Mahkemece, davanın bir aylık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açıldığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, davacı tarafça davalı kooperatifin 22.01.2012 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yoklukla malul olduğu iddiasıyla dava açılmış olduğundan, mahkemece davalı kooperatifin anasözleşmesi getirtilerek, dava konusu genel kurul kararlarının mutlak butlanla batıl olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılması ve genel kurul kararlarının mutlak butlanla batıl olması halinde iptal davası açılmasındaki bir aylık hak düşürücü sürenin aranmadığı hususunun dikkate alınması gerekirken, kooperatif genel kurul kararlarının iptalini düzenleyen 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53. maddesi uyarınca değerlendirme yapılıp hak düşürücü süre yönünden davanın reddi doğru görülmediğinden, bozulmasına karar verilmiş, bozma sonrası mahkemece yapılan yargılama sonucu, kooperatif genel kurulunda alınan 5 numaralı, yönetici ve denetçilerin ibrası...
Başak'ın kat malikleri kurulu kararının iptali davası açma haklarının bulunmadığı, alınan kararların yok hükmünde veya mutlak butlanla geçersiz olmadığı, ayrıca açılan davanın (1) aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra 02/09/2014 tarihinde açıldığı, böylece davanın süresi içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava Kat Mülkiyeti Kanununa dayalı kat malikleri kurulu kararının iptali istemine ilişkindir....
./05/2014 tarihli toplantısında alınan tüm kararların mutlak butlanla batıl ve yok hükmünde olduğunu beyanla .../05/2014 tarihli toplantısında alınan tüm kararların mutlak butlanla batıl olup, yok hükmünde olması nedeniyle iptaline, kararların iptaline karar verildiği takdirde ... .... İcra Müdürlüğünün 2015/6356 Esas sayılı icra takibinin iptali ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık menfi tespit istemine ilişkindir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davalılar arasındaki evliliğin mutlak butlanla iptalinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 130 uncu, 145 inci, 146 ncı ve 147 nci maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 3....
Hakim, olayların davacı tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp, olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi belirler (HMK m. 33) Davacılar, evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline ilişkin kararın “davalı sağ eşin mirasçı olup olmayacağı konusunda duraksama doğurduğunu ve icrasında tereddüt hasıl ettiğini” ileri sürerek, davalının mirasçı olamayacağı yönünde karar verilmesini istediklerine göre; istek, bu haliyle evliliğin mutlak butlanına ilişkin kesinleşmiş hükmün tavzihi (HMK m. 305) niteliğindedir. Verilen butlan hükmü, yenilik doğurucu (inşai nitelikte) bir hüküm olup, hükümde icrası gereken bir husus ve çelişki mevcut değildir. Tavzihle açıklığa kavuşturulacak müphem bir husus bulunmamaktadır. Mahkemece verilen ek karar, evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali kararını genişletme ve hükme yeni bir hüküm ilavesi niteliğindedir....
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 45/2, maddesi, "Genel kurul, anasözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı anasözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantılarında ortakların en az 1/4’ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır."hükmünü içermektedir. Bu hüküm emredici nitelikte olup bu niteliğe aykırı olan genel kurul kararları, Borçlar Kanunu'nun 19 ve 20. maddesine göre mutlak butlanla batıldır.Mutlak butlanla batıl olan kararların iptali için muhalefet şerhi koymaya gerek olmadığı gibi dava süreye de tabi değildir....
Kat malikleri kurulu kararlarının yok hükmünde veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlarda süre koşulu aranmaz. Dosyadaki bilgi ve belgelerin, özellikle iptali istenen 04/.../2014 tarihli kat malikleri kurulu kararının incelenmesinde, davacının sözü edilen kat malikleri kurulu toplantısına vekil vasıtası ile katıldığı, alınan kararlara yönelik olarak bir itirazda bulunmadığı ve Kat Mülkiyeti Kanununun 32. maddesinde belirtilen yasal sürelerin geçmiş olduğu anlaşılmakla, mahkemece yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine .../04/2018 günü oy birliği ile karar verildi....
Dava, kat malikleri kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, 2009-2010 tarihli kat malikleri kurulu kararlarının mutlak butlanla iptalini gerektirir kararlar olmadığı ve iptali için de yasal süreler içinde dava açılmadığı, 2011 tarihli kat malikleri kurul kararında ise yapılan ibra işleminin alınan bilirkişi raporuna göre usulüne uygun olduğu mutlak butlanla iptalini gerektirir herhangi bir işlem olmadığı anlaşılmakla yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/02/2018 günü oy birliği ile karar verildi....
Birleştirilerek görülen davaların yapılan yargılaması sonucunda ise mahkemece davalı-davacı erkeğin davasının kabulü ile evliliğin mutlak butlan sebebi ile iptaline, davacı-davalı kadının boşanma davasının ise konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı-davacı erkek vasisi tarafından açılan mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur. O halde davalı-davacı erkeğin mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davasının tefrik edilerek sonucu beklendikten sonra boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermek gerekirken bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2- Davacı-davalı kadının ziynet alacağının reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı-davalı kadın ziynet alacağı davasını gösterdiği delillerle kanıtlayamamıştır....
Mahkemece, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden alınan 10.11.2016 tarihli sağlık kurulu raporunda davalı kadında “hafif derecede mental retardasyon olduğu, hastalığının kronik olduğu ve evlilik tarihinde mevcut olduğu” belirtilmiş, bu rapor ile de evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline karar verilmiş ise de; davalı kadının evlenme tarihinde sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunup bulunmadığı veya evlenmeye engel derece akıl hastası olup olmadığı hususunun, davalının, dosya içerisindeki tüm tedavi kayıtları ve raporları ile birlikte yeniden bu hususları kapsayacak şekilde rapor alınmak suretiyle tespit edilmesi; buna göre mutlak butlan sebebi mevcutsa butlana karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....