Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve fer'ileri ile çeyiz eşyası, birleşen dava, düğünde takılan para alacağı istemine ilişkindir. 1- Davacı kadın vekili ve davalı erkek vekilinin çeyiz alacağına ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde; HMK'nın 352. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için ilk derece mahkemesi kararının miktar itibariyle kesin nitelikte olmaması gerekir....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin evlilik birliğinin sarsıldığı, müvekkilinin kusurlu olduğu, davacının herhangi bir kusuru bulunmadığı yönündeki tespitleri usul ve yasaya aykırı olup, kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu olaylar neticesinde, evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı noktası yerel mahkemece hatalı değerlendirildiğini, taraflar arasında davacının yarattığı sorunlar dışında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak herhangi bir anlaşmazlık bulunmadığını, kaldı ki müvekkilinin davacıdan kaynaklanan sorunları gidermek için de elinden gelen gayreti gösterdiğini, bu noktada kanaatlerince ortada kurtarılabilir bir evlilik varken boşanma kararının verilmiş olmasının hatalı olduğunu, diğer yandan, kabul anlamına gelmemekle beraber yerel mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sonucuna ulaşılması yerel mahkeme kararındaki kanaatin aksine tamamen davacının tutum ve davranışlarından...
Her ne kadar tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu oldukları belirtilerek her iki boşanma davasının da kabulüne karar verilmiş ise de; davacı-karşı davalı erkeğin ailesinin kadına yönelik fiziksel şiddet ve kısıtlamalarının olduğu, bu halde eşinin ailesinden fiziksel şiddet gören kadına evi terk kusurunun yüklenemeyeceği, kaldı ki erkeğin evlilik sonrası eşini kendi ailesi yanına bırakarak yurt dışına gittiği, kadını müşterek konutta değil, erkeğin ailesinin yanında kaldığı, terke konu evin müşterek konut olmadığı, yine ilk derece ve bölge adliye mahkemesince kadına kusur olarak yüklenen "Karşılaşmalarında ailece şiddete başvurulduğu" vakıasına konu ceza dosyası incelendiğinde birbirine şiddet uygulayanlar arasında davalı-karşı davacı kadının bulunmadığı, bu halde üçüncü kişilerin davranışlarının tarafa kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmakla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ailesinin eşine yönelik şiddet ve kısıtlamalarına sessiz kalan davacı-karşı...
Erkeğe takılan çeyrek altınların ise kadına özgü ziynet eşyası olmaması nedeniyle fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı kadının çeyiz, kişisel eşyanın iadesi davası yönünden yapılan değerlendirmede; Yargılama sırasında taraflar anlaşarak çeyiz ve kişisel eşyalarını almışlardır. Bu durumu da duruşmada beyan etmişlerdir....
TMK m. 166 maddesinde ; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir. Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2021 NUMARASI : 2018/372 ESAS - 2021/85 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Erciş 3....
DAVA Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının müşterek evin anahtarını ailesine verdiğini, tarafların çalıştıkları için evde bulunmadıkları zamanlarda davalının ailesinin hiçbir aile mahremiyetine özen göstermeksizin müşterek eve girip çıktığını, aile düzenlerine karıştığını, davalının bu duruma sessiz kaldığını, kadının ailesi ile görüştürmediğini, darp ettiğini, hakarat ve tehditlerde bulunduğunu, evi terk ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, sadakatsiz ve güven sarsıcı yaşam sürdüğünü, bu nedenlerle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ziynet ile çeyiz eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bu eşyaların bedeline hükmedilmesine, 150.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı eş mahkememizce ağır kusurlu olarak görülmüş olup, davacı/karşı davalı eş evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ağır kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet vererek davalı kadının mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiği, davacı eşin maddi imkanlarından faydalanamayacağı dikkate alınarak, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve davalının kusurunun ağırlığı dikkate alınarak davalı/karşı davacı kadının maddi tazminat talebi kısmen kabul edilmiştir. Manevi tazminat açısından: TMK 174/2.maddesinde "boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir" şeklinde belirtilmiştir....
-TL yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu olduğu kanaatine varılmakla davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine" karar verilmiştir....