Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2020 NUMARASI : 2020/406 ESAS 2020/419 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

Mahkemece; "Dosya kapsamındaki bilgi, belge ve tanık beyanlarından davalı kocanın davranışları ile evlilik birliğini temelinden sarstığının sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, buna karşılık davacı kadının ise kendisine isnat edilen vakıalar tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamı itibari ile ispatlanmadığından kusursuz olduğu, tarafların uzun süredir fiili olarak ayrı yaşadıkları bu halde taraflar arasında birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olmakla bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık mümkün görülmemesi ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamış olması sebebi ile davacı kadının TMK'nın 166. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma isteminin kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar arasında görülen dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin boşanma davası, ziynet ve eşya alacağı ile mehir alacağına ilişkindir....

Tarafların uzun zamandır ayrı yaşadıkları, evlilik müessesesinin eşler ve toplum açısından önemli olan devamının bu hali ile taraflardan beklenemeyeceği, ve bu hali ile taraflar arasında ortak hayatı çekilmez hale getirecek derecede ve evlilik birliğinin devamını imkansız kılacak şekilde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu, tarafların bundan böyle biraraya gelerek evlilik birliğini devam ettiremeyecekleri, evliliğin bu hale gelmesine daha ziyade davalıdan kaynaklanan kusurlu davranışların neden olduğu, davacının ise kusursuz olduğu, bu haliyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin devamında toplum ya da taraflar bakımından menfaat bulunmadığına mahkememiz tarafından kanaat getirildiğinden Asıl Davanın Kabulü ile tarafların boşanmalarına, karar verilmiştir....

Diğer bir anlatımla, eşlerin birlikte yaşamayı reddetmeleri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüğün ihlali olup boşanma sebebi oluşturur (KILIÇOĞLU, Ahmet M. : Aile Hukuku, Ankara 2016, s.138). Dairemizin içtihatlarına göre, bir boşanma davasında eşlerin ileri sürdüğü “birlik görevlerini yerine getirmeme”, eş veya çocukla yeterince ilgilenmeme”, “birlikte yaşamaktan kaçınma”, “haklı neden olmadığı halde yatakları ayırma” gibi evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülüklerin ihlali niteliğindeki olguların kanıtlanması durumunda, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilip boşanmaya karar verilirken, çok uzun süre ayrı yaşayan ve bu nedenle evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin hiçbirini yerine getirmeyen eşlerin, evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını kabul etmek ve boşanma davalarının reddine karar vermek, Türk Medeni Kanununun benimsediği boşanma hukuku ilkelerine uygun olamaz. Yıllarca ayrı yaşayan eşleri, yasa zoruyla bir araya getirmek de mümkün değildir....

    Tüm dosya kapsamı dosya içindeki tüm delillerle birlikte birlikte değerlendirildiğinde; evlilik müessesesinin eşler ve toplum açısından önemli olan devamının bu hali ile taraflardan beklenemeyeceği, ve bu hali ile taraflar arasında ortak hayatı çekilmez hale getirecek derecede ve evlilik birliğinin devamını imkansız kılacak şekilde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu, tarafların bundan böyle biraraya gelerek evlilik birliğini devam ettiremeyecekleri, evliliğin bu hale gelmesine daha ziyade davalıdan kaynaklanan kusurlu davranışların neden olduğu, davacının ise kusursuz olduğu, bu haliyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin devamında toplum ya da taraflar bakımından menfaat bulunmadığına mahkememiz tarafından kanaat getirildiğinden tarafların boşanmalarına, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, tarafların müşterek çocukları 24/08/2011 doğumlu Zeynep T1 ile 05/...

    DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde taraf vekilleri tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi....

    DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili tarafından verilen 12/03/2018 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafların 2010 yılında evlendiklerini, müşterek iki çocuklarının olduğunu, davalının hasta olan evladı ile ve evin diğer sorumlulukları ile hiç ilgilenmediğini evlilik birliğinin gerektirdiği sorumluluklarını yerine getirmediğini, davalının ailesinin, tarafların aile yaşantılarına sürekli müdahil olduklarını, davalının erkek kardeşinin evlilikleri boyunca davalı ve müvekkili ile birlikte yaşadığını, davalının evlilik birliği boyunca sürekli sosyal medya üzerinden başka kadınlarla ahlaka aykırı bir şekilde yazıştığını yazışmalar ve görüşmelerin sapkınlık boyutuna ulaştığını müvekkilinin bu duruma bir çok kez şahit olmasına rağmen sineye çektiğini, kaçarak evlendiği için ailesine karşı yaşadığı mahcubiyetin kendisini...

    DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan açık yargılama sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların bir yıllık evli olduklarını, tarafların bu evliliklerinden müşterek çocuklarının bulunmadığını, davalı ile görücü usulü, tam tanımadan evlendiğini, davalı tarafın babasının ev hayatlarına karıştığını, davalı tarafın ve ailesinin kendisine huzur vermediklerini, evlendiğine bin pişman olduğunu, davalı eşinin ailesinin kendisine iftira attığını, başkası ile birliktelik yaşandığını beyan ettiklerini, mesnetsiz ve suçlamalara maruz kaldığını belirterek davalı taraftan maddi ve manevi tazminat, ziynet eşyalarının iadesini, kendisi için 1.000 TL nafakaya hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İlk derece mahkemesi, davacı tarafından açılan davayı akıl hastalığı sebebine dayalı boşanma davası olarak nitelendirmiş ve bu doğrultuda davanın "akıl hastalığı sebebine dayalı olarak açılan davada davalı eşin akıl hastalığının bulunmadığı tespit ve kabul edilmekle, tüm dosya kapsamı ile tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davalının akıl hastalığı nedeniyle evlilik birliğinin temelden sarsıldığının ve taraflar yönünden evliliğin çekilmez hal aldığının kabulünün mümkün olmadığı anlaşıldığından sübut bulmayan davanın reddine" gerekçesi ile reddine karar vermiştir....

    UYAP Entegrasyonu