar edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, icra emrinin ilama aykırı olduğu, ilamın bölünerek iki ayrı takibe konu edildiği, faize faiz talep edildiği ve faiz başlangıç tarihlerinin hatalı olduğundan bahisle ... İcra Müdürlüğünün 2020/40222 E. ve 2019/31900 E. sayılı takiplerinin iptali istemine ilişikindir. 2. İlgili Hukuk İİK 16. ve devamı madde hükümleri. 3. Değerlendirme 1....

      İcra takibinde takipten sonrası için ilamda hükmedilen alacaklara ve yine ilamda bildirilen faiz talep edilmiş olup faize faiz talebi bulunmadığından bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değil ise de; borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda, diğer şikayet nedenlerinin yanında şikayet dilekçesinin (3) nolu bendinde “hangi alacak kalemi için hangi faiz çeşidinin uygulanacağı yazılmamıştır” şikayetinde bulunmakla tüm alacak kalemleri için faize itiraz etmiş olup borçlunun bu yöndeki şikayeti bilirkişi raporu ile karşılanmamıştır. Bu durumda, bilirkişiden bu hususta denetime elverişli rapor alınarak sonuca gidilmesi gerekirken sadece yargılama giderine ilişkin faiz hesabı yapan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması isabetsizdir....

        İş Mahkemesi'nin 10.06.2014 tarih ve 2011/1254 Esas - 2014/406 Karar sayılı kararına dayanılarak ilamlı takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurarak, işlemiş faize ve işleyecek faiz oranına itiraz ettiği, mahkemece, aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda işlemiş faiz miktarının düzeltilmesine karar verildiği, mahkeme kararının borçlu tarafından temyiz ediliği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılmasını ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği, aynı maddenin 2. fıkrasında ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt...

          Faize faiz yürütülmesi 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 121/2 (B.K 104/son) maddesi gereğince mümkün değildir. 3095 sayılı Kanunun 3. maddesinde kanuni faiz ve temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz yürütülemeyeceği, bu konuya ilişkin Türk Ticaret Kanunu'nun hükümleri olduğu belirtilmiştir. TTK'nun ticari işlerde faiz serbestisini ve mürekkep faizi düzenleyen ticari işlerde faiz başlıklı 8. maddesinin 3. fıkrasında ise, ödünç para verme işlerinde bankalar, tasarruf sandıkları ve tarım kredi kooperatifleri hakkında hususi hükümlerin saklı bulunduğu belirtilmiştir. Bu kapsamda değerlendirilebilecek kapitale dönüşen faiz alacağı, bir paranın faiz geliri elde etmek amacıyla ödünç verilmesi veya herhangi bir şekilde bir süre borçluda kalması üzerine, faiz ödenmesinin öngörüldüğü hallerde söz konusu olabilir. (HGK. 31.03.2004 tarih ve 2004/12-163 Esas, 2004/184 Karar) Somut olayda, takip dayanağı ilamda kapitale dönüşen bir faiz alacağına hükmedilmemiştir....

            Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekilinin de temyiz dilekçesinde belirttiği ve HGK'nun 20.09.2006 tarih, 12-594/534 sayılı kararında da vurgulandığı üzere mahkemece yapılacak iş; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmalıdır. Somut olayda; taraflara banka ismi sorulmadığı, borçlunun şikayet dilekçesinde Ziraat Bankası ve Vakıfbank faiz oranlarının istenerek hesap yapılmasını istediği, mahkemece tensip kararı ile Halkbank, Ziraat Bankası ve Vakıfbank faiz oranlarının dosya içerisine alındığı ve bu bankaların oranlara göre 1 yıllık zaman dilimi içinde değişen faiz oranı esas alınarak hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır....

              İstinaf Sebepleri Alacaklı istinaf dilekçesinde; tarafların kurum alacağından müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları, sehven yapılan hata nedeni ile icra emrinin iptaline karar verilmesinin yerinde olmadığı, ayrıca sadece asıl alacak kalemi yönünden faiz talep ettikleri, faize faiz yürütülmesinin de söz konusu olmadığı beyanı ile istinaf talebinde bulunmuştur. C....

                Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekilinin, ... tarihli dilekçesinde itiraz ve diğer şikayet sebepleri yanında, takip dayanağı ilamın eda hükmü içermemesi ve faize faiz işletilmesi nedeniyle takibin iptali gerektiği yönünde talepte bulunduğu görülmektedir. Anılan şikayet nedenleri hakkında inceleme ve değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine 13.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu