Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Dava, asıl davada evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası, birleşen davada boşanma ve ziynet eşyası alacak davasıdır. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın boşanma ve ziynet eşyası alacağı yönünden kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı/b.davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı davacı/b.davalı vekilinin istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; TMK.nun 166. maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmaya kararı verilebilmesi için, davalının az da olsa kusurlu davranışları ile davacı için evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunun ispat edilmesi gerekir....

    CEVAP Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının iddialarının doğru olmadığını savunarak asıl davanın reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, doğacak ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir. III....

      MELİS GİRGİN ALTUN DAVANIN KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma DAVA TARİHİ : 19/06/2018 İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/12/2020 İSTİNAF KARARININ YAZILDIĞI TARİH : 08/12/2020 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı - davacı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların TMK'nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini, müvekkilinin isteği dışında davalının anne ve babasının müvekkiline düğünde takılan bilezikler haricinde 25 adet çeyrek altını, 10.000,00TL parayı, kına gecesinde takılan 8 adet çeyrek altını, 1.500,00TL parayı düğün salonundan...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi 20.02.2020 tarih, 2019/538 Esas ve 2020/73 Karar sayılı kararında; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına 400,00 TL tedbir ve 580,00 TL yoksulluk nafakası ile yasal faiziyle birlikte 18.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata, kadının ziynet alacağı talebinin kısmen kabulüne, 1.800,00 TL takı parasının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine hükmetmiştir. İlk karar davacı kadın tarafından; ziynet alacağı talebinin reddi ve vekalet ücreti ile yargılama giderleri, davalı koca tarafından ise; boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, tazminat ve nafakalar ile kabul edilen takı parasına yönelik istinaf edilmiş, Dairemizin 24.09.2020 tarih, 2020/256 Esas ve 2020/301 Karar sayılı kararı ile “davacı kadın yönünden ehliyet araştırması yapılmadığı” gerekçesiyle kaldırılmıştır....

      Karşılıklı olarak protokoldeki hususlar ve boşanma üzerine anlaştık. Müşterek çocuklardan Ceyda Şekure Çakadaş'ın velayeti bana, diğer çocuklarımız olan Caner ve Cevdet Çakadaş'ın velayetinin ise davalıya verilmesini talep ederim. Ziynet eşyası hususunda talebim yoktur. Maddi manevi tazminat talebim yoktur. Karşı taraftan mal rejiminden kaynaklanan bir alacağım yoktur. Ev eşyası alacağı talebim yoktur. Karşı taraftan yoksulluk nafakası talebim yoktur. Yargılama giderleri üzerimde bırakılsın. Protokol doğrultusunda karşılıklı olarak boşanmamıza karar verilsin." şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı T2 duruşmadaki beyanında;"07/04/2021 tarihli anlaşmalı boşanma protokolündeki imza bana aittir. İmzayı kendi hür irademle attım. Karşılıklı olarak protokoldeki hususlar ve boşanma üzerine anlaştık. Karşı taraftan yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, ziynet eşyası alacağı ve katılma alacağı taleplerim yoktur. Ev eşyası alacağım yoktur....

      Karşılıklı olarak protokoldeki hususlar ve boşanma üzerine anlaştık. Müşterek çocuklardan Ceyda Şekure Çakadaş'ın velayeti bana, diğer çocuklarımız olan Caner ve Cevdet Çakadaş'ın velayetinin ise davalıya verilmesini talep ederim. Ziynet eşyası hususunda talebim yoktur. Maddi manevi tazminat talebim yoktur. Karşı taraftan mal rejiminden kaynaklanan bir alacağım yoktur. Ev eşyası alacağı talebim yoktur. Karşı taraftan yoksulluk nafakası talebim yoktur. Yargılama giderleri üzerimde bırakılsın. Protokol doğrultusunda karşılıklı olarak boşanmamıza karar verilsin." şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı T2 duruşmadaki beyanında;"07/04/2021 tarihli anlaşmalı boşanma protokolündeki imza bana aittir. İmzayı kendi hür irademle attım. Karşılıklı olarak protokoldeki hususlar ve boşanma üzerine anlaştık. Karşı taraftan yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, ziynet eşyası alacağı ve katılma alacağı taleplerim yoktur. Ev eşyası alacağım yoktur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Maddi ve Manevi Tazminat-Ev Eşyası ve Katkı Payı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın tarafından yabancı mahkemede açılan boşanma davasının kabulüne karar verilmiş, taraflar evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak boşanmış ve boşanma 09.06.2006 tarihinde kesinleşmiştir....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline bırakılmasına, müvekkili için 50.000,00'er TL maddi ve manevi tazminat ile aylık 500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar için aylık 500,00'er TL tedbir/iştirak nafakasına, ziynet eşyasının aynen iadesine, olmadığı takdirde bedelinin davalı-karşı davacıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı-karşı davacı vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline bırakılmasına, müvekkili lehine 100.000,00'er TL maddi ve manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

        Diğer tarafın davası akıl hastalığına değil evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK.m.166/1) dayanmaktadır. Akıl hastası olan eşin davranışları iradi kabul edilemez. İradi olmayan davranışlar sebebiyle kadına kusur yüklenemez. Böyle olunca da, kadının da kusurlu olduğundan bahisle "evlilik birliğinin temelinden" sarsıldığı gerekçesiyle boşanma kararı verilemez. O halde davacı-karşı davalı tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru değildir. Ne var ki, kadının davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü temyizin şümulü dışında bırakılarak kesinleşmiş, kocanın boşanma davasındaki boşanma talebinin esası bu sebeple konusuz kalmıştır....

          Asıl dava TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri, karşı dava ise, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri, ziynet ve çeyiz alacağına ilişkindir....

          UYAP Entegrasyonu