WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI DAVA: Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalının boşanmada kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma davasının reddine, bizim karşı tarafa ikame ettiğimiz evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma davasının kabulüne, davacı karşı davalının boşanmada kusuru bulunması sebebiyle, 50.000,00- TL manevi tazminat, 25.000,00- TL maddi tazminatın davacı karşı davalıdan alınarak, müvekkile verilmesine, aynı şekilde aylık 1000,00- TL müvekkil lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, söz konusu nafakanın yargılama süresi boyunca tedbiren karşı taraftan alınarak, müvekkile verilmesine, müşterek çocuğun velayetinin yargılama boyunca geçici ve yargılama sonucunda sürekli olarak anneye (müvekkile) verilmesine, velayet müvekkile verildikten sonra aylık 1.000,00- TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini...

Somut olayda, davalı davacı erkek hem terk hem de şiddetli geçimsizlik nedenine dayandığından erkek açısından boşanma koşulları gerçekleşmemiş olup, erkeğin karşı davasının reddinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Gerçekleşen olaylarda erkek tam kusurludur....

T4 ASIL VE KARŞI DAVA : Boşanma (Çekişmeli)) İSTİNAF KARAR TARİHİ : 13/07/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 13/07/2022 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı 01/11/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Tarafların 2014 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten Yavuz Selim KURT isimli çocukları olduğunu, çocuğun 6 yaşında olduğunu ve tüm bakım eğitim ve yaşam giderlerinin davacı kadın tarafından karşılandığını, taraflar arasında şiddetli geçimsizlik olduğunu, onur kırıcı davranışlar ve şiddete maruz kaldığı, babasının vefatından sonra cenazeye dahi katılamadığını, davalı eşin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, evine ve eşine gereken ilgiyi göstermediğini, bakma sorumluluğundan uzak olduğunu ve devamlı huzursuzluk çıkarttığını, ne eşini nede çocuğunu ziyarete dahi gelmediğini, tüm zorluklarla tek başına mücadele etmek zorunda bırakıldığını bu nedenle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı kadın için 500 TL tedbir 500 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Karar yerinde taraflar eşit kusurlu kabul edilmiş, kadına müşterek konutu terk kusuru, erkeğe ise, bağımsız konut temin etmeme kusuru yüklenmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekili tarafından karşı davanın kabulüne, kusura, tazminat taleplerinin reddine, lehe hükmedilen nafaka miktarına, yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. Her ne kadar ilk derece mahkemesince erkeğin cevap dilekçesi karşı dava dilekçesi olarak nitelendirilmiş ise de; bu nitelendirme hatalıdır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, dinlenen tanıkların beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, incelenen nüfus aile kayıt tablosu ve dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; dava, şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı açılmış boşanma davası olup, yapılan yargılama sonucunda; tarafların 24/06/1986 tarihinde evlenmiş olup, bu evliliklerinden müşterek altı çocukları bulunmaktadır. Davacı, dava dilekçesinde ve cevaba cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmamıştır. Davacı dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığından dayanılmayan delilin bildirilmesi için tensiple veya ön inceleme aşamasında verilen süre sonuç doğurmaz. (HGK 20.04.2016 tarih 2014/695 ve 2016/522 karar sayılı kararı)....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı açılmış boşanma davası olup, yapılan yargılama sonucunda; evlilik birliği temelinden sarsıldığı, olayların akışı karşısında uyuşturcu madde kullanan, eşine psikolik baskı uygulayan, evin infak ve iaşesi ile ilgilenmeyen, evlilik birliğinin kednsine yüklediği görevleri yerine getirmeyen davalının tam kusurlu olduğu, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamını imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, bu aşamadan sonra tarafları birlikte yaşamaya zorlamanın mümkün görülmediği, ayrıca evliliğin devamında taraflar, müşterek çocuklar ve toplum açısından korunmaya değer bir yarar kalmadığı, anlaşılmakla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerektiği," şeklindeki gerekçeyle, "Davanın KABULÜ ile tarafların TMK'nın 166/1 maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları 15/10/2016 doğumlu...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davalının, istinafa cevap dilekçesinin katılma yoluyla istinaf dilekçesi mahiyetinde olmasına rağmen istinaf kanun yoluna başvurma harcı, istinaf karar harcı ve istinaf gider avansını yatırmadığı anlaşılmış ise de; davacı vekilinin anlaşmalı boşanma yapılması ve dosyanın ilk derece mahkemesine iadesinin talep edilmiş olmasıyla, davalının istinaf harç ve gider avansını tamamlaması için dosyanın geri çevrilmesine gerek olmadığına, Davacı vekilinin 21/08/2023 tarihli dilekçesi ile tarafların boşanma ve ferileri hususunda anlaştıklarını, anlaşmalı boşanma yapılmasını talep ettiği görülmekle, davada 166/1 maddesi gereğince verilen boşanma kararı da davacı tarafça istinaf edilmek sureti ile boşanma yönünden verilen karar kesinleşmediğinden, davaya anlaşmalı boşanma davası olarak devam edilerek her iki tarafın beyanları alındıktan sonra karar verilmek üzere HMK'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak,...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davalı kadının kusuru ve şiddetli geçimsizlik kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı kocanın davalı eşine hakaret edip aşağıladığı ve onu istemediğini söylediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü gerekir ise de bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış, davalıya yüklenebilecek hiç bir kusur gerçekleşmemiştir (TMK m.166/2)....

      Karar yerinde erkek tam kusurlu kabul edilmiş, erkeğe bağımsız konut temin etmeme ve kadına fiziksel şiddet uygulama kusurları yüklenmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı davacı vekili tarafından asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine, kusura, aleyhe hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarlarına, aleyhe tazminata hükmedilmesine, evliliğin iptaline dair hüküm kurulmamasına yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası birleşen dava ise evliliğin iptali olmadığı takdirde şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine dairdir....

      Yerel Mahkeme kararında, “taraflar arasında müşterek hayatı çekilmez kılacak derecede şiddetli geçimsizlik bulunduğu, evlilik birliğinin ortak hayat sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelden sarsıldığı, tarafların bir araya gelmedikleri, evli kalmalarında artık bir menfaatin kalmadığı" belirtilerek, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmiş, boşanma davasının kabulüne dayanak "vakıalar" ve taraflara yüklenen kusurlar ayrı ayrı gerekçede gösterilmemiştir. Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığını değil, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklaması zorunludur. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olduğundan, bozmayı gerektirmiştir....

        UYAP Entegrasyonu