Davalı birleşen davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle, davacı- davalının evliliğin iptali istemiyle dava açtığını, yapılan yargılama sırasında müvek kilinin akıl sağlığında herhangi problem olmadığını, tam tersine davacı-davalının kısıtlanmasına karar verildiğini, müvekkilinin ailesinin nişandan önce müvekkilinin epilepsi hastası olduğunu, ilaç tedavisinin devam ettiğini, tedavisi aksatılmadıkça hastalığının nüksetmeyeceği konusunda davacı-davalının ailesini bilgilendirdiğini, davacı-davalı tarafın müvekkilin ilaç düzenini değiştirdiğini, balayına davacı-dava lının ailesinden on kişilik bir grupla gidildiğini, yüzme bilmeyen müvekkiline yüzmesi konusunda baskı yapıldığını, davacı-davalının cinsel ilişkiye giremediğini, müvek kilinin davacı-davalı ve ailesi tarafından evden kovulduğunu, saatlerce dışarıda bırakıldığını belirterek tarafların evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptalini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 08.06.2008 tarihli kat malikleri kurulu kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, 08.06.2008 tarihli kat malikleri kurulu toplantısının ve bu toplantıda alınan kararların iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulü ile 08.06.2008 tarihinde yapılan toplantının mutlak butlanla batıl olup, yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir....
Davacı-karşı davalı erkek de bağımsız olarak açtığı evliliğin iptali davasında , eşinin evlilik öncesi cinsel ilişki ve başkası ile nişanlılığını sakladığını iddia ederek Türk Medeni Kanununun 150. maddesi uyarınca nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan evliliğin iptali davası, tarafların boşanma davası ile birleştirilmiş, birleştirilerek görülen davaların yapılan yargılaması sonucunda ise mahkemece tarafların karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı-karşı davalı erkeğin nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının reddine karar verilmiştir. Taraflarca temyiz edilmemiş olsa bile, yasaya açık aykırılık bulunması hallerinde hükmün bozulması imkan dahilindedir (HUMK m. 439/2). Davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan nisbi butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur....
Mahkemece; davacı-davalı kadının evliliğin nispi butlan sebebiyle iptali davasının ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 16.01.2017 gün ve E.2016/15306-K.2017/350 sayılı ilamıyla; davalı-davacı erkeğin katılma yoluyla temyiz isteğinin reddine, davacı-davalı kadının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün " davacı-davalı kadının davasında, delillerin nisbi butlan sebebi ile (... m. 149, 150) evliliğin iptali hakkı yönünden değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi, davalı-davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında ise, kadının açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek, boşanma davasının tefrik edilerek kadının açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmesi...
Mahkemece somut olayda yapılacak iş; dosya kapsamındaki hastane evraklarına göre davacı-davalı erkekte bulunduğu anlaşılan bipolar duygulanım bozukluğunun Türk Medeni Kanunu'nun 150. maddesi uyarınca davalı-davacı kadın ve altsoyunun sağlığı bakımından ağır tehlike oluşturan bir hastalık olup olmadığına dair resmi sağlık kurulu raporu alınarak davalı-davacı kadının davasında bütün delillerin öncelikle nisbi butlan sebebi ile (TMK m. 150) evliliğin iptali talebi yönünden değerlendirilmesi ve sonucu uyarınca karar verilmesi; kadının açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, davacı-davalı erkek ve davalı-davacı kadın açısından boşanma davaları bakımından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek ve boşanma davaları tefrik edilerek kadının açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermekten ibarettir....
İnfazda duruksamaya yol açacak şekilde, Nüfus Hizmetleri Kanununun 27. maddesi hükmüne aykırı hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2-Dava, evliliğinin mutlak butlan sebebiyle (TMK m.145/2-3) iptali isteğine ilişkin olup, Cumhuriyet savcısı tarafından 31.01.2013 tarihinde re'sen açılmıştır. Cumhuriyet savcısı, Kanunda açıkça öngörülen hallerde hukuk davası açar veya açılmış olan hukuk davasında taraf olarak yer alır (HMK m.70/1). Mutlak butlan nedeniyle evliliğin iptali davası açma Cumhuriyet savcısı için bir görev olduğundan (TMK m.146/1), duruşmalarda hazır bulunması gereği de görevin doğal sonucu olarak bir zorunluluktur. Bu nedenle, Cumhuriyet savcısının duruşmalara katılması sağlanmadan yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. (HGK, 11.11.2015 gün ve 2938 esas, 2539 karar)....
Somut olayda mahkemece yapılacak iş, davacı-karşı davalı erkeğin nisbi butlan davası yönünden, delillerin nisbi butlan sebebi ile (TMK m. 150/3) evliliğin iptali davası yönünden değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi, davacı-karşı davalı erkek ve davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan boşanma davalarının ise, erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, boşanma davaları açısından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek, boşanma davalarının tefrik edilerek erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermekten ibarettir. Bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Taraflar arasındaki müteveffa erkek mirasçısı tarafından açılan evliliğin mutlak butlanla iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, mutlak butlanın tespitine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak eksiklikler giderilmek üzere İlk Derece Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne evliliğin mutlak butlanla iptaline, sağ kalan eşin iyi niyetli olmadığının tespitine karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
Hal böyleyken, mahkemece davalı-davacı erkeğin kusurlu olarak kabul edilmesi ve şartları oluşmadığı halde TMK 174/1-2 maddeleri uyarınca davacı-davalı kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı-davalı kadın tarafından erkeğin akıl hastalığı sebebiyle mutlak butlan ile evliliğin iptali, olmazsa "Evlilik birliğinin sarsılması" (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-davacı erkek tarafından ise birleşen evlilik birliğinin sarsılması" (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davası açılmış olup, davaların yapılan yargılaması sonucunda ise mahkemece davacı-davalı kadının davasının kabulü ile evliliğin mutlak butlan sebebi ile iptaline, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur....
Dava, kat malikleri kurul kararının iptali istemine ilişkindir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi "Kat malikleri kurulunca verilen kararlar aleyhine, kurul toplantısına katılan ancak 32. madde hükmü gereğince aykırı oy kullanan her kat maliki karar tarihinden başlayarak bir ay içinde, toplantıya katılmayan her kat maliki kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak altı ay içinde anagayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh mahkemesine iptal davası açabilir; kat malikleri kurulu kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlarda süre koşulu aranmaz" hükmü düzenlenmiştir....