Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı-karşı davalı kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, TMK.nun 174/2. maddesi gereğince manevi tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı-karşı davacının, ziynet eşyalarına ilişkin hükme dair istinaf başvurusu yönünden; Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyelerdir. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altını ziynet olarak değerlendirilmektedir....
Aile Mahkemesinin 2016/2079 esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, ancak müvekkilinin hamile olması ve evliliğinin ilk ayları olması nedeniyle davadan feragat ettiğini, davacı-karşı davalının müvekkilinin ailesi ile görüşmesini istemediğini, ailesi ile birlikte olduğu zamanlarda da fiziksel şiddet uyguladığını ve onur kırıcı söz ve hakaretlerde bulunduğunu, davacı-karşı davalı tarafın nişanlılık ve evlilik döneminde de bayanlarla görüşmeye devam ettiğini, müvekkiline karşı kıskanç olduğunu ileri sürerek şiddet uyguladığını, davacı-karşı davalının müşterek çocuk ile ilgilenmediğini taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk için aylık 500 TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili lehine 100.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini, çeyiz olarak müşterek konuta getirilmiş olan eşyaların aynen...
Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime taktir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir....
, bu yönden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı açılan davanın sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir....
önüne alındığında davalının ateşli silah ile davacıyı yaralaması, davacıyı darp etmesi gibi eylemleri nedeniyle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, buna yukarıda anlattığımız davalının tam kusurlu eylemlerinin neden olduğu, davacıya atfa kabil bir kusurun dosya kapsamında tespit edilemediği, tarafların evlilik birliğinin devamında taraflar, müşterek çocuk ve toplum için korunması gereken bir faydanın kalmadığı anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, Maddi tazminat yönünden; Davalının tam kusurlu olması ve davacıya atfı kabil bir kusurun olmaması, TMK 174/1 maddesi gereğince mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz tarafın kusurlu taraftan tazminat isteyebileceği, toplanan delillerden maddi tazminat isteyen davacının kusursuz davalının ise tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır....
değerden düşürücü bir sebep sayılamayacağı, dosyada tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgunun da bulunmadığı; kocanın tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin mahkemece kabul edilen kocanın kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, kadının davasının kabulü ile boşanma kararı verilmesinde; tarafların evli kaldıkları süre, kocaya atfedilen kusurlu davranışlar gözetildiğinde kadın yararına maddi ve manevi tazminat takdir edilmiş olması ile miktarlarında da usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır....
talebinin reddine karar vermek gerektiğini belirterek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukları Eslem ...'...
Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü; somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Nitekim benzer ilkeye HGK’nın 04.12.2015 gün ve 2014/2-594 E., 2795 K. sayılı kararında da değinilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
ölümü nedeniyle konusuz kaldığından açılan asıl davada BOŞANMA ve FERİLERİ HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2- Evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davalı T6 KUSURLU OLDUĞUNUN TESPİTİNE, B)KARŞI DAVA YÖNÜNDEN; Boşanma davası davacı erkeğin ölümü nedeniyle konusuz kaldığından açılan karşı davada BOŞANMA ve FERİLERİ HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA" karar verilmiştir....