Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....
Bilahare dosya ve içerisindeki Bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, evlilik birliği içinde birlikte kazanılan kooperatif hissesinin ... mülkiyete dönüşmesi sonucu davalı adına oluşan tapu kaydının 1/ 4 payının iptal ve tescili istemi ile açılmıştır. Sicilde taraflardan biri adına kayıtlı bulunan bir taşınmazın, gerçekte maddi katkı sağlanmak karşılığı ortak alındığı ... sürülerek kaydın kısmen veya tamamen adına tashihini isteyen diğer tarafın bu isteğinin kabul edilebilmesi için, aralarında yazılı sözleşme bulunması gerekir. Böyle bir sözleşme yoksa davacının mülkiyet aktarımı için geçerli bir hukuki nedene dayandığından söz edilemez ve ayın (mülkiyet) iddiası dinlenemez. Salt bedelin davacı tarafından ödenmiş olması veya eşler arasında temsil ilişkisinin bulunması da kaydın iptalini gerektirmez. Bu iddiada bulunan taraf ancak katkı payının varlığını kanıtlarsa bu oranda karşı taraftan tazminat isteyebilir....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 07/07/2015 NUMARASI : 2014/826 - 2015/609 Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk ile Şanlıurfa 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kayıtlarında düzeltim istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın nesebin düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, davalı M.. Z..'ün gerçekte öz dayısı olduğunu, dedesi M. A. Z.'ün ölmeden önce üç evlilik yapmış olması nedeniyle dayısı M.. Z..'ün kardeşi ve davacının gerçekte annesi olan H.. K..'ı kızıymış gibi kendi nüfusuna işlettiği, bu şekilde davacının annesi olan davalı H.. K..'...
ın anne hanesindeki kaydının iptali ile baba hanesindeki kapalı kaydının açılmasını istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, evlilik dışı ... ve babası tarafından tanınan ...'ın anne hanesindeki kaydının silinerek, baba hanesine kaydedilmesini istemiş, mahkemece Türk Medeni Yasası hükümlerine göre evlilik dışı dünyaya gelen çocuğun anne hanesine annenin soyadı ile kaydının yapılması gerektiği ve nüfus idaresince de bu işlem gerçekleştirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden davacının çocuğu ...'ın 29.10.2002 günü doğduğu ve Gaziantep 3. Noterliğinin 01.11.2002 gün ve 24671 yevmiye numaralı tanıma senedi ile ...'ın babası olduğunu iddia eden ... tarafından tanındığı, anne ... tarafından Gaziantep 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: ...'a ait evlilik kaydında (... Köyü) evlenerek ... ilçesi ... Köyü 551 cilt 6 haneden geldiği yazılmaktadır. ...'ın ... ilçesi ... Köyü 551 cilt 6 haneden kaydının varsa bu kaydında geldilerinin gönderilmesi için dosyanın mahali mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 15.03.2012 (prş)...
Davacı, davalı Mahsuni ile boşandıklarını, davalıya ait 493 parselde kayıtlı (4) bağımsız bölüm numaralı meskenin aile konutu olduğunu, hak sahibi olan Mahsuni'nin,bu konutu, rızasını almadan boşanma davasından önce diğer davalı Serkan'a satış göstererek muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek, satış işleminin ve davalı Serkan üzerindeki tapu kaydının iptali ile taşınmazın eski malik davalı Mahsuni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmazın Serkan üzerindeki tapu kaydının iptaline ve davalı Mahsuni adına tesciline karar verilmiş, kararı davalı Mahsuni temyiz etmiştir. İptal ve tescil isteği Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesine dayan-maktadır. Davacı ile davalı Mahsuni arasındaki evlilik birliği boşanma kararıyla sona ermiş, verilen boşanma kararı 01.02.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Bu dava ise, 31.07.2007 tarihinde açılmıştır....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, davacı ...'nin ... ile ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin Nezaket Akça, gerçek babasının da Durmuş Akça olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan ...,...,...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık evlilik birliği içinde alınıp aile konutu olarak kullanılan taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması ve aile konutu olan taşınmazın tapu iptal ve tescili isteğine ilişkin bulunduğuna ve evlilik halen devam ettiğine göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
un baba adı ile ölüm tarihinin değiştirilmesini, sağ ve bekar olarak gözüken kaydın evlilik ve ölüm şerhleri işlenerek düzeltilmesini ve nüfus kaydının nakli sırasında yazılmayan çocukları ... ve ...'ın kaydına işlenmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin babası ...’un baba adı ile ölüm tarihinin değiştirilmesini, sağ ve bekar kaydının evlilik kaydı ve ölüm şerhi işlenerek düzeltilmesini ve nüfus kaydının nakli sırasında yazılmayan çocukları ... ve ...’ın da kaydına işlenmesini istemiş; mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesince davanın "Evlilik Birliğine Hakimin Müdahalesi" olarak nitelendirildiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 195. maddesi gereğince, "evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde, eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler." Evliliğin genel hükümleri içerisinde yer alan ve birliğin korunmasını amaçlayan düzenleme uyarınca, ana ve babanın, velayet hakkının kapsamı içerisinde yer alan çocuğun adı konusunda anlaşmazlığa düşmeleri halinde, ana ve baba ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Ancak söz konusu hükmün uygulanabilmesi için, evlilik birliğinin devam ediyor olması gerekmektedir, Taraflar 01.06.2017 tarihinde kesinleşen kararla boşanmış olup evlilik birliği sona ermiştir. Dava ise 06.10.2017 tarihinde açılmıştır....