Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtarnameye borçlu tarafından faiz yönünden de itiraz edildiği gözönüne alındığında faiz alacağının hesabında %72 oranında temerrüt faizinin uygulanması gerekir. Ayrıca ........ emrinde talep edilen 655 TL komisyon bedeli (........ bedeli) alacağı için borçlu tarafından tanzim edilen ... 5.Noterliği’nin 04.07.2011 tarih 13144 yevmiye nolu cevabi ihtarnamesinde bir itiraz bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu alacak kalemi yönünden hesap kat ihtarnamesi kesinleştiğinden, borçlunun buna ilişkin itirazı ........ Mahkemesi'nce dinlenemez. Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda yeniden bilirkişi raporu alınarak, İİK’nun 150(ı) kapsamında sonuca gidilmesi gerekirken, “yapılan araştırmada alacaklı bankanın uyguladığı en yüksek faiz oranının temerrüdün oluştuğu tarihte ...............

    nin yerleşik içtihatlarına göre, takip talebinde istenen faiz oranının türünün belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa dahi faizin, istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz. Bu durumda, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekir.(Yargıtay 12....

    Takip tarihinden sonrası için değişen oranlarda faiz uygulanabilmesi için, talep edilen faiz oranının, takip tarihi itibariyle, nitelik olarak kanuni, ticari faiz gibi belirli bir faiz oranına denk olması gerekir. Böyle bir durumda, alacaklının anılan faizlerden birini istediği kabul edileceğinden, faizin, anılan faiz türüne göre değişen oranlarda hesaplanması gerekmekte olup, bu husus borçlu tarafından her zaman ileri sürülebilir. Somut olayda ise, 20.05.2008 tarihli takip talebinde yürütülmesi istenen işleyecek %125 faiz oranının, yukarıda belirtilen faiz oranlarından birine denk gelmediği açıktır. Bu durumda, faiz oranına itiraz edilmediği de gözetildiğinde alacaklının, takipten sonrası için, yukarıda anılan faizlerden birinin uygulanmasını istediği sonucuna varılamaz....

      Bu sebeple mahkemece icra inkar tazminatı isteğinin reddi gerekirken kabulü hatalı olmuştur. 3-İcra takibinde işlemiş faiz için de takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olması durumunda, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki, Borçlar Kanunu'nun 104/son ve 3095 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz. Bu halde, asıl alacak bakımından takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmek suretiyle, faize faiz yürütülmeyecek şekilde hüküm kurulmalıdır. Bu gerekçelerle icra inkar tazminatına hükmedilmesi hatalı ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. ve 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

        -TL faiz, 2.15.-TL BSMV, 47.37.-TL ihtar masrafı , 945.86.-temerrüt faizi olmak üzere toplam 5.239.07.-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak üzerinden %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibinde işlemiş faiz ve faiz oranına itiraz etmiştir. Başka bir anlatımla itiraz kısmi itiraz niteliğindedir. Davalının asıl alacak yönünden itirazı bulunmadığından, asıl alacağa yönelik takip kesinleşmiştir. Nitekim, dava dilekçesinde de faize ve faiz oranına yönelik kısmi itirazın iptali talep edilmiştir. Bu durumda mahkemece HUMK.nun 74.maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak bir hüküm kurulması gerekirken, takibin tamamına itiraz edilmiş ve tümü yönünden dava açılmış gibi yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          Bu nedenle takibin kesinleşmesinden sonraki devrede 5464 sayılı Yasa'nın 26/3. maddesine göre belirlenen değişen oranlarda faiz uygulanmalıdır. Borçlunun takibe itiraz etmemesi kamu düzenine aykırı şekilde takip sonrası için istenilen faiz oranına şikayet hakkını ortadan kaldırmaz. Somut olayda; Mahkemenin kabulünün aksine, davacı borçlu icra müdürlüğünce yapılan kapak hesabında takip sonrası için işletilen faiz oranı ve miktarına karşı şikayet yoluna başvurmuş olup, yukarıda açıklanan düzenlemeler gereğince davacının talebinin borca itiraz olarak değerlendirilmesi isabetsizdir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının, bir adet bonoya dayanarak, keşideci-borçlu hakkında yaptığı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte; borçlunun yasal süresi içerisinde borca ve faize itiraz ettiği mahkemece; borca itiraz yönünden inceleme yapılarak yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verildiği, işlemiş faiz ile faiz oranı yönünden ise bir inceleme yapılmadığı görülmektedir. Borçlunun sair temyiz itirazları yerinde değil ise de faiz oranı ve birikmiş faiz alacağına yönelik itirazları hakkında inceleme yapılmadan sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir....

            Maddesi nazara alındığında temerrüt faiz oranının en yüksek akdi faiz oranının %50'sinin ilavesi ile %39 olarak tespit edildiği, kredi kartı ve KMH kredisi yönünden ise %22,08, gecikme faiz oranının ise %28,08 olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan verilere göre her bir kredi yönünden takip tarihi itibarıyla öncelikle asıl borçlu dava dışı şirket yönünden asıl alacak ve ferileri tespit edilmiş, davalı kefilin sorumluluğu ise kefalet limitine göre belirlenmiştir. Buna göre toplam asıl alacak 2.609,274,27 TL, işlemiş faiz 172.894,63TL, Bsmv 8.647,36TL olarak bulunmuştur. Davalı icra dosyasına yaptığı itirazında asıl borca itiraz etmemiş, faize, faiz oranları ve ferilerine itiraz etmiştir....

              İcra müd. ... sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, davalı aleyhine 16.250,00 TL asıl alacak, 3.609,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.129,62 TL alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde sunmuş olduğu ödeme emrine itiraz dilekçesinde, takibe konu asıl alacağa eklenen faiz oranına ve takip tarihine kadar hesaplanan faiz miktarına itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2.fıkrasında, miktar ve değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu düzenlenmiştir....

                İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, borçlunun takibe yaptığı itirazın, faiz ve faiz oranına itirazı barındırmadığını, borçlu tarafından, takipte ticari faiz uygulanmasının mümkün olmadığı, takipteki alacağa yasal faiz uygulanması gerektiğine ilişkin bir itiraz bulunmadığını, mahkemece itirazın iptali kararında itirazı aşar mahiyette faiz oranına yönelik hüküm tesis edilmesinin de mümkün olmadığını, mahkemece itirazın iptali yargılamasının, takibe borçlu tarafından itiraz edilen konular ile sınırlı olduğunu, bu noktada icra hukuk mahkemesi hakimi tarafından ihtilaf konusu olmayan, borçlu tarafından süresinde itiraz ile ileri sürülmeyen faiz oranına müdahalede bulunulmasının mümkün olmadığını, uyuşmazlık konusu takibe davacı tarafça yasal süresi içerisinde faiz oranı itibariyle yapılan bir itiraz bulunmadığını, ayrıca dava dilekçesinin tebliğ edilmediğini, savunma haklarının kısıtlandığını, evrak üzerinden yapılan işlem ile mağduriyet oluşturulduğunu belirterek,...

                UYAP Entegrasyonu