Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : ŞİKAYET (KDV ORANINA İTİRAZ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-ihale alıcısı dava dilekçesinde özetle; Babaeski İcra Müdürlüğünün 2017/1 Talimat sayılı dosyasında 13/09/2017 tarihinde yapılan satışta tarafına ihale edilen "Kırklareli ili, Babaeski ilçesi, 590 Ada, 1 Parsel" sayılı taşınmazın KDV oranının yanlış tespit edildiğini, taşınmaz tapu kaydında arsa olarak tescil edilmesine rağmen bilirkişi raporundan konut olarak kullanıldığının anlaşıldığını, 150 metrekarenin altında olması nedeniyle KDV'nin %1 olarak hesaplanması gerektiğini, bu yöne ilişkin yapmış oldukları talebin icra müdürlüğünün 18/09/2017 günlü kararı ile ret edildiğini beyanla, bu kararın kaldırılarak KDV oranının %1 olarak hesaplanmasına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 16/04/2018 gün, 2017/69 E. 2018/44 E. sayılı kararla; "Talebin REDDİNE" karar verilmiştir....

DAVA KONUSU : ŞİKAYET (KDV ORANINA İTİRAZ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-ihale alıcısı vekili dava dilekçesinde özetle; Anadolu 19. İcra Müdürlüğünün 2019/715 Talimat sayılı dosyasında yapılan ihale neticesinde müvekkilin taşınmazı satın aldığını, taşınmazın satış ilanında KDV oranı %8 iken satış sonrası uygulanan KDV oranını %18 olduğunu, 6036 Sayılı Kanunun 3/2 fıkrası ile uygulama yönetmeliğinin 7.maddesinin değişik 4.fıkrası uyarınca riskli yapı olarak tespit edilen binaların harç, vergi ve ücretlerden muaf olduğunu, kentsel dönüşüm kapsamında ilk işlem olan ve satışa konu daireden harç ve vergi alınmaması gerekirken %18 KDV alındığını beyanla satış sonrası uygulanan %18 KDV ödemesinin iadesine karar verilmesini istemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vasi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz nedenleri yerinde değil ise de; Borçlu aleyhinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, borçlu vasisinin icra mahkemesine şikayet yoluyla yaptığı başvuruda, muacceliyet ihbarı yapılmadığını, ipotek akit tablosunda faiz bulunmamasına rağmen faiz istenildiğini belirterek diğer şikayet nedenleri ile birlikte takibin iptalini istediği, mahkemece sair şikayet nedenleri yanında ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu, borç süresinde ödenmediğinden faiz istenilebileceğini, limit ipoteği altında takibe geçildiği gerekçesi ile şikayetin reddine...

    Somut olayda, borçlu adına çıkarılan örnek 10 nolu ödeme emrinin 10.02.2009 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz edilmediği, bu suretle takipte istenen asıl alacak ve işlemiş faizin kesinleştiği anlaşılmış ise de; dosya içerisinde 09.01.2014 tarihli dosya hesap tablosu bulunduğu, buna göre sabit %27 faiz işletilerek toplam 67.697,01 TL faiz, 140.812,43 TL bakiye borç tespit edilerek takibe devam edildiği, borçlunun ise takip sonrası uygulanan faiz oranını ve yapılan hesaplamaları şikayet konusu yaptığı anlaşılmaktadır....

      Yabancı mahkeme ilamları tenfiz kararı ile Türkiye'de infaz kabiliyeti kazanacağı için tenfiz tarihinden itibaren faiz talep edilebilir. Takipte de mahkeme karar tarihinden itibaren faiz istendiği anlaşılmaktadır. Diğer yandan her dava/şikayet, açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir. Dosya içeriğinden, takibin 07/08/2019 tarihinde başlatıldığı, eldeki şikayet başvurusunun 15/08/2019 tarihinde yapıldığı, davacıların takip dayanağı ilama yönelik istinaf başvurusunun ise şikayet tarihinden sonra 20/08/2019 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, şikayet tarihi itibariyle istinaf başvurusu olmaması nedeniyle eldeki başvuru nedeniyle şikayet tarihi itibariyle koşulları oluşmadığından takibin durdurulmasına karar verilmesi olanağı da bulunmamaktadır. Açıklanan bu olgular karşısında, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; takip dayanağı ilamda müvekkilinin 95,10 TL yargılama giderinden sorumlu tutulmasına rağmen icra emrinde 303 TL yargılama gideri talep edildiğini, ilamda gösterilmediği halde 31 TL yargılama gideri adı altında alacak talep edildiğini, ilama göre fazla mesai ücret alacağının 3.069,36 TL kısmına yasal faiz talep edilebilecekken mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanmasının talep edildiğini ve uygulanan faiz oranlarının da icra emrinde belirtilmediğini ileri sürerek icra emrinin iptalini talep etmiştir....

        Borçlunun takip talebinde istenen işleyecek faiz oranına itirazı da borca itiraz niteliğinde olduğundan bu maddede öngörülen zorunluluğa ve kurala tabi olup bu husustaki itirazını icra mahkemesine bildirmelidir. Ancak somut olayda boçluların ödeme emri tebliğ tarihlerine göre yasal süre içerisinde işlemiş faiz miktarına ya da işleyecek faiz oranına bir itirazı olmadığı görülmektedir. Bu nedenle mahkemece, şikayet dilekçesinde talep olmadığı halde takipte kesinleşen işlemiş faiz oranı ve miktarına yönelik bilirkişi raporu aldırılması yerinde değildir. Öte yandan, takip talebinde istenen faiz oranının cinsinin belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile faizin istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık; ilamlı icra takibinde faiz oranına ilişkin şikayet ve ilama aykırılık şikayetidir....

          Somut olayda şikayet, şikayet olunanın alacağının esas ve miktarına yönelik olmayıp, hesaplamaya ilişkin takip hukuku kurallarının yanlış uygulandığına, yani sıraya ilişkin olduğundan, mahkemece şikayetin esası incelenip, satış tarihi itibariyle şikayet olunanın alacağı bilirkişiye hesaplatılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, icra mahkemesi görevlidir. Somut olayda, şikayet olunanın alacaklı olduğu icra dosyasında, şikayet olunan tarafından yıllık %35 faiz oranı üzerinden talep edilen asıl alacağın yine aynı oran üzerinden işleyecek faiziyle tahsili istenilmiştir. Borçlu Hüseyin Genç tarafından açılan menfi tespit davasında, faiz oranına yönelik bir talepte bulunulmayıp borcun esasına ilişkin sebeplerle borçlu olunmadığının tespitinin istenildiği ve yapılan yargılama sonucunda davanın reddine ilişkin verilen hükmün kesinleştiği, dolayısıyla işleyecek faiz oranının %35 olarak kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır....

          tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; faiz istemine konu vergi aslını tahsil eden vergi dairesi müdürlüğünün Davutpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü olduğu, düzeltme başvurusunun Davutpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğüne yapıldığı, düzeltme-şikayet başvurusunun reddine ilişkin davanın İstanbul Vergi Mahkemesinde görüldüğü anlaşıldığından, faiz istemi başvurusunun zımnen reddinden doğan davanın çözümünde İstanbul Vergi Mahkemesinin yetkili olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, dava yetki yönünden reddedilerek dosyanın İstanbul Vergi Mahkemesine gönderildiği, İstanbul 15. Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:......

            UYAP Entegrasyonu