HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Boşanmaya ilişkin dava, davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına (TMK m. 166/1) dayalı olarak açılmıştır.Yargılama esnasında davalı erkek akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanmış, kendisine vasi tayin edilmiş ayrıca tarafların evliliğinin butlanına karar verilmiş ve karar 30/11/2021 tarihinde kesinleşmiştir. Davalı erkeğin eylemleri iradi olmadığından kusurlu olduğundan söz edilemez.Belirtilen gerekçe ile ilk derece mahkemesi kararı yerinde olmuştur. Ziynet ve çeyiz alacağı yönünden bu yönde taraflarca gösterilen ve ilk derece mahkemesince toplanan tüm delillere göre, ilk derece mahkemesince kararda gösterilen gerekçeler ile ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava, anlaşmalı boşanma talebine, birleşen dava; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ileri ile kişisel eşyanın iadesine, birleşen davadaki karşı dava; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
Davacı 10.02.2011 tarihli çeyiz senedi belgesine dayanarak çeyiz ve ziynet eşyaları yönünde talepte bulunmuş olup, senette teslim alan sıfatıyla davacının imzası bulunmadığından, ziynet ve eşyaların davacıya teslim edildiğine dair senet üzerindeki davalının beyanı, davacıyı bağlamaz. Ancak davalının bu çeyiz ve ziynet eşyalarını hibe ettiğine dair beyanı, kendisini bağlar. Diğer taraftan, davacı tanıklarından...; "mehir senedi gereği altın yüzükler, küpe ve sayısını bilmediğim bilezik takıldı" beyanında, davacı tanığı ... ise; "geldiğinde üzerinde sadece iki yüzüğü ve küpesi vardı" beyanında bulunmuştur....
Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan yine böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarın Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğinin devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da madem ki birlik artık sarsılmış diyerek boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1262 KARAR NO : 2021/1230 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULANCAK 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2019/807 ESAS - 2021/210 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMA/ZİYNET EŞYASININ İADESİ KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 2018 yılı haziran ayında evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının bulunmadığını, aradan geçen süre boyunca taraflar sosyal, kültürel ve ekonomik olarak görüş ayrılılıkları yaşadıklarını, aynı ev içerisinde taraflar bir birliktelik sürdüremediklerini, konuşmaları, tavırları ve evlilik beklentileri birbirlerinden çok...
DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 02.08.2018 tarihinde evlendiklerini, ortak çocuklarının bulunmadığını, davalının evlilik birliği içerisinde sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkiline şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, hem davalının hem de ailesinin müvekkilini küçümsediklerini, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini, aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ve 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminat verilmesini, ayrıca dava dilekçesinde belirttiği ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesi mümkünse aynen mümkün değilse bedellerinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m.166/1) davasının yanında kişisel eşyaların, nişan ve evlilik nedeniyle yapılan hediyelerin istirdatı davası olup birleşen dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m.166/1) davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflar süresinde istinaf talebinde bulunmuşlardır. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği saptanmıştır....
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. E-HUKUKİ SEBEP, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferileri ile istemine ilişkindir. Davacı kadın tarafından karar maddi tazminat, manevi tazminat ve çeyiz ve kişisel eşya yönünden istinaf edilmiş ve çeyiz ve kişisel eşya yönünden dosyanın tefrik edilerek yeni bir esasa kaydının yapıldığı anlaşılmıştır. Davalı erkek kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile ayrıntılı sebep bildirmeden kararın kaldırılmasına karar verilmesi talebini içerir istinaf dilekçesi sunmuştur....
SAVUNMA; Davalı cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 50.000,00'er TL maddi ve manevi tazminatın davacıdan alınarak kendisine verilmesine, davacının maddi-manevi tazminat, nafaka, çeyiz ve ziynet eşyası taleplerinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....