Şöyle ki, tarih ve yevmiye numarası yukarıda belirtilen İmamoğlu Noterliği’nde düzenlenen sözleşmenin başlığı “Düzenleme Şeklinde Mal Rejimi Sözleşmesi” olup sözleşme “... mal ayrılığı rejimi tanzim olup buna göre 1)Tarafların evlenmeden önce edindikleri mallar kendilerine ait olacak, taraflardan hiçbirisi diğerinden, ölüm, boşanma,evliliğin iptali ve bitimi halinde mal varlığı talebinde bulunmayacaktır. 2) Koca Ömer Çekiç sadece evliliğin bitimi halinde evlenmeden önce kendi kazanımı olan 6275 parseldeki 532 m2 arsa üzerine yapılmış evin 1/2sini ...’e devrini yapacak ve başkaca herhangi bir talepte bulunmayacaktır. 3) Ölüm halinde mirasçı olarak kocanın emekli maaşı ve 2. maddedeki evin yarısını talep edebilecektir. 4)Tarafların evlilik sonrası edindiği mallarda da evliliğin bitimi halinde her hangi bir talepte bulunmayacaktır.”maddelerinden oluşmaktadır. Bu maddelere göre sözleşmenin içeriğinde mevcut mal rejiminden mal ayrılığı rejimine geçiş kabul edilmiştir....
Dava, erkek tarafından, TMK'nun 149 ve 150 maddeleri uyarınca nispi butlan nedeni ile evliliğin iptali, TMK'nun 165 maddesi uyarınca akıl hastalığı nedeni ile boşanma, olmadığı takdirde TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile açılan boşanma, karşı dava ile kadın tarafından TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca karşı eşin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferilerine ilişkindir....
Somut davada ki ispatlanan vakıaları açıkladığmızda; Yargıtay uygulamasında baskı yapmak evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında duygusal şiddete yönelik olduğundan boşanma konusu davranışlardan sayılmaktadır. Ömer Uğur Gençcan Boşanma Hukuku 2019 Basım Sayfa 562- 566) Ekonomik durumu yeterli olduğu halde bağımsız konut sağlamamak ekonomik şiddete yönelik bir davranış olduğundan evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında kusur sayılmaktadır. Kendi ailesi ile oturmaya zorlamak kusurlu davranıştır. (Ömer Uğur Gençcan Boşanma Hukuku 2019 Basım Sayfa 618) Eşlerin doğrudan fiziksel ve Sözel şiddete yönelik hareketleri evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu davranışlardandır. Ancak söz konusu şiddet eylemlerinden sonra tarafların barışmamış olmaması gerekmektedir....
Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan boşanmanın fer'i niteliğindeki nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur, boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Kesinleşen boşanma davasında tarafların anlaşmalı (TMK. m.166/3) olarak boşandıkları ve davalı erkeğe kusur yüklenmediği anlaşılmaktadır. Durum böyleyken, eldeki davada yeniden kusur belirlemesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.12.2015 (Prş.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından nafaka ve tazminatların miktarları yönünden; davalı (koca) tarafından ise boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kadının açtığı dava sonucunda tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı ve davalı 27.08.2014 tarihli dilekçeleriyle temyizden sonra düzenledikleri protokol uyarınca anlaşmalı boşanmak istediklerini açıklayarak davadan ve temyizden feragat ettiklerini bildirmiş iseler de, dosyaya ibraz edilen ... 7. Aile Mahkemesinin 09.09.2014 tarih, 2014/630 esas, 2014/595 karar sayılı kararı ile tarafların boşandıkları, boşanma kararının 23.09.2014 tarihinde kesinleştiği, bu halde evliliğin boşanma ile sona erdiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek vasisi tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı vasisinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı erkek, dava dilekçesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanma talep etmiş; 01.06.2015 tarihinde ise davacı vasisi davayı ıslah ederek tarafların evlenmeleri sırasında davacı erkeğin "evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olduğunu" ileri sürerek, terditli olarak evliliğin bu sebeple butlanına karar verilmesini, aksi takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin *17.04.2007 gün ve *11505-6482 sayılı ilamiyle*onanmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü....
Mahkemece olay TMK. nun 178.maddesinde belirtilen, "evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar" hükümleri kapsamında değerlendirilerek 1 2012/1346-7285 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle dava reddedilmiş ise de, davacı ile davalı arasında sözleşme ilişkisinin bulunduğunda duraksama bulunmamalıdır. Taraflar arasındaki ilişki akdi ilişki olduğu içinde BK.nun 125.maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Eldeki dava 9.2.2011 tarihinde açıldığına göre de olayda zamanaşımı süresinin dolmadığının kabulü gerekir. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek işin esasına girilip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....
Dava, TMK'nın 149. maddesi gereğince evliliğin nispi butlan nedeni ile iptali olmadığı takdirde, 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine ilişkindir. Davalı erkek, usulünce yetki itirazında bulunmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK m. l16/1- a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini (HMK m. l17/3) düzenlemiştir. Ön sorunun incelenme yöntemi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilmiştir. Mahkeme tarafından sadece davacı kadının adres kayıt sisteminden alınarak, öninceleme duruşmasından çok sonra davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Görüldüğü üzere, Mahkeme tarafından davalı erkeğin yetki itirazı ön sorun şeklinde incelenmemiştir. Davalının yetki itirazının mahkemece hadise şeklinde incelenerek karara bağlanması gereklidir....
Evliliğin sona ermesi, aile konutuyla ilgili işlemi rızaya bağlı olmaktan çıkarır ve 194. madde etkinliğini yitirir. Davacının evliliği boşanma kararı ile sona erdiğine göre, iptal davası hukuki dayanağını yitirmiş, dava konusuz kalmıştır.Öyleyse davanın esası hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmek, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu nazara alınarak taktir ve tayin edilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.01.2016 (Çrş.)...