WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya ilişkin önlemi alır.Eşlerden birinin haklı bir sebep olmaksızın birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi durumunda da diğer eş parasal katkı talebinde bulunabilir.TMK 200.maddesine göre de "Koşullar değiştiğinde hakim eşlerden birinin istemi üzerine kararında gerekli değişikliği yapar veya sebebi sona ermişse alınan önlemleri kaldırır" hükmü getirilmiştir.Somut olayda, davacı tarafından 18.11.2008 tarihinde davalı aleyhine şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açıldığı, boşanma davasına bakan mahkemece davanın reddine karar verildikten sonra, davacı tarafından davalı tarafa birlikte yaşama isteğine ilişkin bir bildirimde bulunulmadığı bu nedenle davalı eşin ayrı yaşamakta haklı olduğu ayrıca evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmeyen ve birlikte yaşamdan kaçınan kişi davacı olduğundan davalı tarafa tedbir nafakasının...

    Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir....

      Temyiz Sebepleri Davacı vekili, ortak çocuğa fiziki şiddet uyguladığını, müvekkilini aldattığını, tanık beyanına itibar edilmesi gerektiğini, boşanma davası açıldıktan sonra gerçekleşen olayların kusur olarak değerlendirilemeyeceğini beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın reddi, kusur belirlemesi ve boşanma yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı ve davanın kabul şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

        Komutanlığı araştırması yapılmalı, anılan mahalle/köy azalarının tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, davacı ve boşandığı eşinin komşuları tespit edilip tanık sıfatıyla dinlenilmeli ve “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir....

          Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. I-İSTEM Davacı vekili özetle, davacının şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşandığını, eski eşi ile birlikte yaşamadığını, anne ve babasından aldığı dul aylığının kesilmesine ve geriye dönük olarak daha önce alınan maaşların iadesine ilişkin haksız ve yersiz gerçekle bağdaşmayan hukuksuz kurum kararının iptali ile müvekkilinin maaşlarının bağlanmasına, maaş kesilme ve geri iade edilme kararının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II-CEVAP Davalı vekili, davacının talebini kabul etmeyerek, muvazaalı bir boşanma söz konusu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

            ASLİ MÜDAHALE TALEBİ: Asli Müdahil davalı ...' in boşanma aşamasında bulunan eşi ... vekili müdahale dilekçesi ile; müvekkilinin dava konusu ... A.Ş.'nin %15 hissesine sahip ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, diğer tüm yönetim kurulu üyeleri gibi 1. derecede imza yetkisi bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin davalı ... ile 1982 yılından beri evli olduğunu, davalı ...' in 09.11.2016 tarihinde şiddetli geçimsizlik nedeni ile İstanbul Anadolu 15. Aile Mahkemesinde 2016/1036 Esas sayılı dosya ile zina nedeniyle boşanma davasını açtığını, kendisinin de 10.01.2017 tarihinde İstanbul Anadolu 1. Aile Mahkemesinde 2017/19 esas sayılı dosya ile aralarında "Zina nedeni ile boşanma ve mal rejimi tasfiyesi" davası açtığını, dosyanın halen derdest olduğunu,boşanma davasında davalıya ait ... A.Ş.'...

              Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; 21.02.2012 tarihinde eski eşiyle şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşandığını, daha sonra babası Mehmet Bükülmezoğlu'nun vefat etmiş olması nedeniyle yetim maaşı aldığını, Kurum tarafından 07.08.2015 tarihinde bu yetim maaşının eski eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle kesildiğini, eski eşiyle birlikte kesinlikle birlikte yaşamadığını kesilen maaşın tekrar bağlanmasını ve kurumun bu kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

                somut, kabule yeterli beyanda bulunmadığı, şiddetli geçimsizlik olgusunun ispatlanamadığı, fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olmadığı gerekçesiyle karşı davanın da reddine karar verilmiştir....

                  Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında temyiz aşamasında erkeğin ölümü sebebiyle evlilik birliğinin sona erip ermediği, davanın konusuz kalıp kalmadığı, aksi halde davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının olup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 181 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 3. Değerlendirme Somut uyuşmazlıkta nüfus kaydına göre, erkeğin boşanma kararı verilmesinden sonra, hüküm henüz kesinleşmeden 21.08.2023 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Bu halde evlilik ölümle sona ermiş, boşanma davası konusuz kalmıştır. Bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. VI....

                    Ziynet ve çeyiz eşyalarının tahsiline ilişkin bu dava, incelenen boşanma davasının eki niteliğinde olmayıp kesinleşen boşanma kararı bu davada kesin hüküm oluşturmadığından, ziynet ve çeyiz eşyalarının tazmini için dava açılmasına engel teşkil etmemektedir. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgu karşısında davanın açılmasında bir usulsüzlük bulunmadığından Mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kaldı ki, davacı tarafça düğünde takılan ziynetlerin ve düğün sonrası çeyiz eşyalarının bedellerinin tahsilinin talep edildiği de nazara alındığında düğün tarihinden önce açılan ve yerel mahkemece karar verilen söz konusu boşanma davasının, red ile sonuçlanıp kesinleşmesinin iş bu dava ile ilgisi bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu