"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı olarak koca tarafından açılan boşanma davası reddedilmiş ve 4.11.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Koca ise kesinleşme tarihinden önce 22.10.2004 günü ihtar isteğinde bulunmuştur. Bu durumda Türk Medeni Kanununun 164. maddesinde yazılı dört aylık süre koşulu gerçekleşmemiştir. Davanın reddi gerekir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre * takdir edilen tedbir nafakası * azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek vasisi tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, şiddetli geçimsizlik sebebine (TMK.m.166/1) dayalı olarak açılmıştır. Toplanan delillerden, davalı erkeğin akıl hastası olduğu ve kendisine vasi atandığı anlaşılmaktadır. Akıl hastalığına dayalı (TMK.m.165) bir dava da söz konusu değildir. Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanma kararı verilebilmesi için davalı erkeğin davranışlarının iradi olması gerekmektedir. Akıl hastası davalı erkeğin davranışları iradi olmadığına göre, davanın reddi yerine kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
kesinleştiği tarihte aylık 50 TL artırım ile aylık 250 TL iştirak nafakası olarak davalı- karşı davacı kadından alınarak davacı- karşı davalı erkeğe verilmesine, KARŞI DAVADA; davalı- karşı davacı kadının boşanma davasının KABULÜ İLE; taraların TMK.nun 166/1 maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Davalı- karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin şartları oluşmadığından reddine, TMK'nın 169. maddesi gereğince, davalı- karşı davacı kadın için 13/07/2017 tarihli duruşmada asıl dava tarihinden geçerli olmak üzere takdir edilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 100 TL arttırım ile aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, Davalı- karşı davacı kadının çocuk Said Enes için tedbir ve iştirak nafakası talebinin çocuğun fiilen baba yanında kalması sebebiyle ayrı ayrı reddine, Davalı- karşı davacı kadının çocuk 07/03/2001 doğumlu Ramazan Eren için iştirak nafakası talebinin çocuğun yargılama...
Davalı, taşınmazların evlilik birliği içerisinde edinilen, edinilmiş mal olduğunu, evliliğin zina sebebiyle değil şiddetli geçimsizlik sebebiyle son bulduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazların davacıya ait kişisel malı niteliğindeki mallarının satılması sonucu elde edilen nakit ile satın alındığı, bu nedenle davacının geri alma hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 19 ada 174 parselde kayıtlı 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 25.5.1992 tarihinde evlenmiş, 22.2.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 9.12.2011 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir....
, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamını imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olup bu aşamaya gelmesinde eşine dini konularda baskı yaprak psikolojik şiddet uygulayan, müşterek evin kredi ödemesinde eşini yalnız bırakan davacı- karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, bu aşamadan sonra tarafları birlikte yaşamaya zorlamanın mümkün görülmemesi nedeniyle karşı davada davalı- karşı davacı kadının boşanma davasının kabulü gerektiği," şeklindeki gerekçeyle; "Asıl davada davacı-k.davalı vekilinin boşanma davasının REDDİNE, Karşı davada davalı-k.davacı kadının boşanma davasının KABULÜ ile, tarafların TMK nın 166/1 maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle BOŞANMALARINA, Davalı-k.davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin şartları oluşmadığından reddine, Davalı-k.davacı kadının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 40.000 TL maddi tazminatın davacı-k.davalı erkekten alınarak davalı-k.davacı kadına verilmesine, Davalı-k.davacı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA 1-Oluşa ve dosya içeriğine göre; mağdure ... ve sanık ...'in evli oldukları, sanığın terk nedeniyle, mağdurenin ise şiddetli geçimsizlik nedeniyle ... Aile Mahkemesi'ne açtığı boşanma davalarının birleştirildiği, sanığın olay tarihinde çalıştığı işyerine gitmek için durakta bekleyen mağdurenin yanına giderek konuşmak istediği, olumlu yanıt alamayınca mağdurenin kolundan tutarak sürüklemeye başladığı, mağdurenin direnmesi üzerine bu defa küfür ederek mağduru bıçakladığı olayda; mağdure ...'den kaynaklanan haksız tahrik oluşturan söz ve hareket bulunmadığı halde, 5237 sayılı TCK.nun 29. maddesi gereğince verilen cezadan indirim yapılması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'...
TMK'nun 236/2. maddesi gereğince katılma alacağının hakim tarafından takdiren kaldırılması veya azaltılması için boşanma davasının TMK'nun 161. maddesinde düzenlenen özel boşanma nedenlerine dayalı olarak açılması ve Mahkemeninde bu çerçevede boşanmaya karar vermiş olması gereklidir. Somut olayda taraflar arasındaki boşanma şiddetli geçimsizlik nedenine dayandığına göre, katılma alacağının kaldırılmasına karar verilemeyeceğinden toplanan delillere göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın reddi doğru olmamıştır. Davacı-karşı davalı vekilinin karşı davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince, dosyadaki belge ve bilgilere ve özellikle davacı- davalı vekilinin dinletmiş olduğu tanık beyanlarına göre, ...... üyeliği 2009 yılında başlamış, fiilen el değiştirmesine rağmen resmi olarak davalı üzerinde devam etmiştir....
KARŞI DAVA : Davalı-Karşı Davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı karşı davalı 10.05.2009 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten 2 çocukları olduğunu, karşı davanın kabulü ile davacı karşı davalı ile müvekkilinin şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanmalarını, çocukların velayetinin müvekkiline verilmesini, 100.000,00- TL manevi tazminatın boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, muhakeme harç ve masrafları ile avukatlık ücretinin davacı karşı davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Karşı dava, öncelikle özel boşanma sebepleri olan zina (TMK 161), pek kötü ve onur kırıcı davranış (TMK m. 163) nedeniyle boşanma, olmadığı takdirde TMK'nun 166/1 m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayalı boşanma taleplerine ilişkindir. Davacı- davalının istinaf başvurusunun incelenmesinde; Harçlarla ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkindir. Davanın açılması harca tabi usuli bir işlemdir. Harçlar Kanunu harç alınması veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmamış değinilen yönün mahkemece kendiliğinden gözetilmesini ve harcın yatırılmaması halinde ise ne gibi işlemler yapılacağını 30 ve 32. m.lerinde hükme bağlanmıştır. Usulüne uygun açılmış bir davada başvuru harcı ve gerekli nispi veya maktu peşin harcın mahkeme veznesine yatırılması gerekir( Harçlar Kanunu madde 32). Harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılamaz. Somut olayda, davalı-davacı tarafından açılan karşı davada herhangi bir harç ve gider avansı alınmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki dava yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m. 33). Dolayısıyla hakim, tarafların nitelendirmesiyle bağlı değildir. Davacı- karşı davalı erkek, dava dilekçesinin içeriğinde, davalı- karşı davacı kadın ile evliliklerinde uzun süreden beri var olan şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açtığını, davanın ......