mutlak butlan nedeniyle iptali sebebi olarak düzenlenmiştir....
Aksi takdirde, yapılan sözleşme, mutlak butlan ile bâtıl sayılır. Somut olayda, taşınmazın ruhsatsız yapıldığı, dolayısı ile kamu düzenine ve İmar Yasasına aykırı olduğu tartışmasızdır. Öte yandan, sözleşmenin yapıldığı tarihte bu inşaatın ruhsata bağlanıp bağlanamayacağı araştırılmamıştır. Eğer sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle davacıların arsası üzerine ruhsata bağlı bir bina yapılamayacağı saptanırsa, yapılan sözleşme, mutlak butlanla bâtıl olur. Dolayısı ile sözleşme tarihi itibariyle imar planı olmayan ve ruhsata bağlanması mümkün bulunmayan bir inşaatın yapımını, arsa sahipleri isteyemeyeceği gibi, yüklenici de üstlenemez. Zira, böyle bir sözleşmenin konusu imkânsız sayılır ve mutlak butlanla bâtıl addedilir. Bu itibarla mahkemece yapılması gereken iş; yukarıdaki açıklamaların ışığı altında araştırma yapılmasından ve sonucuna göre bir hüküm kurulmasından ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, vesayet altına alınan vasisi olduğu kısıtlı ...'un yasal temsilci iznini almadan nikah kıydığını belirterek Türk Medeni Kanununun 153. maddesi gereğince evliliğin iptalini dava etmiştir. Mahkemece, kısıtlamanın Türk Medeni Kanununun 408. maddesi gereğince isteğe bağlı olduğu ve evlenme kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğundan izin almaya gerek bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 13.03.2009 gün 2009/312 esas, 2009/543 karar sayılı ilamı ile ..., Türk Medeni Kanununun 408. maddesi gereğince kısıtlanmış ve kendisine kardeşi yasal temsilci olarak atanmıştır. Kısıtlılık hali devam etmektedir....
Abonelik sözleşmesinin kurulu olduğunun belirtildiği adresin işyeri adresi olarak tanımlaması da uyuşmazlığı tek başına mutlak veya nisbi ticari dava haline dönüştürmez. Zira mutlak ticari davalar kanunda sınırlı sayıda sayılmış olup, nisbi ticari davalar da her iki tarafın tacir olması ve ticari işletmelerine ilişkin olması şartına bağlı tutulmuştur. İşyeri olan her şahsın aynı zamanda tacir olduğu söylenemez. Esnaf olup olmadığının araştırılarak görev hususununu değerlendirmek gereklidir. Nitekim benzer nitelikte bir davada -------- açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; kaçak elektrik tutanaklarında abone grubunun ticarethane olarak belirlendiği, davacı tarafından dava dilekçesinde davaya konu yerin iş yeri olduğunun belirtildiği, mahkemesince tacir-esnaf araştırması yapılmaksızın yargılamaya devam edilerek kara verlidiği görülmektedir. TTK 4/2 maddesinde mutlak ticari davalar sayılmış olup, dava sayılan mutlak ticari davalar kapsamında değildir....
nun 145. maddesi kapsamında evliliğin iptaline ilişkin davası bu davadan tefrik edilerek, nüfus kaydı işlemlerinin Sahteliğinin tespiti ile ilgili olan davanında asliye hukuk mahkemelerinde bakılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, nüfus cüzdanının kaybolması nedeniyle hatalı işlenen nüfus kaydının düzeltilmesini istediği davada, dava bu niteliğiyle evliliğin iptali yahut butlanı davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 145. maddesinde düzenlenen mutlak butlan ve evlenmenin iptali ile ilgisi bulunmayan uyşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince ... 2....
Somut olayda ; davacı tarafından davalı Kooperatif'in 07/07/2013 ve 30/06/2017 tarihli olağan genel kurulunda alınan aidata ilişkin kararlarının yoklukla malül olduğunun tespiti veya iptali istenilmiş ise de ; Kooperatif genel kurul kararlarının mutlak butlanla (yoklukla) malül olduğunun tespiti davalarının her hangi bir süreye tabi olmadığı ancak, davalı Kooperatif'in 24/01/1998 tarihli olağan genel kurulunda (dava konusu her iki genel kurul kararından önce) tasfiye kararı alıp, tasfiye kurulu üyelerinin seçildiği görülmüştür. 1163 s....
Bu nedenle..." davalı kooperatifin 04.09.2010 tarihli genel kurul kararının mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine, 06.07.2011 tarihli genel kurulunda alınan kararlara ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Aleyhlerine Ankara 13....
Dava, kat malikleri genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, iptali istenen toplantının olağan kat malikleri toplantısı olduğu ve davacılardan ...’nın bizzat, ... ve ...‘in vekillerinin toplantıya katıldıkları ve itiraz şerhi ile tutanağı imzaladıkları, diğer davacı ...'nın ise toplantıya katılmadığı, yok hükmünde veya mutlak butlanla batıl sayılacak kararlar alınmadığı, davanın süresinde açıldığı anlaşılmakla mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/03/2019 günü oy birliği ile karar verildi....
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava dilekçesinde, 2009 ve 2010 tarihli olağan genel kurullarında alınan kararların KMK'nın 32. maddesinde şekle uygun olmadığını, mutlak butlanla hükümsüz olduğunu, 2011 tarihli olağan üstü site kat malikleri toplantısının ise KMK'ya göre toplantı için belirlenen tarihten en az 15 gün önce bütün kat maliklerine bildirimde bulunulması gerektiği, oysa kendisine 27/03/2011 tarihli olağan üstü site kat malikleri toplantısı için taahhütlü mektubun 11 gün önce gönderildiğini, bu durumun yasaya açık olarak aykırı olduğu, bu nedenle 07/03/2009, 13/06/2010 ve 27/03/2011 tarihli olağan üstü site kat malikleri toplantısının ve kararının iptali istenilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evliliğin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline ilişkindir. Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMKm.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Şu halde Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemelerinde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir....