Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/229 esas 2022/204 karar sayılı ilamına dayalı olarak kamulaştırma bedeli faiz alacağı ve geçmiş gün faiz alacağı olmak üzere toplam 2.777,32 TL üzerinden ilamlı takip yapıldığı, örnek 4- 5 icra emrinin davacı borçluya 27/08/2022 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Kocaeli İcra Müdürlüğü'nün 2022/80458 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T9 tarafından, borçlu T1 hakkında 19/08/2022 tarihinde Kocaeli 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/229 esas 2022/204 karar sayılı ilamına dayalı olarak kamulaştırma bedeli faiz alacağı ve geçmiş gün faiz alacağı olmak üzere toplam 2.777,32 TL üzerinden ilamlı takip yapıldığı, örnek 4- 5 icra emrinin davacı borçluya 27/08/2022 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Kocaeli İcra Müdürlüğü'nün 2022/80459 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı Rıdvan Aslan tarafından, borçlu T1 hakkında 19/08/2022 tarihinde Kocaeli 6....
şeklindeki emredici hükmü ile Türk Ticaret Kanunu'nun 8/2. maddesinin “Üç aydan aşağı olmamak üzere, faizin anaparaya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi şartı, yalnız cari hesaplarla her iki taraf bakımından da ticari iş niteliğinde olan ödünç sözleşmelerinde geçerlidir.” hükmü karşısında; maddede anılan istisnalar dışında, faize faiz yürütülemeyeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davalının, süresinde ödenmeyen aylıklar nedeni ile faiz alacağı ile sorumlu tutulması gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, işlemiş faiz alacağı üzerinden de yasal faiz ile sorumlu tutulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Hüküm fıkrasının 1....
İlk derece mahkemesince bu esaslara uygun şekilde tarafların bildirdiği bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde, bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranları esas alınarak, hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde istenebilecek faiz alacağı hesaplatılmış olup, davalının fazla işlemiş faiz alacağı talebi bulunmadığı anlaşılmakla mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Aile Mahkemesinin 2008/1573 esas ve 2009/1 karar sayılı kararı ile verilen nafaka ve alacak miktarını icraya koyduğunu, mahkeme ilamında karar altına alınan nafaka alacağı ile ilgili olarak, T3 hesabına ödemeler yapıldığını, takibe konulan 10.000,00 TL'lik kısmın nafaka alacağı olmadığını, bu miktarın nafaka alacağı şeklinde takibe konulamayacağını, alacaklının takip konusu alacağa ticari faiz uyguladığını, takip konusu alacağın aile hukukuna ilişkin olması nedeniyle basit faiz hesaplanması gerektiğini, alacaklının hem ticari faiz hesapladığını, hem de faize faiz hesaplamak suretiyle mürekkep faiz uyguladığını belirterek, icra dosyasındaki alacağın yeniden hesaplanmasını, İstanbul 5 İcra Müdürlüğü'nün 2017/4373 esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine konu alacağın aile hukukundan kaynaklanması nedeniyle faiz hesabının yeniden yapılarak, ticari faiz üzerinden değil, basit faize göre bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacağı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 239/3.maddesi hükmüne göre; aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına faiz yürütülür. Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi buna ilişkin mahkeme kararının verildiği tarihtir. Katkı payı alacağına da dava ve ıslah tarihinden geçerli olarak faiz yürütülmesi gerekir. Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesi ile davacı lehine hüküm altına alınan katılma alacağı ve katkı payı alacağının toplam miktarına göre dava tarihinden itibaren faiz hükmedildiği, alacağın 13.136.40 TL katkı payı alacağı kalan 35.130,00 TL sinin de katılma alacağı olduğu, davacının dava dilekçesinde faiz talebi olmadığı, ıslah dilekçesi ile faiz talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır....
