DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ileri ile eşya iadesine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı/ karşı davacı kadının tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
diye tehditte bulunduğunu, müvekkilde satmıyorum diye cevap verdiğini, müvekkili davalı hakkında boşanma davası açtığını, fakat davalının bir daha yapmayacağım sözü üzerine, aile büyüklerin baskısı ile geri birleştiklerini, fakat davalı huyundan vazgeçmediğini, Davalının müvekkilini dövmesi yanında, davalının babası da müvekkiline şiddet uyguladığını, davacının açtığı boşanma davası ile ilgili olarak; davacının açtığı boşanma davasının reddine, Davacının 20.000- TL maddî tazminat talebinin reddine, Davacının müşterek çocukların velayetinin kendisine verilmesi talebinin reddine, karşı boşanma davası ile ilgili olarak, Davanın kabulü ile şiddetli geçimsizlik nedeniyle tarafların boşanmalarına, boşanmayı gerektiren olaylarda davacı-karşı davalının kusurlu olması nedeniyle 75.000 TL. maddi ve 75,000 TL. manevî olmak üzere toplam 150.000 TL. tazminatın yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsili ile müvekkil davalı-karşı davacıya verilmesine, tarafların müşterek çocukları Muhammed...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası, karşı dava ise terk olmadığı takdirde şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden davalı davacı erkeğin kadına karşı süreklilik arz eden hakareti, kadının dizinden geçirdiği ameliyat sırasında ve sonrasında hastalığı ile ilgilenmemesi sabit olmasına rağmen erkeğin kusursuz kabul edilmesinin hatalı olduğu, kadına isnat edilen kusurlar bakımından ise erkeğin 03.04.2019 tarihinde kadına eve dön ihtarında bulunduğu, eldeki davanın ise ihtardan sonra 21.05.2019 tarihinde açıldığı Yargıtay 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. Tüm dosya kapsamına göre davacının hiçbir delili toplanmadan davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalı kadının davanın kabulüne yönelik olarak istinafının bulunmadığı, bu nedenle boşanma kararının kesinleştiği, dolayısıyla kabul edilen ve kesinleşen boşanma kararı nedeniyle yargılama giderlerinin davalı kadından tahsilinde usul ve esas itibariyle hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı kadının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin bizzat tarafları dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocuklarının durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin kabulü halinde boşanmaya hükmolunur. Tarafların boşanmalarına dair kararda tarafların “şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına” karar verilmiş, ancak tarafların birlikte düzenledikleri anlaşmalı boşanmaya esas 11.09.2003 tarihli “protokol” hükme geçirilmemiş, bu protokolün uygun bulunduğuna dair bir belirleme de hükümde yer almamıştır. O halde, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği ve taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olaylar ise boşanma sebebi olamaz. Davacı erkeğin, bu şekilde eşinin ihtardan önceki kusurlarını affettiği, ihtar tarihinden sonrası için de davalı kadından kaynaklanan boşanmaya sebep olabilecek nitelikte yeni bir olayın varlığının kanıtlanamamıştır. Bu nedenle davacının şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı boşanma davasının da reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin ziynet talebi ve eşya yönünden harçlandırılmış ve usulüne uygun açılmış bir karşı dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir. Davalı lehine 24/06/2020 tarihli ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçeyle, "TMK 164....
Affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olaylar ise boşanma sebebi olamaz. Davacı erkeğin, bu şekilde eşinin ihtardan önceki kusurlarını affettiği, ihtar tarihinden sonrası için de davalı kadından kaynaklanan boşanmaya sebep olabilecek nitelikte yeni bir olayın varlığının kanıtlanamamıştır. Bu nedenle davacının şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı boşanma davasının da reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin ziynet talebi ve eşya yönünden harçlandırılmış ve usulüne uygun açılmış bir karşı dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir. Davalı lehine 24/06/2020 tarihli ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçeyle, "TMK 164....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davalı-davacı kadının akıl hastalığına dayalı boşanma davası bulunmamaktadır. Davacı-davalı kocanın akıl hastası olduğu ve kendisine vasi tayin edildiği sabittir....
ferilerinin istinaf konusu yapıldığını, istinaf dilekçesinin esasa ilişkin nedenler bölümünün 12 inci maddesinde bu kapsamda verilen karara itirazlarının ayrıntılı olarak belirtildiğini, istinaf dışı bıraktıkları tek hususun Mahkemenin şiddetli geçimsizlik sebebiyle verdiği boşanma kararı olduğunu, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma hükmüne açıkça karşı çıktıklarını, boşanmanın fer'îlerine de itiraz ettiklerini belirterek Daire'nin kararıın kaldırılarak, 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi kapsamındaki Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararını temyizen incelemeye tabi tutulmasını ve kararın davalı lehine bozulmasını talep etmiştir....
Burada, eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun/durumunun tanımlanması, hukuki sınır ve çerçevesinin çizilip ortaya konulması önem arz etmektedir....