Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK'nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK'nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır....
kuruluna yetki verildiğini, davalı kooperatifin ortaklarına konut inşa etmek için satın aldığı arsayı konut inşa etmeden satmasına yönelik kararın iyiniyet esaslarına aykırılık teşkil ettiğini, genel kurul toplantı yerinin ana sözleşmeye aykırı belirlendiğini ileri sürerek mutlak butlanla geçersiz toplantıda alınan kararlar nedeniyle 14/05/2018 tarihinde yapılan 2017 yılı olağan genel kurulun iptaline veya yoklukla malul olduğunun tespiti ile toplantıda alınan kararların geçersizliğine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; genel kurul toplantısına katılarak ret oyu veren davacının usulüne uygun muhalefet şerhi bulunmadığını, ancak toplantı öncesi usulüne uygun şekilde çağrılan bakanlık temsilcisinin gelmemesi üzerine tutanak düzenlenerek toplantının 1 saat ertelendiği, bu sürede de bakanlık temsilcisinin gelmediğinin tutanakla belirlenerek toplantıya başlandığı, bu işlemlere rağmen bakanlık temsilcinin gelmemesi üzerine mahalli idare amirine durumun yazılı olarak bildirilmediği için alınan kararların mutlak butlanla batıl olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı kooperatifin 10.06.2012 tarihli genel kurulunun yönetim ve denetim kurullarının ibrasına ilişkin gündemin 7 nolu maddesinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, 10.06.2012 günlü kooperatif genel kurulunun yönetim ve denetim kurulunun ibrasına ilişkin maddesinin iptali istemine ilişkindir....
Esas sayılı dosyasından yapılan itirazın iptali ile takip devamına, davalı aleyhine alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve avukatlık vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı tarafından belirtilen akdedilmiş olan sözleşmenin 11.9 maddesinde "Taraflar, işbu sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın çözümünde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kabul eder" ifadesinin geçersiz ve mutlak butlanla malul olduğunu, şöyle ki : HMK'nın yetki sözleşmesi başlıklı 17. Maddesinde "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler....
Belirlenen sebeplerle somut olaydaki ikinci evliliğin TMK'nın 145 ... maddesinde düzenlenen mutlak butlan hukuki sebebiyle iptaline karar verilmesi yerinde olmayıp bu yöndeki kararın onanması şeklindeki ... çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evliliğin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Cumhuriyet Savcısı tarafından re'sen açılmış, mahkemece de kabul edilerek tarafların evliliğinin mutlak butlanı sebebiyle iptaline karar verilmiştir. Başka bir ifade ile Cumhuriyet Savcısının isteği doğrultusunda karar verilmiştir. Cumhuriyet Savcısının kararı temyiz etmekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Temyiz dilekçesinin bu sebeple reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 16.05.2013 (Per.)...
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı ile davacıların murisinin rıza ile evlendiğini, evliliğin butlanını gerektirecek bir sebebin mevcut olmadığını, mirasın bölünmesinin engellenmesi amacıyla bu davanın açıldığını, butlan davasının sadece eşler tarafından açılabileceğini, nispi butlan davasının açılması için öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiğini, birlikte yaşamamaya ilişkin iddianın asılsız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların talebinin evliliğin nisbi butlan ile iptaline ilişkin olduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 159 uncu maddesinde nisbi butlan sebebi ile dava hakkının mirasçılara geçmeyeceğinin açıkça düzenlenmiş olduğu, bu davayı açma hakkının yalnızca eşlere ait olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Aksi takdirde, yapılan sözleşme, mutlak butlan ile bâtıl sayılır. Somut olayda, taşınmazın ruhsatsız yapıldığı, dolayısı ile kamu düzenine ve İmar Yasasına aykırı olduğu tartışmasızdır. Öte yandan, sözleşmenin yapıldığı tarihte bu inşaatın ruhsata bağlanıp bağlanamayacağı araştırılmamıştır. Eğer sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle davacıların arsası üzerine ruhsata bağlı bir bina yapılamayacağı saptanırsa, yapılan sözleşme, mutlak butlanla bâtıl olur. Dolayısı ile sözleşme tarihi itibariyle imar planı olmayan ve ruhsata bağlanması mümkün bulunmayan bir inşaatın yapımını, arsa sahipleri isteyemeyeceği gibi, yüklenici de üstlenemez. Zira, böyle bir sözleşmenin konusu imkânsız sayılır ve mutlak butlanla bâtıl addedilir. Bu itibarla mahkemece yapılması gereken iş; yukarıdaki açıklamaların ışığı altında araştırma yapılmasından ve sonucuna göre bir hüküm kurulmasından ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, vesayet altına alınan vasisi olduğu kısıtlı ...'un yasal temsilci iznini almadan nikah kıydığını belirterek Türk Medeni Kanununun 153. maddesi gereğince evliliğin iptalini dava etmiştir. Mahkemece, kısıtlamanın Türk Medeni Kanununun 408. maddesi gereğince isteğe bağlı olduğu ve evlenme kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğundan izin almaya gerek bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 13.03.2009 gün 2009/312 esas, 2009/543 karar sayılı ilamı ile ..., Türk Medeni Kanununun 408. maddesi gereğince kısıtlanmış ve kendisine kardeşi yasal temsilci olarak atanmıştır. Kısıtlılık hali devam etmektedir....
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK'nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK'nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır....