"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanarak açtığı boşanma davasını 16.02.2011 tarihli dilekçesi ile ıslah ederek, öncelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle, olmadığı taktirde pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini istemek suretiyle terditli hale getirdiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından boşanma sebebi, çocuk lehine takdir edilen nafaka ve tazminatların miktarları ile reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 161/1) sebeplerine dayanarak boşanmalarına karar verilmesini istemiştir. Davalı erkeğin bir başka kadınla yaşadığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Zina eylemi sabit olmuştur. Davacı, davalının zinası nedeniyle hem özel hem de genel sebebe dayanarak boşanma talep edebilir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı dava kabul edilmiş, zina nedenine dayalı boşanma konusunda ise bir karar verilmemiştir....
Boşanmaya karar verilebilmesi için az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı ve evlilik birliğinin devamında bu eş ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır. (TMK m. 166/2) Dinlenen davacı tanığının sözlerinin bir kısmı TMK'nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bir kısım tanık beyanları ise, davacıdan duyuma dayalıdır. Böylece davacı tarafından davalının az da olsa kusurlu bulunduğu ispat edilememiştir. Tarafların fiilen ayrı olması tek başına evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulünü gerektirmeyip, dosya kapsamında TMK'nun 166/3. maddesi şartları da oluşmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, asıl davanın reddi ve karşı davanın kabulü, ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Ziynet alacağı yönünden temyiz itirazının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda; mahkemece davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenilen sadakat...
(1) Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK md.166/1,2). Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir....
Hukuk Dairesi'nin 05/03/2019 tarihli 2017/2658 Esas sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır. Küfür olarak söylenen sözlerin ne olduğunun belirlenememesi halinde boşanma nedeni olamaz (yer, ortam, tarih) HGK 1994/2- 300 Esas-1994/378 Karar sayılı ilamı....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1138 KARAR NO : 2021/1132 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : RİZE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2020/188 ESAS - 2021/242 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 19/12/2019 tarihinde evlendiklerini, davalının davalının üzerine düşen evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmediğini, davacıya yeterince sevgi ve saygıyı göstermediğini, evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, davalının zorlayıcı maddi isteklerinin olduğunu, davalının evliliğin yürümeyeceğini belirterek müvekkilinin evlenirken taktığı 17.000,00....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...taraflar arasında evlilik birlik ve beraberliğini temelinden sarsacak nitelikte şiddetli geçimsizlik olduğu, müşterek hayatın çekilmez bir hal aldığı, bu geçimsizlik sebebiyle tarafların ayrıldıkları, tekrar bir araya gelip bu evliliği yürütme ihtimallerinin bulunmadığı, evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yararın da kalmadığı anlaşıldığından..."gerekçesi ile; "-Davacı karşı davalı T1 tarafından açılan Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış ve Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma davasının sübut bulmaması nedeniyle REDDİNE, -Davalı karşı davacı T3 tarafından açılan davanın KABULÜ İLE tarafların TMK.nun 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle BOŞANMALARINA, -Yasal koşulları oluşmadığından davalı karşı davacı T3'ın tedbir ve yoksulluk nafakası istemlerinin Reddine, -20.000,00- TL maddi ve 20.000,00....
nedenine dayalı boşanma davası olduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği, kararın 09/01/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmış olup bu halde taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının Görele Asliye Hukuk(Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin 23/05/2017 tarihli, 2016/59 Esas, 2017/324 Karar sayılı ilamı ile reddine karar verildiği, kararın 09/01/2018 tarihinde kesinleştiği, dinlenen tanık anlatımlarından bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığının anlaşıldığı, eldeki davanın üç yıllık sürenin geçmesinden sonra 19/02/2021 tarihinde açıldığı, TMK 166/son maddesi gereğince kanuni olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayıldığı anlaşılmış olup bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı karşı davalı kocanın, davalı...
DAVA ... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliği içerisinde evlilik birliğinin gereklerini ve eş olmanın sorumluluklarına uygun olmayan tutum ve davranışlarda bulunduğunu, davalının müvekkiline ve müşterek çocuğa karşı ilgisiz olduğunu, davalının zamanın çoğunluğunu internette oyun oynayarak geçirdiğini, akşam işten geldiklerinde yemeklerini de davacının ailesinin evinde yediklerini, çoğu zaman davalının yorgunluğu bahane ederek müşterek haneye gelmek istemediğini, evin işlerini yapmadığını davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, hakaret ettiğini bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini dava ve talep etmiştir. II....