Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde; davalı kadın tarafından hükmün tamamı yönünden başka bir ifade ile boşanma hükmü yönünden de karar temyiz edildiği, erkek tarafından eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davasının şartlarının oluştuğu, davanın kabul edilmesinin ve kadın yararına manevi tazminata hükmedilmemesinin doğru olduğu, hükmün bu yönlerinin onanmasına rağmen kısmen onama kısmen bozmaya dair ilamın içeriğinde onanan bölümlere ilişkin açıklama bulunmadığı anlaşıldığından bu itibarla davacı erkeğin bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 25.12.2018 tarih, 2018/6758 esas ve 2018/15342 karar sayılı ilamının bütünüyle kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. 3-Yukarıda 2. bentte yer alan açıklamalara göre, davalı kadının temyiz itirazlarının yapılan incelenmesinde; a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bentlerin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka Arttırımı-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı erkek tarafından açılan dava, eylemli ayrılık sebebiyle boşanma (TMK m.166/son) istemine ilişkindir. İlk boşanma davası, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2008/450 Esas -2009/229 karar sayılı dosyası ile davacı erkek tarafından 24.09.2008 tarihinde açılmış, davanın reddine dair karar 29.12.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayalı eldeki dava ise ilk boşanma davasının reddinden sonra süresi içerisinde açılmıştır....
Mahkemece erkeğin kusursuz olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, önceki retle sonuçlanan boşanma davasını erkeğin açtığı, kararın 21.01.2010 tarihinde kesinleştiği, o davadan sonra ortak hayatın yeniden kurulamadığı, eylemli ayrılık döneminde yeni bir olayın meydana gelmediği, ilk davayı açarak boşanma sebebi yaratan ve birlikte yaşamaktan kaçınan erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle iken davacı erkeğin kusursuz olduğunun kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece "Davalı ......ın boşanma talebinin reddine" şeklinde hüküm kurulmuş ise de; ......ın açılmış karşı veya birleşen bir boşanma davası bulunmamaktadır. ...... süresinde cevap dilekçesi vermiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava ve karşılık davanın eylemli ayrılık sebebine (TMK.md.166/4) dayalı açılmış ve koşullarının gerçekleşmiş olmasına ve mahkemece Türk Medeni Kanununun 172.maddesi gereğince hüküm tesisinin sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.04.2010 (çrş.)...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Yapılan yargılama neticesinde; Davacının davasının kabulü ile tarafların TMK.nun 166/son. maddesince fiili ayrılık nedeni ile boşanmalarına, davalı için 600,00- TL. tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00- TL. maddi, 15.000,00- TL. manevi tazminata hükmedildiği görülmüştür....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı - davalı erkeğin dava dilekçesi ile eylemli ayrılık nedenine dayalı olarak açtığı boşanma davasında Kdz Ereğli Aile Mahkemesinin 2016/485 Esas, 2017/313 Karar sayılı dosyasını dayanak olarak bildirdiği, her ne kadar gerek 09.08.2017 tarihli dilekçe gerekse 29.03.2021 tarihli dilekçe ile dayanak olarak Zonguldak 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan eylemli ayrılık sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece, davalı kadının cevap dilekçesinde bildirdiği tanıklarının dinlenilmesine yönelik talebi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 241.maddesi gereğince reddedilmiştir. Yasal sebep bulunmadıkça gösterilen tanığın dinlenmemiş olması savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatasıdır. Mahkemece, gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edinildiği takdirde, geri kalanların dinlenilmemesine karar verilebilir (HMK m. 241). Davacı kadın yargılama sırasında tanıklarının dinlenilmesinden vazgeçmemiştir....
Davacı vekili 16/03/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; tarafların 2014 yılından bu yana ayrı yaşadıklarını, 2015'de açılan davadan bu yana da hiç bir araya gelmediklerini, TMK'nın 166/4. maddesince tarafların boşanma davasının kesinleştiği tarih olan 07.09.2016'dan bu yana ayrı yerde ikamet ettiklerini, sadece kağıt üzerinde devam eden evlilikte ortak hayatın yaklaşık olarak 7 yıldır kurulamadığını, fiili ayrılık dönemine kadının evi terk etmesinin sebep olduğunu belirterek, davanın ıslahının kabulü ile fiili ayrılık nedeni ile tarafların boşanmalarına, halen ödenmekte olan tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı asil ıslah dilekçesine olan cevabında; davacının boşanma davasının reddine, boşanma kararı verilmesi halinde 200.000 TL manevi, 200.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davacıdan tahsiline, dava tarihinden geçerli olmak üzere 2.500 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davasının (TMK m. 166/son) yapılan yargılaması sonunda mahkemece davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesi uyarınca boşanmalarına, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
Dava, eylemli ayrılık nedeniyle boşanma davası niteliğindedir. (TMK m. 166/son). Bu davada boşanma sebeplerinden biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa; evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır. Bu durumda, eşlerden birinin açacağı boşanma davası sonucu boşanmaya karar verilir. Bu nedenle, davacının, öncelikle retle sonuçlanıp kesinleşmiş bir boşanma davasının varlığını ve kesinleşme tarihinden itibaren üç yıl içinde tarafların evlilik birliğini devam ettirmek üzere biraraya gelmiş olmadıkları; Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayalı bu davanın üç yıllık süre geçirilerek açılmış olduğunu kanıtlaması gerekir. Mahkemece, üç yıllık süre geçirilerek açılmış olduğu anlaşılan davada tarafların bu sürede biraraya gelmiş olup olmadıkları yönünde hiçbir inceleme yapılmadan karar verilmiştir....