"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında mirasçılık sıfat ve paylarına yönelik bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık ve hüküm miras payından kaynaklanan adi istihkaka ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.05.2012 (Pzt.)...
Şöyle ki, hesaplanan ecrimisil bedellerinin neye göre tespit edildiği belirtilmediği gibi ilk dönem için belirlenen ecrimisil değerine ÜFE artış oranlarının dönemsel olarak yansıtılması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda artış oranlarının neye göre yapıldığı da açıklanmış değildir. Hal böyle olunca, yukarıdaki ilkeler uyarınca dava konusu taşınmazda belirlenen veya belirlencek ecrimisil miktarına ÜFE artış oranlarının dönemsel olarak uygulanarak hesaplama yapılması gerekirken yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....
Şöyle ki, ilk dönem için belirlenen ecrimisil değerine ÜFE artış oranlarının dönemsel olarak yansıtılması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda her ay artış oranlarının ayrı ayrı uygulanması suretiyle hesaplama yapılmıştır. Hal böyle olunca, yukarıdaki ilkeler uyarınca dava konusu taşınmazda belirlenen veya belirlencek ecrimisil miktarına ÜFE artış oranlarının dönemsel olarak uygulanarak hesaplama yapılması gerekirken yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Kabule göre de, ıslah harcı alınmadığı halde davacının ıslahla talep ettiği miktar üzerinden ecrimisile hükmedilmiş olması da isabetsizdir....
Ticaret) adı altında ....vergi kimlik numarası ile 07.01.2009 tarihinde yapılan yoklama fişine göre 01.01.2009 tarihi itibari ile %25 hisse ile ... - .. - ... - ... ortaklığı olarak faaliyetine devam ettiğini, müvekkili 01.01.2009 tarihi itibari ile bu firmanın %25 ortağı olduğunu, ortaklığının halen devam ettiğini, müvekkilinin bu firmada bilfiil çalıştığı gibi şirkete maddi anlamda kazançta sağladığını, fakat 01.01.2009 'da kurulan bu ortaklığın neticesinde müvekkilinin firmanın kar ve zararlarından hiçbir zaman haberdar edilmediğini, şirket gelir ve giderlerini bilmediğini, bu durumun gizlendiğini, müvekkilinin firmanın banka hesaplarını göremediğini, firmaya ait ticari belgeleri inceleyemediğini, müvekkilinin engellendiğini, davalıların müvekkilinin hak ettiği kar payından hiçbir zaman haberdar olmadığı gibi böyle bir payın da müvekkiline aktarılmadığını ileri sürerek müvekkillerinin adi ortaklığı ortaklık sözleşmesinden doğan %25 ortaklık payına düşen miktarının toplanacak delillere...
Öyle ise mahkemece, 01.05.2006 tarihli kira sözleşmesinde kararlaştırılan aylık 800,00 TL kira bedelinin olağan rayice uygun olup olmadığının saptanmasından sonra, eğer olağan rayice uygun ise bu miktar esas alınarak, eğer olağan rayice uygun değil ise 01.05.2006 tarihinden itibaren başlayan dönem için olağan rayice uygun kiranın belirlenmesinden sonra bu tespit edilen kira bedeline 2007 ve 2008 yılları için endeks tatbik edilerek 1.1.2008 tarihinden itibaren başlayan dönemin kirasının tespit edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,13/03/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir haktır. Bu alacak hakkına sahip olabilmek için, talepte bulunan eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Değer artış payı alacağı ise; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK m. 227)....
payı ve katılma alacağı isteğine ilişkin olduğu, Mahkemece, TMK'nin 227. maddesi uyarınca değer artış payından kaynaklanan alacak ve katılma alacağı isteğine ilişkin usulüne uygun olarak araştırma ve inceleme yapılmadığı, Mahkemece, değer artış payı alacağının hesabı için öncelikle ziynet eşyalarının cins ve miktarı, verildiği tarihteki değeri ile işyerinin bu tarihteki aylık kiralama sürüm değerinin ayrı ayrı saptanması, davacının katkı yaptığı tarihteki kiralama sürüm değeri ile katkıda bulunduğu miktarın (altın parası) toplamı gözetilerek davacı kadının yaptığı katkının, sözü edilen toplam değer içindeki oranının bulunması, bu oranın tasfiye tarihindeki kiralama sürüm değeri ile çarpılarak çıkacak miktarın değer artış payı alacağı olarak karar altına alınması (TMK mad. 227)....
Bu durumda; ...’nin payı davalı üzerinde kaldığından, ...’nin 4/16 olan miras payından 1/16’şar pay davacılara, 2/16 pay da davalıya isabet etmektedir.Hâl böyle olunca; mirasbırakan ...’ten davacılara intikal eden pay bakımından ecrimisile ve ...’nin miras payından davacılara isabet eden pay oranında bedele ve de ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.‘’gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde;davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere, bozma ilamına uyulmakla bozma kararında belirtilen hususlarda araştırma ve inceleme yapılarak buna uygun karar verme yükümlülüğü doğar. Ne var ki, mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma ilamı gereği tam olarak yerine getirilmemiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/326 KARAR NO : 2021/357 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : CİHANBEYLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2020 NUMARASI : 2018/362 ESAS 2020/446 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Değer Artış Payından Doğan Alacak) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/326 KARAR NO : 2021/357 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : CİHANBEYLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2020 NUMARASI : 2018/362 ESAS 2020/446 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Değer Artış Payından Doğan Alacak) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....