Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi) Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İcra emrinde harç talebinin bulunmadığının anlaşılmasına, Borçlar Kanunu'nun 104/son maddesi gereğince faize faiz işletilemeyeceğinin de tabii bulunmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....

    Alacaklıda işleyecek faiz miktarının ... 46/son fıkrası uyarınca yeniden hesaplanmasını dosyanın infazı öncesi o dosyadan isteyerek alacağına kavuşması, icra takiplerinin hızlı, az masrafla yapılması ilkeleri ile de uyumlu olup, alacaklının takip sonrası fark faiz için ayrı bir takip yapmasında hukuki yararı da yoktur. Öte yandan takip talebinde takip sonrası için %9 yasal faiz talep etmiştir. Takibe konu ilamda da yasal faize hükmedilmiştir. ... 46/son maddesi hükmü uyarınca kamu alacakları için ön görülen en yüksek faiz de yasal bir faiz olup alacaklı bu faiz oranını göre hesaptan açıkça feragat etmediği sürece o takipte dosya infaz edilene kadar dosya borcunu ... 46/son hükmü dikkate alınarak hesaplanmasını talep edebilir. İlamda yasal faize hükmedilmesi ve takip talebinde de takip sonrası için yasal faiz oranları üzerinden işleyecek faiz talep etmesi göz önüne alındığında alacaklının talebini sınırlandırdığından da söz edilemez....

      DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiller aleyhine kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, müvekkillerinden T1 taşınmazını Altın Zirve şirketinin bankadan kullandığı kredinin geri ödemesinin teminatı olarak karşı taraf bankaya ipotek olarak verildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapılması gerekirken kambiyo senedine dayalı takip başlatılmasının yerinde olmadığını, kambiyo takibinde asıl alacak dışında talep edilen komisyon işlemiş ve işleyecek faiz istemi ve ayrıca faize faiz işletilmiş olmasının mevzuata aykırı olduğundan ödeme emrinin bu yönden düzeltilmesini talep ettiklerini, senet aslı kasada olmadığı içinde ödeme emrinin iptali gerektiğini, Altın Zirve Şirketinin kredi ödemelerinde herhangi bir gecikme bulunmadığını, bankanın iddia ettiği gibi temerrüdün söz konusu olmadığını belirterek davanın kabulüne, takibin iptaline, bu talep...

      İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair ... tarih, 2015/... Esas, 2015/... Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... tarih ve 2011/... Esas 2014/.. Karar sayılı ilamına dayanılarak takip başlatıldığı, borçlu vekili 2577 Sayılı Kanun'un 28.maddesine istinaden alacağın tahsili için müvekkili Kuruma dilekçeyle müracaat edilmesi gerekirken doğrudan icra takibi başlatıldığını ayrıca ilam faiz alacağına ilişkin olmasına rağmen, faize faiz işletildiğini belirterek icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        İcra memuru işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi, kural olarak yedi günlük süreye tâbidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar (İİK'nun 16/1). Bu kuralın iki önemli istisnası vardır. 1-Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir (m.16/2). Bu hükmün amacı, ilgilileri icra memurunun bir hakkı yerine getirmekten kaçınmasına karşı korumaktır. 2-Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir. Anılan ilke doktrinde benimsenmiş ve Yargıtay uygulamalarında da kabul edilmiştir. Somut olayda, talep konusu, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olduğundan başvuru, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tâbi olup, anılan konuda icra mahkemesine her zaman şikayet olunabilir....

          İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı/ borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 10.İcra Müdürlüğü 2015/4292 Esas sayılı dosyasından talep edilen faizin asıl alacağın 2 katından fazla olduğunu, istenen faiz oranı ve miktarın yasal olmadığını, uyaptaki dosya hesap kayıtlarında işlemiş faizin asıl alacağın iki katı olduğunun görüldüğünü, borcun dayanağı sözleşmede eğer faize ilişkin herhangi bir oran yoksa; borcun doğduğu tarihteki yasal faiz dikkate alınarak, eğer var ise; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun temerrüt faizine ilişkin hükümleri çerçevesinde çok fahiş olan hesaplanan güncel faizin iptali ile yeniden hesaplama yapılması gerektiğini belirterek, davalı alacaklının talebi ile hazırlanan, yasaya ve hakkaniyete aykırı, faiz ve faizin gider vergisi kalemlerinin iptaline, karar verilmesini talep etmiştir....

          Dolayısıyla, bu ilişkinin borçlusu tarafından alacaklısına, 1. maddesinde Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanunu'na göre faiz ödenmesi gereken hallerde hangi oranda faiz ödeneceğini düzenleyen, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre faiz ödenmesi gerekmektedir. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Temyiz istemine konu yapılan kararın, dava konusu işlemin iptaline ilişkin hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, davalı idarenin temyiz dilekçesinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir....

            Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; takibin iptali kararında 254.928,81 TL faize hükmedildiğini, bu faizin akdi faiz olarak hesaplandığını, icra müdürlüğünün şikayete konu 03/08/2019 tarihli dosya hesabında mahkemece hükmedilen asıl alacak ve faize %96 faiz yürütüldüğünü, bu hali ile mükerrer faiz hesaplandığını, Sulh Hukuk Mahkemesince takibin devamında uygulanacak faize dair hüküm kurulmadığını, mahkemenin faizin %96 uygulanması yönünde davayı kabul etmesinin hatalı olduğunu, sözleşmede kararlaştırılan bir akdi faiz oranı bulunmadığını, asıl alacak içinde cezai şart ve aidat alacak kalemlerinin de yer aldığını, bunlara yürütülecek faiz oranlarının belirlenmeyip hepsine %96 faiz uygulanmasının hatalı olduğunu, şikayet dilekçesi ve bilirkişi raporuna itiraz beyanlarının nazara alınmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını, asıl alacağa %13,5 faiz uygulanması kaydıyla dosya hesabı yapılmasını, alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda dosya hesabı yapıldığından karşı taraf lehine...

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, ilama aykırılık şikayetine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı alacaklı tarafından ilamlı takip başlatılmış, takip talebinde işlemiş döneme ilişkin reeskont ve yasal faiz talep edilmiş, aynı gün sunulan beyanla talebin yasal faize yönelik olduğu, icra emrinin bu şekilde düzeltilmesi gerektiği belirtilmiştir. Her ne kadar iş mahkemesi ilamında kıdem tazminatına mevduata uygulanan en yüksek faiz işlenmesine karar verilmiş ise de alacaklı yasal faiz istediğini açıkça belirtmiştir. Bu durumda icra müdürlükleri için de geçerli olan taleple bağlılık ilkesi gereğince davalının alacağının yasal faize göre hesaplanması gerekir....

            Mahkemece takipte yasal faiz istendiği, alacaklının takip talebi ile talebini sınırladığı ve takibin kesinleştiği, yasa gereği alacaklının talebini genişletemeyeceği, hakkının genel hükümler çerçevesinde telafisi her zaman mümkün bulunduğundan takip hukuku açısından müdürlüğün ret kararının yerinde görüldüğü gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Faiz alacağına mahkeme ilamı ile hükmedilmesi halinde alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece hukuki varlığını koruyacağından, alacaklı fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile zamanaşımı süresinin dolmasına kadar ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağını her zaman talep edebilir. Somut olayda, takip dayanağı ilamda avans faize hükmedildiği görülmektedir. HMK 30. maddesinde yer verilen usul ekonomisi ilkesi geregi alacaklı tarafından ek takip talebi verilmek suretiyle, ilamdan kaynaklanan bakiye faiz alacağı aynı dosya üzerinden istenebilir....

              UYAP Entegrasyonu