Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SAVUNMA: Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin davacı-karşı davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını, davacı-karşı davalının evliliği çıkar amaçlı gerçekleştirdiğini, evlilikle alakalı hiç bir sorumluluk almadığı gibi düğün sebebiyle takılan tüm para ve altınları alarak evden kaçarcasına ayrıldığını, evliliği bir gelir ve geçim kapısı olarak gördüğünü, evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmediğini, davalı-karşı davacının davacıya yaklaşmaya çalıştığı her anda "rahatsızım kanamam" var türünden bahaneler uydurduğunu, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacının kusurlu olduğunu belirterek esas davanın reddi ile karşı davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mersin 5....

Aile Mahkemesinin 2016/2079 esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, ancak müvekkilinin hamile olması ve evliliğinin ilk ayları olması nedeniyle davadan feragat ettiğini, davacı-karşı davalının müvekkilinin ailesi ile görüşmesini istemediğini, ailesi ile birlikte olduğu zamanlarda da fiziksel şiddet uyguladığını ve onur kırıcı söz ve hakaretlerde bulunduğunu, davacı-karşı davalı tarafın nişanlılık ve evlilik döneminde de bayanlarla görüşmeye devam ettiğini, müvekkiline karşı kıskanç olduğunu ileri sürerek şiddet uyguladığını, davacı-karşı davalının müşterek çocuk ile ilgilenmediğini taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk için aylık 500 TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili lehine 100.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini, çeyiz olarak müşterek konuta getirilmiş olan eşyaların aynen...

Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı-karşı davalı kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, TMK.nun 174/2. maddesi gereğince manevi tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı-karşı davacının, ziynet eşyalarına ilişkin hükme dair istinaf başvurusu yönünden; Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyelerdir. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altını ziynet olarak değerlendirilmektedir....

değerden düşürücü bir sebep sayılamayacağı, dosyada tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgunun da bulunmadığı; kocanın tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin mahkemece kabul edilen kocanın kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, kadının davasının kabulü ile boşanma kararı verilmesinde; tarafların evli kaldıkları süre, kocaya atfedilen kusurlu davranışlar gözetildiğinde kadın yararına maddi ve manevi tazminat takdir edilmiş olması ile miktarlarında da usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır....

Davacı tarafın dava dilekçesinde açıkça bir delile dayanmamış olması nedeni ile toplanacak delil bulunmaması dosya kapsamında dava dilekçesindeki iddiaları ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ispatlayacak delil bulunmaması, davacının bir dönem kadın konuk evinde kalmasının tek başına evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ispata elverişli olmaması ve boşanma davalarında hakimin tarafların ikrarı ile bağlı olmaması nedeni ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

önüne alındığında davalının ateşli silah ile davacıyı yaralaması, davacıyı darp etmesi gibi eylemleri nedeniyle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, buna yukarıda anlattığımız davalının tam kusurlu eylemlerinin neden olduğu, davacıya atfa kabil bir kusurun dosya kapsamında tespit edilemediği, tarafların evlilik birliğinin devamında taraflar, müşterek çocuk ve toplum için korunması gereken bir faydanın kalmadığı anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, Maddi tazminat yönünden; Davalının tam kusurlu olması ve davacıya atfı kabil bir kusurun olmaması, TMK 174/1 maddesi gereğince mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz tarafın kusurlu taraftan tazminat isteyebileceği, toplanan delillerden maddi tazminat isteyen davacının kusursuz davalının ise tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır....

Terk sebebine dayanan boşanma davasının kabulü için usulüne uygun ve samimi ihtar tebliğine rağmen, ihtar edilen eşin haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmemesi gerekir. Bir başka ifade ile terk ihtarında samimiyet esastır. Somut olayda davacı erkeğin ihtarı, dava dilekçesinde hem evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine hem de terke dayandığı için samimi değildir. Bu nedenle davacının terke dayalı boşanma davasının reddi gerekmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası bakımından ise; Türk Medeni Kanununun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma davasının açılmış olması halinde boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....

talebinin reddine karar vermek gerektiğini belirterek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukları Eslem ...'...

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda;1- DAVANIN KABULÜNE Ağrı ili Tutak ilçesi Erdal nüfusunun cilt no:44 hane no:14 bsn: 374 'de kayıtlı, TC Nolu, Ferit ve Sevim'den olma, 15/09/1993 Van doğumlu T1 ile aynı yer nüfusuna kayıtlı, bsn:187, TC Nou, İdris ve Beyaz'dan olma 11/06/1992 TUTAK doğumlu T2'ın TMK.'nun 166/1 maddesi uyarınca EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA 2- Müşterek evlilikten doğan ve henüz reşit olmayan 06/08/2018 İpekyolu doğumlu TUĞRA CAN ARAS'ın velayetinin annesi olan davacıya bırakılmasına, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, Velayet verilmeyen baba ile müşterek çocuğun her ayın 1. ve 3....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştiğinde nafakanın arttırılarak 800,00 TL yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde ise 124.917,50 TL’nin 13/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacının çeyiz eşyası davasını geri aldığı anlaşıldığından açılmamış sayılmasına hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı erkek vekili tarafından; hüküm tamamı yönündenistinaf edilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma ve ferileri ile ziynet alacağı ve çeyiz alacağı istemine ilişkindir....

    UYAP Entegrasyonu