Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2- 36- 47 sayılı kararı). Somut olayda, davacının davalıların murisi Aziz Gündüz ile dava dışı Fattuma Kürek’in evlilik dışı ilişkisinden dünyaya geldiği belirtilerek, davalıların murisi Aziz Gündüz’ün davacının babası olduğunun tespitine karar verilmesi istemiştir. Bu durumda davalıların murisi Aziz Gündüz ile dava dışı Fattuma Kürek arasında evlilik ilişkisinin bulunmadığına, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği iddiası söz konusu olmadığına göre, davacının talebi Türk Medeni Kanunu'nun 301 inci maddesi kapsamında babalığın hükmen tespiti niteliğindedir....
Temyize konu 2312 ada 3 parselde kayıtlı bina evlilik birliği içerisinde alım suretiyle edinilip 17.7.1992 tarihinde davalı eş ... adına tescil edilmiş, ardından yine satış ve devir suretiyle diğer davalı Gülizar adına 12.3.2001 tarihinde tescili sağlanmıştır. Davacı, dava dilekçesinde, evlilik birliği içerisinde kendi geliri ile satın aldığı binayı, ev hanımı olan ve katkısı bulunmayan davalı eşi ...’nin çocuklarının annesi olduğundan güvendiği için onun adına tapuya tescil ettirdiğini, ancak onun muvazalı olarak kendisinden ve çocuklarından kaçırmak için diğer davalıya tapudan devrettiğini açıklayarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tescilini istemiştir. Dava konusu taşınmaz evlilik birliği içinde 17.7.1992 tarihinde davalı eş tarafından üçüncü kişiden alım suretiyle edinilmiştir. Akdi ilişkide davacı taraf değildir. Eşler arasında TMK.nun 706. (TKM.sinin 634.md) maddesi gereğince düzenlenmiş mülkiyet aktarımı ile ilgili resmi sözleşme de bulunmamaktadır....
Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamından davacının, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazlarla ilgili alımlarında katkıda bulunduğunu açıklayarak mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan yarı oranda iptal tescil isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır....
Uçar isimli kadınla evlilik dışı birlikteliğinden olduğunu, eşinin bu çocuğu evlilik hanesine yazdırdığını beyan ederek 2012 doğumlu ...'in nüfus kayıtlarında ... olan anne adının ... olarak düzeltilmesini talep etmiştir. ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi; "Davaname içeriğinden düzeltilmesi istenen hususun ...'in nesebinin değişikliğini gerektirdiği, nesep değişikliğine ilişkin talepler ile ilgili delillerin esastan değerlendirilmesi hususunda aile mahkemesinin görevli olduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... 3. Aile Mahkemesi ise; "Dava ... davası değil yanlış olan nüfus kaydının düzeltilmesi davası olup görevli mahkemenin 5490 sayılı Kanunun 36. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; kararlar, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir....
ın evlilik dışı beraberliklerinden ...'nun doğduğunu ileri sürerek, davalı Alaattin’in baba olarak gözüktüğü nüfus kaydının iptalini istemiş, davaname yolu ile açılan birleşen davada ise ...'ya ait iki farklı nüfus kaydı olduğu ileri sürülerek mükerrer nüfus kaydının iptali istenmiş, Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.11.2006 tarihli ve 2005/71 Esas, 2006/574 Karar sayılı ilamı ile ...'nun Türkan ile Alaettin'in hanesindeki nüfus kaydının iptaline karar verilmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2007/12374 Esas, 2008/12342 Karar sayılı ilamı ile davanın sonradan evlenmeyle soybağının kurulmasına itiraz ve iptale ilişkin olduğu ve görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuş, bozma sonrası görevsizlik kararı ile tevzii edilen dosyada aile mahkemesince davanın kabulü ile.... hanesindeki nüfus kaydının silinmesine dair verilen karar davalılar.... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Yargıtay 2....
nin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın davacı kadının açık rızası alınmadan davacı erkek tarafından satılmış olması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194. maddesi uyarınca satışla oluşturulan tapu kaydının iptali ile önceki maliki olan davacı erkek eş adına tescili talebine ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194. maddesinden kaynaklanan bu isteğin evlilik birliği devam ettiği sürece malik olmayan eş tarafından, önceki malik eşe ve yeni maliklere karşı ileri sürülmesinin ve eşler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığının anlaşılmasına göre davacı erkeğin davasının reddi sonuç olarak doğru olmakla erkeğin davasının reddine yönelik kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı ...'nin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından, davanın reddine karar verilmesi yönünden, davalılar tarafından ise, vekalet ücreti miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın, davalı koca tarafından diğer davalıya malik olmayan eşin rızası alınmadan satıldığından bahisle Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince , davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile yeniden davalı eş adına tescili, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Tapu iptal ve tescile ilişkin eldeki davanın devamı sırasında , davacı ile davalı ...'...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, kendisinin, Hazret'den olma 06.05.1963 doğumlu ... olduğu halde nüfus kaydında anne adının Hasret, doğum tarihinin 06.03.1963, adının ise Suti olarak yanlış yazıldığını bildirerek nüfus kaydının düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü ile davacının eşi hanesindeki kaydının iptaline karar verilmiştir....
ın kaydının iptali ile gerçek babası ve annesi olan ... ve ... ... nüfusuna kaydedilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde davacı ... ..., oğlu olarak nüfusa kaydedilen ... ...'ın, ... ... ve ... ...'ın evlilik birliği içinde doğan çocukları olduğunu ileri sürerek ...'ın nüfus kaydının iptali ile gerçek babası ... ve annesi ...'nin çocukları olarak onların hanesine kaydedilmesini istemiştir. Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden özellikle aile nüfus kayıt tabloları içeriği ile yargılama sırasıda dinlenen taraflarının ve tanıkların anlatımlarından davalı ... ...'ın davacı ... ... ve (ölü) eşi ...'in müşterek çocukları olarak nüfusa tescil edildiği, ancak gerçekte ...'ın davalılardan ... ve eşi ... ...'ın evlilik birliği içinde doğduğu, ...'...
Mahkemece iptaline karar verilen davacının ... kaydının, ... kaydının evlilik kaydı olup olmadığı araştırılmadan, nüfus yer değiştirme tutanakları ve nüfus hareketlerine ilişkin diğer tutanaklar getirtilip, gerektiğinde bilirkişi raporu aldırılıp veya somut olaydaki iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, oluşacak sonuca göre adı geçenlerin aynı kişiler olduğunun tespit edilmesi halinde, her iki hane arasında bağ kurulmasına ve davacının bundan sonraki aile ve nüfus hareketlerinin kullanmakta olduğu ve ilk kayıt durumunda olan ... TC kimlik numaralı ... kaydı üzerinden devam etmesine karar verilmesi gerekirken, davacının evlilik hanesi olduğu kabul edilen nüfus kaydının iptaline karar verilmesi, doğru görülmemiştir....