Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı borçlu, asıl borcu kabul etmiş ancak faize itiraz etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda hesap kat ihtarnamesinin davalıya tebliğ edilmemesi nedeniyle, temerrüt faizi istenemeyeceği belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu icra takip talebinde temerrüt faizi istenmemiş, işlemiş akdi faiz talep edilmiştir. Borçlu temerrüde düşürülmese dahi,sözleşmede belirlenen akdi faiz oranı dikkate alınarak, hesap kat tarihinden, icra takip tarihine kadar olan süre için akdi faiz istenebilir. Bu nedenle mahkemenin akdi faiz istenemeyeceği yönündeki gerekçesi doğru değildir....

    Bununla birlikte TTK'nun 8. maddesine göre; ticari işlerde temerrüt faiz oranı serbestçe belirlenebileceğinden TBK'nun 88. ve 120. maddelerinde akti ve temerrüt faizi ile ilgili sınırlamalarının ticari işler bakımından uygulanabilirliği bulunmamakla beraber, anılan hükümlerde getirilen kısıtlamaların ticari nitelik taşımayan işler bakımından uygulanması zorunludur. Yargıtay 12 HD.'nin yerleşik içtihatlarına göre, takip talebinde istenen faiz oranının türünün belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa dahi faizin, istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz....

    Davalı alacaklı istinaf dilekçesinde; takipte istinen faiz oranın ilamsız takip olması ve süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleştiğini, ayrıca davacının dava dilekçesinde açıkça faiz oranına itirazı bulunmadığını belirtmiştir. Borçlunun yasal süresi içinde, takipte istenilen işlemiş faize ve faiz oranına itiraz etmemiş olması, daha sonra icra müdürlüğünce takipten sonra işletilen faiz oranına ve buna göre düzenlenen hesap tablosuna şikayet hakkını ortadan kaldırmaz. Davacının dava dilekçesinde açıkça faiz oranına itiraz ederek itfa nedeniyle takibin iptalini talep ettiği görülmekle davalının istinafında isabet bulunmamaktadır....

    İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı takip borçlusu hakkında İpsala İcra Müdürlüğünün 2020/40 Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, icra müdürlüğünce 08/02/2020 tarihli karar ile takibin faiz yönünden durdurulmasına karar verildiğini, bu kararın İİK 62.maddeye aykırı olduğunu, borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın miktarını açıkça göstermesi gerektiğini, aksi taktirde itiraz etmemiş sayılacağını, borçlunun itiraz dilekçesinde talep edilen alacağın ne miktarına itiraz ettiğini açıkça belirtmediğini, itirazın geçersiz olduğunu söyleyerek icra müdürlüğünün kararının kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Dava; kısmi itiraz üzerine, müdürlükçe verilen faiz yönünden takibin durdurulmasına dair memur işleminin şikayetine ilişkindir....

    İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda dosyanın incelenmesinde, takip talebi ve ödeme emrinde işlemiş faiz miktarının yazılı olduğu ve takip sonrası işleyecek faizin de takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiz olarak açıkça istenildiği görülmektedir. Kaldı ki borçlunun icra dairesine itirazında sadece yetkiye itiraz ettiği, faize ve borca itiraz etmediği, bu durumda faizin de itirazsız olarak kesinleştiği anlaşılmıştır. O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ödeme emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İİK'nun 150/ı maddesi uyarınca; krediyi kullandıran tarafça, noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine gönderilen hesap özetine, borcun ödenmesine dair ihtara ya da gayrinakdi kredi sebebiyle tazmin talebine, tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde ihtardaki borç miktarı kesinleşir. Ancak, böyle bir durumda, borçlu, ihtarnamede kesinleşen borç miktarına takip tarihine kadar işletilen faiz miktarına  ve faiz oranına itiraz edebilir. Asıl kredi borçlusunun, kendisine noter aracılığı ile gönderilen hesap özetine sekiz gün içinde itiraz etmemesi halinde, ihtarda belirtilen miktar kesinleşir ve bu durumda, itiraz nedenlerinin İİK'nın 149/a ve  33. maddelerinde öngörülen koşullara göre kanıtlanması zorunlu hale gelir....

      .- TL olarak yazılmış olduğundan bahisle borç aslına kısmi itiraz edildiğini, ayrıca faizin hatalı tespit edildiği iddiası ile de faize ve faiz oranına da itiraz edildiğini, itiraz nedeniyle takibin durduğunu belirterek, davalının kısmi itirazının iptali ile takibin devamına ve % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı borçlu icra takip dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde, takip konusu borca tatbik olunan faiz oranına, komisyon ücretine ve temerrüt faizine itiraz etmiştir, asıl borca yönelik bir itiraz da bulunmamış, 16.782,00 TL fazla tahsilatla ilgili haklarını saklı tuttuğunu söylemiştir. İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı dava türlerinden olup, borçlu takip konusu alacağa kısmi itirazda bulunulmuş ise ancak itiraza konu olan kısım hakkında inceleme yapılarak itirazın iptaline karar verilebilir. Mahkemece davalı borçlunun icra takibindeki işlemiş akdi ve temerrüt faizine itiraz ettiği dikkate alınarak itiraz incelemesinin bu yönden yapılması gerekirken, asıl alacağa yönelik itirazın varlığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş....

          işlemiş faize itiraz etmişlerdir....

            Merkez Bankası'nın kısa vadeli kredilere uyguladığı yıllık % 25 oranından az olmamak üzere değişen oranlarda avans faizi ile tahsilinin istendiği görülmektedir.Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile faizin, istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının da yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz. Bu durumda, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekir....

              UYAP Entegrasyonu