Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Mahkemesi Tarih : 08.04.2008 No : 1556-539 Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayet eden vekili, sıra cetvelinin 1. sırasındaki alacaklının YTL. üzerinden % 15 temerrüt faizi istemesine rağmen, döviz üzerinden % 15 faiz hesaplandığını, İcra Müdürlüğü’nün faiz hesap tablosunun açık veya anlaşılır olmadığını, döviz faizinin 3.75 olduğunu belirterek sıra cetveline şikayette bulunmuştur. Mahkemece borcun esasına itiraz edilmiş olması nedeniyle genel mahkemenin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı vekili kararı temyiz etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili faiz miktarına ve harca itiraz ederek icra müdürlüğünce hesaplanmış faiz, işlemiş faiz ve takip sonrası işleyecek faiz kararının ilam vekalet ücretinin, icra avukatlık ücretinin, harçların ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olduğu halde 25.02.2016 tarihli duruşmaya gelmediği gerekçesi ile 6100 sayılı HMK'nun 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....

      Mahkemenin hükme esas aldığı 06.06.2011 tarihli ek raporunda; 2.966 YTL ihbar tazminatı, 500 TL fazla mesai ücreti, 865 TL ücret alacağı toplamının 2.365,00 TL'si için ilamda hükmedildiği şekliyle 17.05.2004 tarihinden itibaren faiz hesabı ile 1.333,40 YTL yasal faiz, bakiye 1.966,00 YTL alacak için ise 27.04.2007 tarihinden itibaren faiz hesabı ile 211,35 YTL yasal faiz hesap edildiği halde mahkemece hüküm kurulurken rapordaki belirlemenin dışına çıkılarak “ihbar tazminatı, fazla mesai, ücret alacağı olmak üzere toplam alacak kaleminin 2.365 YTL olan miktarına ilamın dava tarihi 17.05.2004 tarihinden itibaren yasal faiz oranı üzerinden işletilen faiz oranı uygulaması sonucu faiz kaleminin 1.966 TL olarak düzeltilmesine, 211,35 TL olarak düzeltilmesine, fazla istenen miktarın iptaline” şeklinde karar verildiği anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili, davalı alacaklının talep ettiği faiz oranının bankalarca mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi olmadığını, belirterek fazlaya ilişkin faiz taleplerinin ve faiz tutarının iptaline, takip tarihinden itibaren işleyecek faiz oranı olarak yine bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, şikayetin kabulü ile fazla talep edilen asıl alacak ve faize ilişkin kısmın iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Rapor doğrultusunda da davanın kısmen kabulü ile; takibin 3.185,81 TL Kıdem tazminatı alacağı, 3.432,60 TL işlemiş faiz, 1.050,00 TL fazla mesai alacağı 1.047,17 TL işlemiş faiz, 500,00 TL ücretli izin alacağı, 301,07 TL işlemiş faiz, 986,95 TL ihbar tazminatı alacağı, 594,28 TL işlemiş faiz, 1.957,27 TL fazla mesai alacağı, 1.397,98 TL işlemiş faiz, 276,82 TL ücretli izin alacağı, 125,52 TL işlemiş faiz, 1.200,00 TL mahkeme vekalet ücreti, 62,43 TL işlemiş faiz, 380,00 TL yargılama gideri, 19,77 TL işlemiş faiz üzerinden devamına karar verilmiş olup hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Borçlu vekili, temyiz talebinden sonra 18.04.2017 havale tarihli dilekçesi ile, dayanak ilamın bozulması üzerine yeni bir karar verildiğini, işbu davanın konusuz kaldığını beyanla karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, aksi halde temyiz talebi gibi karar verilmesini talep etmiştir. İcra takibinin dayanağı ... 1....

            Hüküm, şikayet eden borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu Yargıtay'ın denetimine elverişli olarak düzenlenmediği gibi, hesaplamada hata yapılmıştır....

              İcra Müdürlüğü'nün 2013/7105 Esas sayılı dosyasında faize itirazın kabulü ile icra emrinde 4.111,86 TL olarak talep edilen kıdem tazminatı işlemiş faiz alacağının 2.694,55 TL olarak düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu tarafça, temyize konu şikayet ile aynı gün .... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/559 Esas sayılı dosyasında yapılan şikayet başvurusunda da takip dayanağı ilama dayalı olarak birden fazla takip başlatıldığından bahisle .... İcra Müdürlüğü'nün 2013/7106 Esas sayılı takibin iptalinin talep edildiği, anılan şikayetin 08.10.2013 tarihinde karara bağlandığı görülmektedir. Bu durumda, aynı konuda derdest bir şikayet mevcut olduğundan, Mahkemece derdestlik nedeniyle ret kararı karar verilmesi gerekirken şikayetin esasının incelenerek hüküm kurulması isabetsizdir....

                HUKUK MAHKEMESİNİN, CEZA MAHKEMESİ TARAFINDAN KUSUR ORANINA BAĞLI OLARAK VERİLEN BERAAT KARARI İLE BAĞLI OLUP OLMAYACAĞI 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 53 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, davalıların işleteni-sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucunda müvekkillerinin çocuğunun hayatını kaybettiğini ileri sürerek, toplam 7.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur. Davalı N....... E....... , davanın esası hakkında beyanda bulunmamıştır....

                  Kabule göre de; şikayet faiz miktarına itiraz olup bilirkişi raporu ile de faiz miktarının yanlış hesaplandığı sonucuna ulaşılmış olması nedeniyle mahkemece şikayetin kabulü yerine, şikayetin reddine denmesi ve şikayetçi borçlu lehine vekalet ücreti ile yargılama giderine karar verilmemesi de doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Dava, yükümlü kurum tarafından 1989 yılının Mayıs döneminde tahsil edilen banka ve sigorta muameleleri vergisinin düzeltme şikayet yoluyla iadesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali ve ödenen vergi nedeniyle düzeltme şikayet yoluyla yapılan başvuru tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi istemiyle açılmış olup, mahkemece, banka ve sigorta muameleleri vergisinin ret ve iadesine, yasal faiz isteminin ise reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararının, banka ve sigorta muameleleri vergisinin ret ve iadesine yönelik kısmı yerindedir. Yasal faiz ile ilgili kısmına gelince; fazladan tahsil edilen banka ve sigorta muameleleri vergisinin iadesi ve buna bağlı olarak yasal faiz istemi söz konusu olduğundan, vergi mahkemesince vergi aslı hakkında karar verildiği gibi, yükümlü kurumun faiz istemi hakkında da karar verilmesi gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu