Ne var ki, genel kurula katılıp ta, ret oyu vermeyen üyenin, kararın mutlak butlanla batıl olduğunun tespitini istemesinin, TMK'nın 2. maddesindeki dürüst davranma ilkesine aykırı olduğunun kabulü gerekir. Buna göre ilk derece mahkemesince, 7. maddede alınan karara her iki davacının, 6. maddede alınan karara ise davacılardan ...'ün ret oyu vermediği, bu nedenle mutlak butlanla batıl olduğunun tespitini isteyemeyecekleri, ancak 6. madde yönünden ret oyu veren davacılardan ...'ın bu maddenin mutlak butlanla batıl olduğunun tespitini isteyebileceği gözetilerek, davacılardan ...'...
mutlak butlanla batıl olduğu, 1 ve 2. maddelerindeki kararların oy birliği ile alındığı, 8 ve 11. maddelerde ise alınmış bir karar bulunmadığı, 3 ve 4. gündem maddeleri yönünden tarafların bilirkişi ücretini yatırmayacağının beyan edilmesi nedeniyle bu maddelerle ilgili davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile genel kurul toplantısında alınmış olan 5, 6, 7, 9, 10 numaralı gündem maddelerinin mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitine, 1, 2, 3, 4, 8, 11 numaralı gündem maddelerinin iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin Mutlak Butlan ile İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek davalı eşinin akıl hastası olduğunu, bu durumun kendinden gizlendiğini, evliliğin mutlak butlan olmaz ise nispi butlan ile iptalini dava etmiştir. Tarafların 11.11.2013 tarihinde evlendikleri, davalı kadının evlilik tarihinden önce Havza Sulh Hukuk Mahkemesinin 28.01.2010 tarih 2009/421 esas 2010/31 karar sayılı ilamı ile akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereğince kısıtlandığı ve Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesinin 31.12.2014 tarih 5605 sayılı raporundan evlilik tarihinde fiil ehliyetine haiz olmadığı anlaşılmıştır....
. - DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/12/2022 KARAR TARİHİ : 20/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 24/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava dilekçesinde özetle; Bursa 8. İcra Müdürlüğü’nün 2022/... Esas nolu icra dosyasına yapılan haksız itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 icra inkar tazminatı ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür....
nın 447/c maddesi gereğince mutlak butlanla batıl olduğunu, dava konusu genel kurul kararında sözü edilen taşınmazın davalı şirketin en önemli hatta tek mal varlığı olduğunu, satılması halinde şirketin faaliyetsiz kalacağını, bir anlamda feshinin sözkonusu olacağını, fesih kararı alınabilmesi içinde toplantı gündeminde açıkça yer alması gerektiğini ileri sürerek davalı şirketin 06/03/2014 tarihli genel kurul toplantısında alınan 8 numaralı kararın mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine, aksi kanaate varılması halinde ise söz konusu kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu davalı şirket genel kurulunda alınan kararın butlanını veya iptalini gerektirir bir sebep bulunmadığını, davanın süresinde açılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticari işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticari sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır. Mutlak ticari dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nin 4/1 maddesinde a ve f bentleri arasında 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır. Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır....
Herhangi bir mahkeme tarafından mutlak butlanla malul bir karar olduğuna hükmedilmediği sürece hukuken geçerli olan boşanma kararlarından sonra eski eşlerin bir arada yaşamasını yasaklayan kanuni bir düzenleme bulunmadığından; boşanmanın hileli davranış olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Kaldı ki, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesinde, "evliliğin en az bir yıl sürmesi ve eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılacağı; hakimin, tarafların iradelerini serbestçe açıkladıklarına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması halinde de boşanmaya hükmolunacağı vurgulanmaktadır....
Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticari işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticari sayılan davalar (mutlak ticari davalar) ile her iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticari davalar)dır. Mutlak ticari dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticari nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nin 4/1 maddesinde a ve f bentleri arasında 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticari davadır. Nisbi ticari dava ise; her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nisbi ticari dava olarak adlandırılmaktadır....
Islah dilekçesi ile iptali istenen kararın emredici nitelikte olan Kooperatifler Kanunu'nun 19. maddesindeki payın bölünmezliği ilkesine aykırı olduğunu, bu nedenle mutlak butlanla batıl olacağından genel kurula katılmaya, muhalefet şerhi koymaya gerek olmadan iptal davası açılabileceğini ileri sürerek, genel kurul kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif temsilcileri, davacının toplantıya katılmadığını, bir ay içinde dava açılmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir....
Dava; A... ile evlendiğinde, Suudi uyruklu Saime Buhari ile evli olduğu iddiasıyla açılan , ikinci evliliğin “mutlak butlan” sebebiyle iptali isteğine ilişkindir. Vefat eden Abdülkadir’in, Suudi uyruklu Saime ile 1949 tarihinde Suudi Arabistan’da evlendiğine ilişkin dosyadaki tek belge, Cide Yüksek Mahkemesinin 22.2.1987 tarihli evlilik bağını tespit eden kararıdır. Bunu dışında, bu evliliğin varlığını gösteren başkaca bir belge bulunmamaktadır. Suudi Arabistan Krallığı Cidde Yüksek Mahkemesince verilen 22.2.1987 tarihli 34/2 sayılı bu belgede, “.. başvuran Abdülkadir’in, Suudi uyruklu Corabay Buhari kızı Saime Buhari ile hicri 1369 (miladi:1949) tarihinde evlendiğinin, bu evlilikte, Saime’ye kardeşi Yusuf Corabay Buhari’nin velilik yaptığının tespit edilmesine karar verildiği..” yazlıdır. Bu belge; ...’in başvurusu üzerine ve beyanına göre tesis edilmiştir....