Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkememizce uyaptan alınan nüfus kayıtlarından tarafların 14 yılı aşkın süreden beri evli oldukları anlaşılmış, taraf beyanlarının serbest irade ürünü olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve taraflar yönünden ortak hayatın çekilmez hale geldiği, uzman dinlenilmesinin gerekli olmadığı, taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat, nafaka ve boşanmanın diğer mali sonuçları hususlarındaki anlaşmanın mahkememizce tarafların sosyal ekonomik durumlarına ve kamu düzeni ile ilgili hususlara uygun bulunduğu anlaşıldığından TMK.nun 166/3 maddesi gereğince tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar vermek gerektiği düşüncesine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından asıl davanın reddi ve ferileri yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise karşı davanın reddi ve ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin tüm temyiz itirazları yersizdir. 2.Davacı-davalı kadının asıl davanın reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak görülen boşanma davasında ilk derece mahkemesince, “davacı-davalı kadının henüz yasal olarak evlilik birliği devam ederken sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olduğu, davalı-davacı erkeğin ise evine yeterince...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2019/139 ESAS 2020/33 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli) KARAR : Yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili Av....

    DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl ve karşı dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet ve çeyiz eşyası alacağına ilişkindir. 1- Davacı-karşı davalının katılma yoluyla istinaf itirazlarının incelenmesinde ; Davacı-karşı davalı kadın süresinde vermiş olduğu katılma yoluyla istinaf dilekçesinde boşanma hariç, tazminatlar, kusur, tedbir ve yoksulluk nafakasının reddi ve çeyiz eşyasına yönelik kararı istinaf etmiştir. Katılma yoluyla istinaf isteği asıl istinaf isteğine sıkı sıkıya bağlıdır. Davalı-karşı davacı erkeğin sadece kendi tazminat taleplerinin reddi, iştirak nafakası ve kusur durumuna yönelik istinaf itirazı vardır....

    Bu bağlamda maddi tazminat isteminde bulunan davacının mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenmiştir. Bu durumda kusursuz veya daha az kusurlu olan taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminatı isteyebileceğinden davacının istemi yerinde görülmüştür. Davacı kadının boşanma sonucunda kendisine evlilik birliğinin sağladığı yararlar ve içinde bulunduğu olumlu koşullar geleceğe dönük olarak ortadan kalkacaktır. Ayrıca boşanmadan sonra hayat standardı (yaşam biçimi, seviyesi) olumsuz etkilenecektir. Tarafların evlendikleri ve boşandıkları yaşları, evlilikte geçen süre ve evlilik birliğine verilen emek ve katkılar, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, yaşadıkları çevre ve fiziksel ve bedensel sağlık durumları ve özellikle mali durumları gözetilmiş ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre ve ayrıca kusur durumları ve görülecek zarar dengesi de gözetilerek karşı tarafın ödeyeceği maddi tazminatın miktarı belirlenmiştir....

    DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı 01/10/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalının 2001 yılında evlendiklerini bu evliliklerinden 2 çocuklarının olduğunu, davalı erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini bu olay sonrasında tarafların ayrı yaşamaya başladıklarını, davalı erkeğin düzenli olarak çalışmadığını, gelirini kendisine harcadığını evin giderlerine katkısının olmadığını, davalı erkeğin fiziksel ve sözel şiddet uyguladığını en son bir kadın ile kaçtığını, Sonuç olarak tarafların evlilik birliğinin temelinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, çocuk için 750,00 TL iştirak nafakası, davacı için 1.500,00 TL Yoksulluk nafakası, nafakalara her yıl TEFE/TÜFE oranında arttırılmasına, 50.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi...

    -TL maddi tazminat, müvekkilinden faydalanan ve müvekkilinin yuva kurma ihayatını birlikte geçireceği hayat arkadaşını arama yolunda, kötü niyetli olarak müvekkilinden maddi olarak menfaat sağlayan ve müvekkilinin duyguları ile oynayan davalının 50.000,00.-TL manevi tazminatın müvekkili yararına davalı aleyhine hükmolunmasını, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Mahkemece; "Asıl ve birleşen davalar, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı (TMK m. 166/1) olarak açılan boşanma istemine ilişkindir. Asıl dava yönünden; Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır....

    Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; TMK'nun 166/1.maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, gerçekleşen kusur durumuna göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabit olup, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde, Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır...

    Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime taktir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir....

      Davalı/k.davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müşterek çocuk ile baba arasında yatılı şekilde şahsi ilişki kurulmasının hatalı olduğunu, hükmedilen nafaka miktarlarının ve tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu, ziynet yönünden ıslah dilekçelerine konu ziynetlerin tamamının müvekkile verilmesi gerektiğini, ev eşyası alacağına yönelik davanın reddedilmesinin hatalı olduğunu, davanın adli yardımlı olarak görüldüğünü, erkek eşin ağır kusurlu olması nedeniyle alacak yönünden karşı tarafa vekalet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kararın kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Asıl davanın konusu; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma, karşı davanın konusu; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma ve ziynet/ çeyiz eşyası alacağı talebine ilişkindir....

      UYAP Entegrasyonu