DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmekle, duruşma açılmak suretiyle dosya incelendi....
biten evliliğin hukuken de sonlandırılması gerektiğini ileri sürerek müvekkili ile davalının şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanmalarına, 50.000 TL maddi, 50.0000 TL manevi olmak üzere toplam 100.000,00 TL tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
in Sosyal Güvenlik hizmetlerinden yararlandığını, onun emekli maaşından faydalandığını, halen annesinin sağ olduğunu ve onun da aynı şekilde faydalandığını, 03.12.2013 tarihinde eski eşi ... ile anlaşarak yeniden nikah yapıp evlendiğini, durumu hemen davalı kuruma bildirip ilişiğini kestirdiğini, davalı kurumun yersiz tedavi bedeli olarak 10.754,82 TL. Talep ettiğini, davalı kurum talebinin yersiz olduğunu , kurumun 19/06/2014 tarihli 9128160 numaralı işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen ... 1.iş mahkemesinin 2014/579 Esas 2014/590 Karar sayılı davada, davacı dava dilekçesinde; 2000 yılında şiddetli geçimsizlik nedeniyle eşi ...'dan boşandığını, bunun üzerine davalı kuruma müracaat ederek babası ...'...
Maddede, boşanma amacına/saikine yönelik herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğinden, gerek Kurumca, gerekse yargı organlarınca uygulama yapılırken, eşlerin boşanma iradelerinin gerçekliğinin/samimiliğinin araştırılıp ortaya konulması söz konusu olmamalı, boşanmanın muvazaalı olup olmadığına ilişkin herhangi bir araştırma/irdeleme ve boşanma yönündeki kesinleşmiş yargı kararının geçerliliğinin sorgulaması yapılmamalı, özellikle kesinleşmiş yargı organının verdiği karara dayanan "boşanma" hukuki durum ve sonucunun, eşlerin gerçek iradelerine dayanıp dayanmadığının araştırılmasının bir başka organın yetki ve görevi içerisinde yer almadığı, kaldı ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda "anlaşmalı boşanma" adı altında hukuki bir düzenlemenin de bulunduğu dikkate alınmalıdır....
birbirleriyie görüştükleri, birbirlerine olan sevgilerini ifade etmiş oldukları, davacının babasının görüşmelerini istememesi nedeniyle gizlice görüştükleri, davacının davalıya ev açmak istediğinin belirtildiği, görüşmelerde davacının boşanma kararından söz etmediği, evliliğe devam etmekte istekli olduğunun anlaşıldığı, bu yazışmaların davacının babasının davalıyı uygun bir eş olarak görmediği için davacıya görüşmemeleri yönünde yönlendirmede bulunduğunu göstermiş olduğu, davalı tanıklarının davacı ile davalı arasında bir geçimsizlik bulunmadığı aksine davacının davalıya olan yoğun sevgisine ilişkin olduğu ve davalının toplum tarafından kabul görmeyen bir işle uğraşmadığı, ilaç firmasında çalışarak geçimini sağladığına ilişkin görgüye dayalı beyanlarda bulunduğu, tanık beyanlarının birbiriyle tutarlı ve davalının savunmalarını destekler nitelikte olması nedeniyle beyanlara itibar edildiği, davacının dosyaya sunduğu fotoğraflarda gayrı ahlaki bir işte uğraştığına ilişkin bir görüntüye rastlanmadığı...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2021 NUMARASI : 2019/141 ESAS-2021/65 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; eşi ile 1995 yılından beri evli olduklarını, aralarında şiddetli geçimsizlik bulunduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını açıklayarak davalı ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP VE KARŞI DAVA: Davalının süresinden sonra sunduğu cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının kendisini aldattığını, davacının ağır kusurlu olduğunu, davacının davasının reddi ile karşı davasının kabulünü, davacı ile boşanmalarına karar verilmesini, yoksulluk ve maddi-manevi tazminatlar taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yukarıda açıklanan temyize konu davada olduğu gibi veya benzeri olan durumlarda salt kusuru bulunmayan davalı eşin boşanma davası açmaktan kaçınması sonucu, böyle bir evliliği devam ettirmek ne ölçüde doğru olacaktır? Evlilik nikah aktiyle kurulan sui generis (kendine özgü) bir aile hukuku sözleşmesidir. Sözleşmelerdeki "ahte vefa (sözleşmeye bağlılık)" ilkesi nedeniyle durumu bu kadar zorlaştırmak yerinde bir tutum mudur? Düşünceme göre, artık Türk boşanma hukukunda boşanma kararı bakımından kusur ilkesinden tamamen vazgeçilmesinin zamanı gelmiştir. Zaten genel boşanma sebebiyle boşanma davası açılmasını düzenleyen Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde boşanma hükmünü davalının kusuruna bağlayan bir açıklık yoktur. Maddeye göre boşanmaya, kusurluluğu göre değil, "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" ölçüsüne göre karar verilmektedir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl ve birleşen kadının davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, kadın yararına nafaka koşullarının oluşup oluşmadığı ve erkeğin reddedilen maddi ve manevi tazminat talebi noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı koca tarafından kadının birleşen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise koca tarafından açılan boşanma davalarının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı koca, kadının boşanma davasına yönelik temyiz istemlerinden, 22.02.2012 tarihinde feragat ettiğinden, davacı-davalının bu yöne ilişkin temyizinin feragat nedeniyle reddine, 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı koca, kadının birleşen boşanma davası yönünden temyizinden 22.02.2012 tarihinde feragat ettiğinden, davalı-davacı kadının boşanma davası kesinleşmiş olup, daha sonra davalı-davacı kadının 12.03.2012 tarihinde kendi...
satmaya kalktığını, bunun üzerine kızının mahkemeye başvurarak babasının vasiliğini aldığını, davacının şu anda vasisi olan kızının yanında kaldığını, evliliğin devam etmesinin müvekkili bakımından bir faydası olmadığını belirterek tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....