Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesi uyarınca eylemli ayrılık hukuksal sebebine dayalı boşanma isteğine ilişkindir. Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir (TMK m.166/son). Mahkemece yapılan yargılama sonunda, bu davaya dayanak teşkil eden daha önce erkek tarafından açılıp ret ile sonuçlanan ... 1....

    Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi; "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir " hükmünü içermektedir. Eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davalarında boşanmanın ferileri yönünden kusur belirlemesi yapılır....

    Aile Mahkemesinin 08/03/2016 tarih, 2015/333 Esas ve 2016/164 Karar sayılı kararı ile davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının "davacının kendi kusuruna dayanarak boşanma davası açma hakkı olmadığı" gerekçesi ile reddine karar verildiği, kararın 28/05/2018 tarihinde kesinleştiği, eldeki dosyadaki dava dilekçesi ile bu davadan sonra tarafların ortak hayatı kurmak amacıyla biraraya gelmediklerinin beyan edildiği, mahkemece davanın TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca açıldığı kabul edilerek değerlendirme yapıldığı ancak bir bütün olarak değerlendirildiğinde dava dilekçesi içeriğinde ve sonradan sunulan beyan dilekçesinde yer alan anlatımlardan davanın Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesinde düzenlenen eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı boşanma davası olduğu anlaşılmaktadır....

    Mahkemece, sadece Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesine dayalı boşanma talebi incelenerek, davanın reddine karar verilmiş; Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı talep yönünden herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Açıklanan nedenlerle, toplanan delillerin Türk Medeni Kanununun 166/son maddesindeki eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı boşanma talebi yönünden de incelenip, gerçekleşecek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; bu konuda olumlu-olumsuz hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir (HMK.md.26). SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.10.02.2015(Salı)...

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde belirtilen fiili ayrılık nedenine, davalı-karşı davacı kadın ise Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde belirtilen fiili ayrılık nedeni ile birlikte 166/1 maddesinde belirtilen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Mahkeme tarafından, davalı-karşı davacı kadının davasının hem 166/1. hem de 166/son maddeleri gereğince kabulü ile boşanmaya karar verilmiş, erkeğin davası ise kusurlu olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun, ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir" hükmü bulunmaktadır....

        Maddede ve eylemli ayrı yaşama vakıası da TMK.166/son maddesinde düzenlenen hukuksal nedene dayalı bir dava açılmak suretiyle ileri sürülebilecektir. Zira Yargıtay 2.Hukuk Dairesi'nin 2016/12672 E., 2018/2688 K. Sayılı ilamındaki; ''Davacı erkek dava dilekçesinde, davalı kadının evi terk ettiğini ileri sürmüştür. Evi terk etme vakıası, terk (TMK164) hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış bir bir dava bulunmadığından ve eylemli olarak ayrı yaşama olgusunun Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesindeki diğer koşullarla birlikte geçekleşmiş olmadıkça, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılmış dava için boşanma nedeni olamayacağından, bu vakıanın mahkemece kadına kusur olarak yüklenmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirecek başka bir kusurlu davranışın varlığı da kanıtlanamamıştır. '' şeklindeki izahtan da anlaşılacağı üzere eylemli ayrılık durumu ve evden kovma suretiyle terk etme vakıası(164/1 2....

        Eylemli ayrılık süresince davalı erkeğe yüklenecek kusurlu bir davranış da kanıtlanamamıştır. TMK m. 166 son koşulları da oluşmadığından, davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 bentte gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 16.05.2022 (Pzt.)...

          Hukuk Dairesinin 01.11.2007 tarih 2007/1512 Esas 2007/14714 Karar sayılı içtihatı doğrultusunda kocasının yanından ayrılan ve baba evine yerleşmek niyetiyle giden davalının boşanma davası açılmadan önceki son 6 aylık dönem içindeki ikametgahının ... olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. TMK'nın 168. maddesinde "Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir." hükmüne yer verilmiş olup, boşanma davalarında yetki kesin değildir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 160. maddesine göre, evlenmenin butlanı davasında, yetki ve yargılama usûlü bakımından boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır. Aynı Kanunun 168. maddesine göre ise, boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Boşanma davalarında yetki kesin yetki değildir....

            Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2010/264 esas, 2011/347 karar sayılı dosyası ile davacı erkek tarafından açılan ve reddedilen boşanma davasına ilişkin kararın 10/01/2012 tarihinde kesinleştiği, tarafların reddedilen boşanma davasından sonra bir araya gelmediği ve 3 yıllık sürenin geçtiği, ne var ki davacı erkeğin davalı kadına maddi tazminat vermesini haklı kılacak derecede kusurunun bulunmadığı kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davanın TMK m. 166/son hukuksal sebebine dayalı olarak açıldığı, retle sonuçlanan boşanma davasını davacı erkeğin açtığı, o davadan sonra ortak hayatın yeniden kurulamadığı, eylemli ayrılık döneminde boşanmayı gerektiren kusurlu yeni bir vakıanın meydana gelmediği, bu haliyle ilk boşanma davasını açarak ayrılmaya sebebiyet veren ve boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Retle sonuçlanan boşanma davası 13.9.2002 tarihinde kesinleşmiş fiili ayrılık sebebine dayalı bu dava 25.7.2005 tarihinde açılmıştır.3 yıllık fiili ayrılık süresi dolmadan Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi gereğince boşanmaya karar verilmesi doğru değilsede; bu husus temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa işaret etmekle yetinilmiştir. 2-Temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine...

                UYAP Entegrasyonu