Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borcun ödenmesinin gecikmesinde müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını, davacının gayrimenkulün değerinin arttığından bahisle en az 350.000,00 TL munzam zararının oluştuğu yönündeki iddiasının kabul edilebilir olmadığını, zira katkı alacağının ayni olarak belirlenebilecek bir alacak değil nakdi olarak belirlenen bir alacak olduğunu, bu durumda gayrimenkulün değerinin artması ile katkı alacağının bu oranda artacağının kabulünün hukuken uygun olmadığını, davanın konusunun müvekkilinin temerrüte düşürüldüğü tarih ile ödeme tarihi arasında geçen sürede temerrüt faizi üzerinde davacının zararının olup olmadığı ve müvekkilin ödemede temerrüte düşmesinde kusurlu olup olmadığının olduğu, dolayısıyla gayrimenkulün değerindeki artış nedeni ile munzam zarar istenmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dava, karı ... arasındaki katkı payından kaynaklanan alacak davasıdır. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulunun 23.01.1992 tarihli kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 2. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 2. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 27/06/2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, eşler arasında evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazda katkı payından kaynaklanan tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde alacak istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 2.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 03.11.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
DAVA TÜRÜ :Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mirasçılık sıfat ve paylarında uyuşmazlık yoktur.Uyuşmazlık miras payından kaynaklanan adi istihkaka ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay * 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.02.2007...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1588 KARAR NO : 2019/1175 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : CİHANBEYLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/11/2018 NUMARASI : 2016/178 ESAS 2018/513 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Değer Artış Payından Doğan Alacak) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 14/12/1999 tarihinde evlendiklerini ve Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/300 esas 2016/54 karar sayılı kararı ile boşandıklarını, taraflar evlilik birliği devam ederken; Konya ili, Selçuklu ilçesi, Aşağı Pınarbaşı Mah....
Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise Yargıtay içtihatları ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığı ileri sürülen paydaşın ve payını, miras dışı bırakılarak alamayan paydaşın sorununun kısmi alacak davası değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyuun satış yolu ile giderilmesi davası açılarak çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile davanın taksim davası veya muristen intikal eden miras payını veya payına isabet edecek bedelin tahsili davası olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir....
ileri sürerek; işletme için yapılan giderler ve elde edilen kâr payından şimdilik 44.000 TL'nin faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir....
Tic.A.Ş den alıp piyasaya sunduğunu, cam fiyatlarındaki artış üzerine davacı yana bildirimde bulunduğunu, davacının zamlı fiyatları öğrenince çok fahiş olduğunu iddia ederek siparişten vazgeçtiğini, çeklerin ... San....
Yok, eğer giderlerin yapılmış olması haliyle yapılmamış olması halinde belirlenen değerler arasında bir fark olmadığının anlaşılması durumunda, giderlerin satış bedeline etkisinin olmadığı, dolayısıyla davalının bu giderlerin yapılması nedeniyle bir sebepsiz zenginleşmesinin bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmelidir. Mahkemece; açıklanan yöntem izlenmeksizin, sadece, yapılmış masrafları dava tarihi itibariyle hesaplayan yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bundan ayrı olarak, 22.03.1976 gün ve 1/1 sayılı YİBK. kararına göre delil tesbit giderleri yargılama giderlerinden olup, müddeabihe eklenemez. Mahkemece, yargılama gideri olan tespit masraflarının alacak miktarına eklenmek suretiyle tahsiline ilişkin hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....
TMK'nun 227. maddesi hükümleri uyarınca; eşlerden biri, diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında değer artış payı alacağının belirlenmesi gerekli ise de, Mahkemece davacıya ait 301 ada 499 parseldeki 15 nolu taşınmaz nedeniyle TMK'nun 227. maddesi uyarınca değer artış payından kaynaklanan alacak ve katılma alacağı isteğine ilişkin usulüne uygun olarak araştırma ve inceleme yapılmadığı gibi, ev hanımı olan davalı adına kayıtlı 301 ada 499 parsel 16 nolu bağımsız bölümün edinilmesinde davacının bir katkısının bulunup bulunmadığı da araştırılmamıştır. Bu halde öncelikle, davalı adına kayıtlı iken satılarak satış bedeli dava konusu taşınmazın edinilmesinde kullanılan 301 ada 499 parseldeki 16 numaralı bağımsız bölümün ne şekilde edinildiği, davalının babası ...'...