Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olmadığı şikayetlerinin yanında muhtırada faize faiz işletildiği ve muhtıra hesaplamasının hatalı olduğunu da ileri sürmüştür....

    uygulanan en yüksek faizi talep etmesinin yasaya ve Yargıtay içtihatlarına uygun olmadığı şikayetlerinin yanında muhtırada faize faiz işletildiği ve muhtıra hesaplamasının hatalı olduğunu da ileri sürmüştür....

      uygulanan en yüksek faizi talep etmesinin yasaya ve Yargıtay içtihatlarına uygun olmadığı şikayetlerinin yanında muhtırada faize faiz işletildiği ve muhtıra hesaplamasının hatalı olduğunu da ileri sürmüştür....

        faizi talep etmesinin yasaya ve Yargıtay içtihatlarına uygun olmadığı şikayetlerinin yanında muhtırada faize faiz işletildiği ve muhtıra hesaplamasının hatalı olduğunu da ileri sürmüştür....

          faizi talep etmesinin Yasa'ya ve Yargıtay İçtihatlarına uygun olmadığı şikayetlerinin yanında muhtırada faize faiz işletildiği ve muhtıra hesaplamasının hatalı olduğunu da ileri sürmüştür....

            Maddesinde faize faiz yürütülemeyeceğinin açıkça düzenlendiğini, buna rağmen alacaklı vekilince asıl alacağa takip öncesi işleyen faize de tahsil tarihine kadar faiz işletilmesinin talep edildiğini, bu talebin yasal olmadığını beyanla, davanın kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

            İcra Müdürlüğünün 2019/13507 Esas sayılı dosyasında düzenlenmiş olan 01/09/2019 tarihli icra emrinin sol kısmına tablo içerisine yazılmış olan takip hesabı ibaresi ile başlayan hesaplamaların İCRA EMRİNDEN ÇIKARTILMASINA, Davacının faize yönelik itirazının REDDİNE, " dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Şikayetçi T1 vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın ve karara dayanak bilirkişi raporunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, faize ilişkin verilen red kararı ile genel itibariyle çelişkiye düşüldüğünü, iddia edilen faizin asıl alacağa işleyen faiz olmadığını, genel takip çıkışına işleyen faiz kısmı olduğunu, toplam takip miktarı değiştiğinden faizinde bundan etkileneceğini beyanla davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava; İİK.nın 16.maddesi uyarınca şikayet davasına ilişkin olup; istinaf sebepleri dikkate alındığında taraflar arasında ilamlı icra takibinde talep edilen faize yönelik uyuşmazlık mevcuttur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili diğer şikayet nedenleri yanında; takip konusu ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/82 ve 2013/613 sayılı kararında maddi ve manevi tazminat, peşin harç, nispi vekalet ücreti ve yargılama giderinden borçluların müteselsilen sorumlu olacağına ilişkin karar verilmediği halde icra emrinin, müteselsil sorumluluk esasına göre düzenlendiğini, ayrıca hükmün ilk parağrafı haricindeki hiçbir maddesinde faizden bahsedilmediği halde, icra emrinde faiz istendiğini ileri sürerek icra emrinin iptalini talep etmiştir....

              Temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne, 2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; şikayet başvurusunun reddine dair işlemin iptali ile ödenen vergilerin, idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, 3.Kararın, faize ilişkin hüküm fıkrasının, ödeme tarihiyle idareye başvuru tarihi arasındaki dönem için faize hükmedilmesine ilişkin kısmının BOZULMASINA, 4....

                Dolayısıyla, bu ilişkinin borçlusu tarafından alacaklısına, 1. maddesinde Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanununa göre faiz ödenmesi gereken hallerde hangi oranda faiz ödeneceğini düzenleyen, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre faiz ödenmesi gerekmektedir. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür. Anılan Kanun'un 50. maddesinin 4. fıkrasında, "Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır." hükmü bulunmaktadır. Bu durumda, mahkeme kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, mahkemelerce bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebilecektir....

                  UYAP Entegrasyonu