DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuk Ayza'nın velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk için 1.000,00 TL tedbir/iştirak nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir/ yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, 200.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan müvekkiline verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacının yukarıda kanıtlandığı kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkek ağır kusurludur, davacı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşine nazaran az da olsa kusuru bulunmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl ve karşı dava, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Davalı-karşı davacı taraf; asıl davanın kabul edilmesi, kusur belirlemesi, hükmedilen nafakalar ve tazminatlar, karşı davadaki tazminat taleplerinin reddi, kadının kabul edilen ziynet alacağına yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma, ziynet ve çeyiz eşya alacağı, karşı dava ise; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma istemine ilişkindir. Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır (Teb. K. m. 10/1). Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır (Teb.K. m. 10/2)....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan açık yargılama sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların bir yıllık evli olduklarını, tarafların bu evliliklerinden müşterek çocuklarının bulunmadığını, davalı ile görücü usulü, tam tanımadan evlendiğini, davalı tarafın babasının ev hayatlarına karıştığını, davalı tarafın ve ailesinin kendisine huzur vermediklerini, evlendiğine bin pişman olduğunu, davalı eşinin ailesinin kendisine iftira attığını, başkası ile birliktelik yaşandığını beyan ettiklerini, mesnetsiz ve suçlamalara maruz kaldığını belirterek davalı taraftan maddi ve manevi tazminat, ziynet eşyalarının iadesini, kendisi için 1.000 TL nafakaya hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir. Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırılması için ilgili kolluğa yazı yazılmış olup, verilen cevabi tutanakta; davacı kadının ev hanımı olup, aylık gelirinin olmadığı, oturduğu evin kira olduğu, ailesinin desteği ile geçimini sağladığı , davalı erkeğin ise şirkette depo elemanı olarak görev yaptığı, aylık 5.300,00.-TL maaş aldığı, başka bir gelirinin olmadığı tespit edilerek bildirilmiştir....
Mahkemece,asıl davanın kısmen kabulüne,karşı davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, 8.3.1999 tarihli çeyiz senedindeki çeyiz eşyaları ile altınlarının davalılarda kaldığını, boşanma davasının derdest olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasındaki boşanma davasının henüz kesinleşmediği, dava tarihi itibariyle taraflar arasında evlilik birliğinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki evlilik birliğinin dava tarihinde halen sürdüğü ve açılan davanın niteliği itibariyle evlilik birliği içindeki malların tasfiyesine yönelik olduğu anlaşıldığından davaya bakmakla görevli olan mahkeme Aile Mahkemesidir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı mirasçıları vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili T1 tarafından davalı kadın aleyhine evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeni boşanma davası açıldığını, dava devam ederken müvekkilin vefat ettiğini, mirasçıların davaya devam ettiğini, davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında asıl kusurlu olduğunun tespiti ile mirasçılık sıfatının sona ermesini talep ettiklerini, davalı kadının kusurlu olduğunu, kadının bu evliliği maddi çıkarları için yaptığını, yerel mahkemenin kusura ilişkin değerlendirme ve tespitlerinin hatalı olduğunu, arz ve izah ettikleri üzere yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında asıl ve ağır kusurlu olduğunun tespitine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı kadın üzerinde bırakılmasını talep ederek kararı istinaf etmiştir....
-TL manevi tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, davalı yasal süresi içinde davaya karşı yazılı beyanda bulunmamıştır. Mahkemece; "Dava, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinde "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Yapılan yargılamada; davacı, davalı tarafından şiddete, hakaret ve tehdide maruz kaldığını, şiddet nedeniyle mahkememizce koruma kararı aldığını, davalı ile aralarında sürekli tartışma yaşandığı ve huzursuz olduğunu iddia etmiştir....
TMK 166/son gereği kesin hükümden sonra üç yıl geçmesine rağmen ortak hayatın yeniden kurulamaması ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Kutay'ın velayetinin davalı anneye verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....