Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kocanın ölümünden önce gösterdiği delillerin davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması olaylarında kusurlu olduğunu kanıtlamaya yeterli bulunduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 28.09.2009 Davalının evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla davacıyı terk ettiği anlaşılmaktadır. Bu hal, terk edilen eşe, terk sebebiyle boşanmayı isteme hakkı verir.(TMK.m.164) Dava, terk hukuki sebebine değil, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanmaktadır. Davalının kusurlu olup olmadığı, dayanılan boşanma sebebi çerçevesinde belirlenmelidir....
sorumluluklara aykırı davrandığını, müvekkilin evlilik hayatında eşi tarafından hiçbir sevgi ve saygı görmediğini, eşi tarafından sürekli aşağılandığını, hakaretlere uğradığını, psikolojik şiddet gördüğünü, davalıya Anksiyete bozukluğu teşhisi konulduğunu, evlilik birliğini çekilmez hale getirdiğini, davalının evlilik birliğinin yüklemiş olduğu sorumlulukları yerine getirmediğini, müvekkilin üzerine düşen tüm görevlerini yerine getirdiğini, eşine karşı hep sadakat ve özenli davrandığını, davalının ailesinin de evlilik birliğinin başından itibaren anlaşılmaz bir şekilde tarafların müşterek hayatlarına müdahale etmeye çalıştıklarını, tarafların evlilik birliğinin bu duruma gelmesinde etken olduklarını, davalının bu durum sessiz kalarak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğunu, daha sonra müşterek haneyi terk ederek gittiğini, 3 aydır ayrı yaşadıklarını, bu nedenlerle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA ... kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve dilekçede belirtilen ziynet alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, erkeğin davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. III....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN SON KARARI İlk derece mahkemesince; evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmekte davalı kadının asli kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, davalı kadın yararına 300,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne ve kusur tespitine yönelik istinaf isteminde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası istemine ilişkindir. HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 2 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından, gerekçe ve davalı yararına takdir edilen nafaka yönünden temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1- Davacı, dava dilekçesinde hem "terk" (TMK m. 164) hem de "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK m. 166/1) hukuki sebebine birlikte dayanarak boşanmalarına karar verilmesini istemiş, mahkemece de "davanın her iki sebebe birlikte dayandığı" kabul edilmiş, "davacının davalıyı ihtarla eve çağrısının samimi olmadığı, davalıya fiziki şiddet kullandığı ve hakaret ettiği sabit görülerek, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı sorumlu bulunmuş, ancak davalının da boşanmayı istediğinden" bahisle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına karar verilmiştir....
Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçeyle, "Davanın KABULÜNE, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Davacı kadın için mahkememizin 10/07/2018 tarihli ara kararı ile hükmedilen aylık 200- TL tedbir nafakasının karar tarihi itibarı ile 300 TL'ye çıkartılmasına, kararın kesinleşmesine kadar davalıdan alınarak davacıya ödenmesine," karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Dinlenen tanık beyanlarıyla davalının davacıya şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, düzenli bir işte çalışmadığı hususlarının ispatlandığı, evlilik birliğinin görevlerini yerine getirmeyen davalının ağır kusurlu olduğu, taraflar arasındaki evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olduğu, evlilik birliğinin devamında taraflar, müşterek çocuklar ve toplum açısından korunmaya değer bir yarar kalmadığı kanaatiyle, tarafların TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin davacı anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, talep olmadığından davacı lehine maddi, manevi tazminat, tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası tayinine yer olmadığına karar verilmiştir....
CEVAP Davalı-davacı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle;kadının iddialarının doğru olmadığını, erkeğe iftira attığını, aşırı kıskanç olduğunu, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne,evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL manevî tazminata, mal rejimi tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Uyuşmazlığın çözümü için ilgili yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde yarar vardır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nın 166. maddesinin bir ve ikinci fıkraları; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir…” hükmünü içermektedir. Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır....