Bu fıkrayla “eşlerin sürekli ve fiili olarak ayrı yaşama biçimini benimsemeleri halinin, birlikte yaşama istek ve inancının kalmaması” değerlendirmesiyle evlilik birliğinin temelden sarsıldığı kabul edilerek eylemli ayrılık ilkesi benimsenmiştir. 17. Türk Medeni Kanunu’nun 166/4. maddesinde yazılı “eylemli ayrılık sebebine” dayanan boşanma davalarında, boşanma kararı verilebilmesi için eşlerin kusur durumunun bir önemi bulunmamaktadır. Burada; TMK’nın boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulamamış olması boşanma kararı verilebilmesi için yeterlidir. Eylemli ayrılık sebebine dayalı boşanma davalarında kusur belirlemesi boşanmanın eki niteliğindeki istekler yönünden önem taşımaktadır. 18....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacının 4721 Sayılı TMK'nin 166/4 Maddesi Uyarınca Açtığı Eylemli Ayrılık Sebebine Dayalı Boşanma Davası Yönünden; TMK 166- 4 uyarınca;1.Reddilmiş boşanma davası 2.Ret kararının kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulamaması 3.Ret kararının kesinleşmesinden sonra 3 yıl geçmesi kaideleri gereği kusur durumuna bakılmaksızın boşanma kararı verilmesi gerektiğinden mevcut dosya durumunda tarafların izah edilen üç husus eksiksiz olduğundan 166- 4 uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir....
Asıl dava, eylemli ayrılık, birleşen dava ise evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. Asıl dava, eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı boşanma davası olup, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için, daha önce eşlerden biri tarafından açılmış ve retle sonuçlanıp kesinleşmiş bir boşanma davasının mevcudiyeti ile bu kesinleşme tarihinden itibaren en az üç yıl süreyle evlilik birliğinin yeniden kurulamamış olması gerekli ve yeterlidir. Fiili ayrılık nedenine dayalı bu boşanma davasında boşanma kararı için kusur araştırılması gerekmez. Bu açıklamalar çerçevesinde ilk derece mahkemesince, erkeğin koşulları oluşan boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı-davacının açıklanan yöne ilişkin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili 23.05.2018 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; davalının reddedilen dosyalardan sonra birlik görevlerini yerine getirmediğini, akrabaları aracılığı ile müvekkili üzerinde baskı kurmaya çalıştığını, ilk derece mahkemesince dava tarihinden önceki son üç yıla ilişkin olarak kusur araştırmasının yapılmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davacı kadının yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddi kararları yönünden kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE : Dava; eylemli ayrılık hukuki sebebine (TMK 166/son madde) dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili kusur belirlemesi, davacı kadının yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı erkek tarafından eylemli ayrılık hukuki sebebi uyarınca Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesi hükmüne dayanarak boşanma davası açılmış, mahkemece, davacı erkeğin davasının kabulüne, tarafların kusurlarına dair somut delil bulunmadığı ve kadın eş lehine TMK 175 maddesi koşulları oluştuğundan bahisle davacı kadının yoksulluk nafaka talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi; "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir " hükmünü içermektedir. Eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davalarında boşanmanın ferileri yönünden kusur belirlemesi yapılır....
Mahkemece; "Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde düzenlenen fiili ayrılık nedeniyle boşanmaya karar verilmesi isteğine ilişkindir. Taraflar arasında Beykoz Aile mahkemesinde boşanma davası görüldüğü davanın kesinleştiği üzerinden 3 seneden fazla zaman geçtiği anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı eylemli ayrılık nedeni ile boşanma davalarında, boşanma nedenlerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilmesi gerekir. Tarafların kusur durumlarının Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanan davada, boşanma kararı verilmesi bakımından önemi olmadığı gibi ortak hayatın kurulamamasındaki neden de davanın kabulü bakımından sonuca etkili değildir....
Mahkemece; "Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde düzenlenen fiili ayrılık nedeniyle boşanmaya karar verilmesi isteğine ilişkindir. Taraflar arasında Beykoz Aile mahkemesinde boşanma davası görüldüğü davanın kesinleştiği üzerinden 3 seneden fazla zaman geçtiği anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı eylemli ayrılık nedeni ile boşanma davalarında, boşanma nedenlerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilmesi gerekir. Tarafların kusur durumlarının Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanan davada, boşanma kararı verilmesi bakımından önemi olmadığı gibi ortak hayatın kurulamamasındaki neden de davanın kabulü bakımından sonuca etkili değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hakim tarafların "talep sonuçlarıyla" (HMK m. 119,1/ğ) bağlıdır. Hakim "başka bir şeye" karar veremeyeceği (HMK m. 26) gibi Türk Hukukunu da re'sen uygulamak zorundadır (HMK m. 33). Davacı erkek tarafından, terk (TMK m.164) ve eylemli ayrılık (TMK m. 166/son) sebebiyle boşanma davası açılmıştır. Davacının talep sonucu bu şekilde olduğundan, delillerin bu çerçevede değerlendirilip, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, talep sonucunda bulunmayan Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince karar verilmesi doğru bulunmayıp bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hakim tarafların "talep sonuçlarıyla" (HMK m.119,1/ğ) bağlıdır. Hakim "başka bir şeye" karar veremeyeceği (HMK m. 26) gibi Türk Hukukunu da re'sen uygulamak zorundadır (HMK m. 33). Davacı-karşı davalı erkek tarafından, eylemli ayrılık (TMK m. 166/son) sebebiyle boşanma davası açılmıştır. Davacı-karşı davalının talep sonucu bu şekilde olduğundan, delillerin bu çerçevede değerlendirilip, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, davacı-karşı davalı erkeğin talep sonucunda bulunmayan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi gereğince değerlendirme yapılarak karar verilmesi doğru bulunmayıp, bozmayı gerektirmiştir....