Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacının dava dilekçesi ile borca ve yetkiye itiraz etmiş olduğu görülmüş olup davacı açıkça yetkili icra müdürlüğünü göstermediğinden usulüne uygun bir yetki itirazında bulunmadığından yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı dava dilekçesinde ayrıca borca, işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranına itiraz etmiş olmakla davacı borca itirazını İİK 169/a maddesinde belirtilen bir belge ile ispat edemediğinden borca itirazının reddine karar vermek gerekmiştir....

K A R A R Davacı,davalı ile yapılan sözleme gereği teslim edilen malların fatura bedellerini ödemeyen davalı aleyhine yapılan icra takibinde faize ve faiz oranına itiraz edildiğini , sözleşme gereği faturaların muhasebe servisine giriş tarihinden başlamak kaydıyla yerli ilaçta 60, ithal ilaçta 30 ... içinde ödeme yapılmasının gerektiğini , buna göre talepte bulunduklarını ileri sürerek işlemiş faize yönelik itirazın iptali ile %40 oranında inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı,davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, sözleşmeye ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne, 20.496,15 YTL üzerinden itirazın iptaline , inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ödenmeyen fatura bedelleri için yapılan icra takibinde işlemiş faize yönelik itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır....

    Davalı borçlu yasal süresi içerisinde faize itiraz etmiş, alacaklı davacılar faize itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuşlardır. 16.5.2013 tarihli duruşmada davacılar vekilinin faize itirazın kaldırılması talebinden vazgeçtiklerini beyan etmesi üzerine, mahkemece 06.06.2013 tarihinde faize itirazın kaldırılması davasının feragat nedeniyle reddine, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Karar kesinleşmeden temyiz aşamasında kiralanan taşınmazın 02.08.2013 tarihinde Nora Şahika Walter tarafından iktisap edildiği ileri sürülmektedir. Tahliye hakkı halefiyet yolu ile yeni malike intikal etmeyeceğinden mahkemece tapu kaydının celbi ile bu konu üzerinde durularak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

      sayıldığını, takip dayanağı senede, senet altındaki imzasına ve senet içeriğine itiraz edilebileceği ilgili maddede açıkça anlaşıldığını, sahte olarak düzenlenmiş olan bonodaki kefil ve şirket yetkilisi olarak imzanın müvekkiline ait olduğunu, fakat bunun dışındaki kısım sonradan eklenilerek altında müvekkilinin imzası bulunan sayfa sahte bir şekilde bono haline getirildiğini, bononun sahte olduğunu, temerrüt söz konusu olmadığından faize de itiraz ettiklerini, faiz oranının da fahiş olduğunu ve itiraz ettiklerini, borca, faize, bono içeriğine tüm ferilere, takibe itiraz ettiklerini, HMK m. 209 vd’de düzenlenen sahtelik iddiası borca ortadan kaldıran özel bir düzenleme olup, sahtelik iddiası borca itirazın bir nevi olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....

      Kararın bu nedenle bozulması gerekir. 3.Davacı vekili meydana gelen kaza nedeniyle ortaya çıkan zararın tazmini amacı ile eldeki davayı açmış, faiz türü olarak avans faize karar verilmesini talep etmiş, hakem heyetince de avans faize karar verilmiştir....

        Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç İİK'nın 169/a-1 maddesinde sayılan belgelerle borca itirazın ispatlanamadığı, itiraz dilekçesinde işlemiş faize de itiraz edildiği, bononun vade tarihinin 15.06.2017; takip tarihi ise 06.12.2017 olduğu, buna göre 350.000 x 174 x 9,75 /36.500 = formülüyle 16.267,81 rakamına ulaşıldığı, takipte istenen işlemiş faiz tutarının da 16.267,81 TL olduğu, itiraz dilekçesinde delil olarak menfi tespite ilişkin dava dosyasına yer verilmediği, genel mahkemelerde açılan davaların, dar yetkili icra hukuk mahkemesinde görülen itiraz davalarında bekletici mesele yapılamayacağı, İİK'nın 170/b maddesi delaletiyle aynı Kanun'un 67/3. maddesi gereğince muteriz borçlular aleyhine, kötüniyetle imza itirazında bulundukları ve borca itiraz ettikleri saptanmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin isabetli olduğu, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit...

          Somut olayda, borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazı hakında olumlu olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, anılan konularda bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın ve olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 8....

            -K. sayılı ilamı ile 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca ve faize itirazları incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere bozulduğu, bozma üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçluya kıymet takdir raporunun 10.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre de icra mahkemesine 06.05.2019 tarihinde yaptığı başvurunun süresinde olmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, borçlunun, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayeti ile birlikte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini de ileri sürerek borca ve faize itiraz ettiği, diğer taraftan aynı tarihte ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/403 E. sayılı dosyasında, ihalenin feshine yönelik şikayetinde, aynı takip dosyasındaki kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin de usulsüz olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmaktadır....

              İİK'nun 68b/2. maddesine göre borçlular, süresi içinde aldığı hesap özetine bir ay içinde itiraz etmezse, bunun gerçeğe aykırılığını ancak borcu ödedikten sonra dava edebilir. Aynı maddenin 3. fıkrası gereğince süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri İİK. nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelerden sayılırlar. Somut olayda, İİK'nun 68/b. maddesi gereğince borçlulara .... Noterliğince gönderilen 07.05.2013 tarihli ve ... yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesinin borçlu ...’ 15.05.2013, borçlu ...’ya ise 13.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların ise (1) aylık süre içinde hesap özetine itiraz etmediği tespit edilmiştir. Bu durumda, itiraz edilmeyen hesap özeti, İİK.nun 68/b maddesi gereğince aynı Kanunun 68/1. maddesinde yazılı belge niteliğini kazanmış, asıl alacak ve faiz oranı bu nedenle kesinleşmiştir.Bu durumda artık borçluların takip dayanağı kredi sözleşmesine ve sözleşmedeki imzaya itiraz etmeleri mümkün olmayıp, bu yöndeki itiraz dinlenmez....

                İcra Hukuk mahkemesi'nin 25/04/2021 gün, 2019/723 Esas ve 2021/989 Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, dosyanın HMK 353/1- a-6 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve gerekçeleri ile sınırlı olarak yeniden yargılama yapılarak hüküm inşa edilmek üzere ilk derece mahkemesine iadesine" karar verildiği, ilk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda "Davacı T2 yönünden; Usulsüz Tebligat Şikayetinin REDDİNE, Borca itiraz, imzaya itiraz, faize itiraz, şikayet ve kambiyo şikayetinin süreaşımı nedeniyle ayrı ayrı REDDİNE, 2- Diğer davacılar T4 T1 T3 yönünden; Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜNE, İstanbul 11. İcra Müdürlüğü'nün 2019/15327 E. sayılı dosyasında davacı- borçlulular adına gönderilen takibe konu ödeme emri tebliğ tarihinin 20/05/2019 tarihi olarak DÜZELTİLMESİNE, Borca itiraz, imzaya itiraz, faize itiraz, kambiyo şikayetinin süreaşımı nedeniyle ayrı ayrı REDDİNE, Şikayetin KABULÜNE, İstanbul 11....

                UYAP Entegrasyonu