Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(TMK m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı (kadın)'ın daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı (kadın) yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. 4-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre, kadının karşı davasının TMK 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olduğu anlaşıldığı halde, mahkemece kararda asıl davanın ve karşı davanın kabulü ve tarafların TMK 166/son maddesine göre boşanmalarına karar verilmesi ile yetinilerek kadının TMK 166/1. Maddesine dayalı boşanma davası hakkında karar verilmemesi doğru olmamıştır. Davalı- karşı davacı kadının boşanma davası ile ilgili olarak delilleri de değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekmektedir....

    Davacı kadın dava dilekçesinde Türk Medeni Kanununun 166. maddesi uyarınca boşanma talep etmiş, 08.01.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını ıslah ederek öncelikle zina (TMK m.161) ve onur kırıcı davranış (TMK m.162) sebebi ile boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece kadının özel boşanma sebebine dayalı boşanma taleplerinin reddine karar vermiştir. Mahkeme hükmünün gerekçe bölümünde, davacı kadının zinaya dayalı talebinin delil durumu gözetildiğinde yeterli görülmediği gerekçesiyle reddine karar verildiği belirtilmiş ise de onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma talebinin reddine ilişkin hiçbir gerekçe oluşturulmamıştır. Bu sebeple Yargıtay denetimine elverişli olarak karar gerekçeli olarak açıklanmamıştır. Mahkemece yukarıda açıklanan yön üzerinde durulmadan gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde zina (TMK m.161), kabul olunmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep etmiş, mahkemece kısa kararda davacı-davalı kadının davasının kabulü ile tarafların zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verildiği halde gerekçeli kararda kadının davasının kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilerek; ayrıca kısa kararda kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmolunduğu halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmolunarak kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır...

        Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK md.175). Somut olayda; davalı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği tespit edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları oluşmuştur. Tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi nazara alınmak suretiyle, davalı kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi cihetine gidilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Tedbir nafakasının miktarı belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir. Buna göre, dava tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere; davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 300,00 TL ve müşterek çocuk için aylık 300,00 TL tedbir nafakasına karar vermek gerekmiştir. Boşanma ve ayrılık gerçekleşmesi halinde velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlüdür. Hakim, bu hususu boşanmaya karar verirken, talep olup olmadığına bakmaksızın re'sen gözetmek zorundadır....

        Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Tedbir nafakasının miktarı belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir. Buna göre, davalı kadın yararına dava tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere uygun miktarda tedbir nafakasına karar vermek gerekmiştir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir (TMK md.175). Somut olayda; sürekli bir işi ve düzenli geliri olmayan davalı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği tespit edilmiştir....

        taktirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ( TMK m. 166/1) talep edilmiştir....

          GEREKÇE: Dava TMK 163 . Maddesine dayalı "haysiyetsiz yaşamaya dayalı boşanma " karşı dava ise TMK'nun 166/1 maddesinde düzelenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davalarıdır. HMK 355. Maddesine göre inceleme , istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı ve sınırlı olarak yapılmıştır. Kusura ve karşılıklı davalara ilişkin ; Davacı tarafın açtığı davada ahlaksızca yaşama dayanması ,karşı davacı vekilinin cevabında açılan davanın özel sebebe dayalı olup ispatlanmadığı iddiasına karşılık cevaplarında hayasızca yaşam iddiasına devam ettiği ve istinaf dilekçesinde de haysiyetsiz yaşama dayalı boşanma davalarının ispatlandığını iddia etmeleri karşısında ,ana davanın TMK 163 maddesinde düzenlenen özel boşanma sebebine dayalı boşanma davası olarak kabulünde yanlışlık bulunmamıştır....

          Fiili ayrılık vakıası tek başına boşanma nedeni sayılamayacağı gibi, terk hukuki sebebine dayalı olarak açılmış bir dava da bulunmamaktadır. Davalı erkeğin duruşmada dinlenen tanığının beyanları esas alınarak davacı kadına kusur yüklenmesi de mümkün değildir. Bu durumda tarafların, dosya kapsamına göre birliğin sarsılmasına neden olacak herhangi bir kusurları bulunmamakta olup her ne kadar davanın reddi gerekirken boşanmaya karar verilmesi doğru değil ise de, boşanma hükmü temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden bu husus bozma sebebi yapılmamış sadece yanlışlığa değilmekle yetinilmiştir. 2-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b)Yukarıda 1. bentte belirtildiği üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda iki tarafın da kusuru bulunmamaktadır....

            UYAP Entegrasyonu