Mahkememizin işbu dava dosyası ile birleştirilen yine Mahkememizin 2020/48 Esas, 2020/21 Karar sayılı ek dava dosyası ile davacı vekili; 9.904,60- TL akti ikramiye faiz alacağı, 594,24- TL fazla mesai ücreti faiz alacağı, 4.864,04- TL ücret faiz alacağı, 8.377,33- TL yakacak yardımı faiz alacağı, 6.575,36- TL yakacak yardımı alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 801,41- TL giyecek yardımı faiz alacağı, 1.117,61- TL giyecek yardımı faiz alacağı ve 372,35- TL ilave tediye faiz alacağı alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Yasada, “uygulanan en yüksek faiz” sözcüklerine yer verilmiş olmakla bahsi geçen faiz oranının uygulanıp uygulanmadığı tespit olunmalıdır. Bankaların belli dönemlerde T. C. Merkez Bankasına uygulayabileceklerini bildirdikleri faiz oranı filen uygulanmış olmadıkça ücret yönünden dikkate alınmaz. Bankaların uyguladıkları faiz oranları bir ya da birkaç aylık veya bir yıllık vadelerle belirlenmektedir. Bunlardan en uzun vade bir yıl olup, en yüksek faiz oranı da bir yıllık mevduata uygulanmaktadır. Bu durumda ücret alacağı için uygulanması gereken faiz, ödeme gününün kararlaştırıldığı ya da temerrüdün gerçekleştiği zamanda bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı olmalıdır. Aynı alacak için ikinci yılın başlangıcındaki en yüksek banka mevduat faizinin belirlenerek uygulanması, gecikme daha da uzunsa takip eden yıllar için de aynı yönteme başvurulması gerekir. Yıl içinde artan ve eksilen faiz oranları dikkate alınmaz....
İşe iade davası ile tespit edilen en çok dört aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar için de aynı faiz oranı uygulanmalıdır. Ücretin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanması halinde 6356 sayılı Kanunu'nun 53/2. maddesi uyarınca, uygulanması gereken faiz en yüksek işletme kredisi faizi olmalıdır. Ücret alacağı bakımından faize hak kazanmak için kural olarak işveren temerrüde düşürülmelidir. Ancak, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça bir ödeme günü kararlaştırılmış ise, belirlenen ödeme tarihi sonrasında faiz işlemeye başlar. Ücret alacağı için özel banka-kamu bankası ayrımı yapılmaksızın mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının belirlenmesi gerekir. Kanunda, “uygulanan en yüksek faiz” sözcüklerine yer verildiğinden, söz konusu faiz oranının uygulanıp uygulanmadığı mahkemece kendiliğinden denetlenmelidir. Bankaların belli dönemlerde uygulayabileceklerini bildirdikleri faiz oranı fiilen uygulanmış olmadıkça ücret yönünden dikkate alınmamalıdır....
İşlemiş akdi faiz alacağı ... İşlemiş temerrüt faizi alacağı ... Gider vergisi ... İhtar masrafı olmak üzere toplam ... TL. bulunmaktadır. Talep sınırları dikkate alındığında banka alacağı: (Ödeme emrinde ...TL. faiz alacağı olarak yer alan alacak kalemi işleyen faizlerin %5 karşılığı olarak gider vergisi(BSMV) olup, sehven hatalı yazıldığı dikkate alınarak gider vergisi olarak değerlendirilmiştir.) ... Asıl alacak ... İşlemiş akdi faiz alacağı ... İşlemiş temerrüt faizi alacağı ... Gider vergisi ... İhtar masrafı olmak üzere toplam ... TL. olmaktadır....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve özellikle; davacının istemi, mahkeme kararı ile bağlanan yaşlılık aylığına ilişkin birikmiş aylıkları ile yersiz tahsil edilerek iade edilen primler nedeniyle oluşan faiz alacağına ilişkin olup, geç ödenen aylıklar nedeniyle 1.701,39 TL, yersiz tahsil edilerek iade edilen primler nedeniyle 736,61 TL faiz alacağı bulunduğu halde, hükmün gerekçesinde, sadece yersiz tahsil edilen primler nedeniyle 736,61 TL faiz alacağı bulunduğunun belirtilmiş olmasının isabetsiz bulunmasına, iş bu isabetsizliğinin, hükmolunan miktar itibariyle sonuca etkisinin bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 14.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....