Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfın devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik, boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer ve diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Toplanan delillerden; tarafların 08.01.2018 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir....

    Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m.194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik, ölümle veya boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin "aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer ve diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Toplanan delillerden; tarafların 05.06.2015 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir....

      'den intikal eden miras hissesini de kapsayacak şekilde iptal ve tescil kararı verilmesi doğru olmamıştır. 2-Davacının temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemede; Davacı tarafından, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması talep edilmiş, mahkemece, “taşınmazın aile konutu olarak kabul edilmesi halinde diğer hissedarların tasarruflarının engelleneceği ve 3. kişilerin tasarruf yetkisinin kısıtlanacağı” gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerden dava konusu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. (TMK m. 194/3) Aile konutu şerhi konulmasının amacı, taşınmazın maliki olmayan eşin rızası olmaksızın, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunulmasını engellemektir. Bu sebeple davalı ...'...

        (İcra İflas Hukuku- Canıtez, Atalay, Sungurtekin Özkan, Özekes- sayfa 386,387) Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin 1. fıkrasına göre “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini fesh edemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Söz konusu bu hükümde yer verilen, aile konutu ile ilgili tasarruf işlemlerini diğer eşin rızasına bağlayan şart, sadece malik olan eşin iradesine bağlı olarak gerçekleştirilebileceği işlemler için getirilmiştir. TMK 194. maddesinde yer alan koruma sadece aile konutu ile ilgili olarak iradi nitelikte bir borçlandırıcı ya da tasarruf işleminde diğer eşin rızasını aramaktadır.(... , Aile Konutu İle İlgili İşlemlerde Diğer Eşin Rızası-sayfa 119-120) Malik eşin, bir borcundan dolayı alacaklının aile konutunu haczettirmesi durumunda, aile konutunu bu haciz işleminden kurtaracak herhangi bir hüküm ne Türk Medeni Kanununda ne de İcra İflas Kanununda yer almaktadır....

          Bu haliyle davacının istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına, TMK 199.madde gereğince açılan tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davası da dikkate alınarak ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          Katkı payı alacağı hesabında her iki eşinde evlenme tarihinden, malın edinildiği tarihe kadar gelirleri gözetilerek her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 sayılı TKM'nin 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek, gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı tespit edilip, daha sonra her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içerisindeki oranı belirlenmek suretiyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak belirlenir. Oysaki hükme esas alınan raporda davalının gelir evrakı bulunmadığı için sadece davacının gelirinden yola çıkılarak oranlamalar yapılıp 0.041796 gibi dosya kapsamına da uygun düşmeyen bir katkı oranı belirlenmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına yönelik talebin kısmen kabulüne, 28360 ada 8 parsel 28755 ada 7 parsel 22751 ada 12 parsel 28358 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına, kadının ailesi konutu şerhi konulmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Aile konutu şerhi konulmasına yönelik talebin reddini istinaf etmiştir. Davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Davanın kısmen kabulünü, yargılama giderini ve vekalet ücretini istinaf etmiştir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı T3 vekili istinaf dilekçesiyle; " İlk derece Mahkemesinin 21/01/2022 tarihli tensip tutanağı ile dava konusu Samsun İli Terme İlçesi Kozluk Mahallesi Akçay mevkiinde bulunan 206 ada 10, 13, 77, 108 ve 130 sayılı parseller bakımından ihtiyati tedbir niteliğinde " davalıdır" şerhi konulmasına karar verildiğini, bu karara itiraz ettiklerini ancak itirazın reddedildiğini, bu hususun usule, yasaya ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, bu taşınmazların hali hazırda Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğunu, bu şerhin temel amacının tasarruf yetkisinin kısıtlanması olduğunu, hem davalının hem de dava dışı hazinenin tasarruf yetkisinin böylece kısıtlanmış olduğunu, davanın tarafı olmayan 3. Kişilerin tasarruf yetkisinin kısıtlanmasının hukuken mümkün olmadığını, dava dışı 3....

            Tasarrufta bulunma yetkisi demek bir hakkı devretme, değiştirme, sınırlandırma veya ondan vazgeçme kısaca, o hakkı tasarruf işlemine konu yapabilme yetkisini ifade eder. Tasarruf yetkisinin hukuk düzeni tarafından tamamen veya kısmen kısıtlanmasına ise “tasarruf yetkisi kısıtlaması” denmektedir. Kural, malikin tasarruf yetkisine sahip olması, bunun istisnası ise hukuk düzeninin öngördüğü hallerde tasarruf yetkisinin kısıtlanmasıdır. Aslında somut olayda olduğu gibi mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın nedeni hak sahibinin hukuki durumu ve onun bu durumu sebebiyle yapacağı hukuki işlemlerden zarar görebilecek üçüncü kişilerin korunma altına alınmasıdır. Hiç kuşkusuz kamu düzeni düşüncesiyle de tasarruf yetkisinin kısıtlanması olanaklıdır. Tasarruf yetkisi kısıtlanması şerhi, ilgilinin emir ve talebiyle olabileceği gibi bazı hallerde kanunun öngördüğü işlemlerden ötürü de tapu kütüğüne yazılabilir....

              No:30/C Denizli adresinde davalı adına bulunan Egeness işimli işyerinde tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına, bu konuda ihtiyati tedbir karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu