Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ile Katılma Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, evlilik birliği içerisinde sahip olunan taşınmazın davalı eş adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazı evlilik içerisinde kazanılan başka bir taşınmazı satarak ve bankada bulunan müşterek paranın çekilerek alındığını açıklayarak tapu kaydının iptaliyle 1/2 payının müvekkili adına tapuya tesciline, bu mümkün olmazsa 10 bin tl alacak talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir....

    “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki; zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77). Şu durumda; nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık da dinlenebilecektir, Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının “gerçek durumu” yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiğinden söz edilmesi gereklidir....

      Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. Bu nedenle, ...'nin mevcut hanedeki kaydının iptali ile annesinin ... olduğuna dair davanın tefrik edilerek asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla aile mahkemesinde esastan karar verilmesi doğru değildir. 2-Davacı ...'un açtığı davada çocuğun gerçek babası üzerine kayıt istemi ise anne ve baba arasında evlilik ilişkisi olmadığından baba yönünden soybağının düzeltilmesi davasıdır. Bilindiği üzere, çocukla baba arasındaki soybağı; ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir....

        Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre; davacı, davada davalı eş ... tarafından diğer davalılar ... ... ve ...’e yapılan satışların muvazaalı olduğu iddiası ile iptali ve davalı eş adına tescili, bunun yanında davalı eşe dönecek tapu kaydının eşler arasındaki mal rejimi gereğince tasfiye edilerek yarı paya ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili mümkün olmadığı takdirde alacak isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. 3.kişiler ... ve ...’a geçen taşınmazlara ait tapu kaydının iptali ile eski malikine yani davalı eş ...’e dönüşünün sağlanması ile ilgili davayı açmakta davacının hiç şüphesiz hukuki yararı bulunmaktadır. Anılan taşınmazların tapu kaydının iptali ile eski malike dönüşü sağlandığında açılan edinilmiş mallara katılma alacağının tahsili sağlanmış olacaktır....

          Asliye Hukuk Mahkemesi'ne görevsizlikle gelen dava hakkında 2015/175 Esas ve 2016/62 sayılı Karar ile, davacı tarafından davalı aleyhine açılan davada 4721 sayılı TMK hükümleri uyarınca, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, olmadığı takdirde evlilik birliği içinde edinilen malların tasfiyesi ile katkı, katılım ve artık değer alacağının davalıdan tahsili talep edilmesine rağmen, davacı vekilinin 02/04/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu taşınmazın bağıştan rücu nedenine dayalı olarak tapu kaydının iptali ve davacı adına tescilini, olmadığı takdirde katkı ve katılım payı alacağının davalıdan tahsilini talep ettiği, 02/04/2014 tarihli ıslah dilekçesi......

            Asliye Hukuk ve Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R – Dava, evlilik birliği içinde davalı eş tarafından, aile birliğinden mal kaçırmak amacıyla diğer davalı adına tescil edildiği iddia edilen taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu taşınmazın evlilik birliği içerisinde edinilen mallardan olduğundan 4721 sayılı T.M.K.'nun 218 ve devamı maddeleri gereğince, Aile Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi de, davanın muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili davası olduğu, genel mahkemelerde bakılmasının kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacı,dava konusu taşınmazın evlilik birliği devam ederken, kendisine ait ziynet eşyalarının bozdurularak davalı eşi ......

              Somut olayda; uyuşmazlık, davalıların muvazaalı olarak boşanmaları nedeniyle, evlilik birliği içinde alınan ve davalı koca adına kayıtlı araç ve taşınmazlardan kadının hak talep etmeyerek davacıdan mal kaçırma amacıyla hareket ettiği iddiasıyla, evlilik birliği içerisinde edinilen mallarda 1/2 payın davalı kadın adına tescili ve tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, olayda Türk Medenî Kanununun edinilmiş mallara katılma rejimini düzenleyen maddelerinin ve özellikle malların yönetim, yararlanma ve tasarrufunu düzenleyen 223. maddesi ile eklenecek değerleri düzenleyen 229. maddesi hükümlerinin de tartışılması gerekeceğinden uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 21. maddeleri gereğince ... 10. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/06/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

                  Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

                    Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu