Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yi kasten yaralama suçundan kurulan hükümde; sanığın, mağduru iki tanesi toraksa nafiz olacak şekilde dört bıçak darbesiyle yaralayarak hemopnömotoraksa ve yaşamsal tehlike geçirmesine sebebiyet verdiği olayda, suçta kullanılan aletin cinsi, hedef alınan vücut bölgesi, darbe sayısı, yaraların yerleri ve niteliği birlikte dikkate alındığında sanığın eyleme bağlı ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu ve sanık hakkında mağdur ...’yi öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, suçun niteliğinde hataya düşülerek, yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması, c- Sanık ...’ın, mağdur ...’i sol el 3 ve 4. parmaklarda amputasyona, (kopmaya), 1. ve 2. parmaklarda kısıtlılığa neden olacak şekilde yaraladığı olayda, ......

    Bu durumda yıllık izinlerin kullanılıp kullanılmadığı ve izin formları konusunda davacı asil çağrılıp dinlenilmeli, davacının beyanları ve izin formları birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yıllık izin ücreti alacağı konusunda eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi hatalı olup, bozma sebebidir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 21.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Noterliği’nin 09/04/2018 tarih 3946 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “mobing yapılması, 2016 yılı Ocak zammının verilmemesi ve buna bağlı alacaklarının ödenmemesi, emzirme odasının olmaması, haklı talepleri ile ilgili sert tepki verilmesi, ücretsiz izin konusunda eşit işlem yapılmaması, ücretsiz izin talebinin karşılanmaması” nedenlerine dayalı haklı sebep iddiasıyla feshetmiştir. Davalı taraf feshin haklı olmadığı savunmasını yapmıştır. Davacının 17/08/2016 tarihinden 09/04/2018 tarihine kadar doğum sonrası önce rapor sonrasında ücretsiz izin kullandığı, ancak 09/03/2018 tarihli dilekçesi ile 09/04/2018 tarihinden itibaren 1 yıl daha ücretsiz izin talep ettiği, izin talebinin iş yoğunluğu gerekçesiyle uygun görülmediği belirlenmiştir. Dosyaya sunulan davalının kurum içi yazışmalardan davacı işçiyle aynı birimde görev yapan işçilere ücretsiz izin verildiği gibi ücretsiz izin sürelerinin de uzatıldığı görülmüştür....

      ve yıllık izin ücreti alacaklarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

        E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır....

          Tarafların resmi nikah yapmadan yaşamaları, bu birleşmenin kanuni ve medeni evlenmeye tekaddüm eden bir nişanlanma mahiyetinde olmadığını göstermektedir. Bu nendenle uyuşmazlığın aile hukukundan kaynaklandığından söz edilemez. Davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılıp sonuçlandırılması gerekir (Aynı Yönde Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2015/19702 Esas ve 2017/5682 Karar sayılı ilamı). Açıklanan nedenle, davaya bakmakla görevli mahkemenin Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı HMK'nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine ve dosyanın yargı yeri olarak belirlenen mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- ) 6100 sayılı HMK'nın 21, 22 ve 23. maddeleri gereğince Kayseri 4....

          Kaçırma bir nevi evlenmeye ikna için olmuştur. Nitekim dosyamızda mağdure ile sanığın ilerleyen aşamalarda tekrar gerçekten evlendikleri ve evliliğin devam ettiği anlaşılmaktadır. Yasanın cezayı artırmak istediği durum kaba cinsel arzuların tatmini için cinsel saldırı yapmak amacıyla ve bunu temin etmek için hürriyetten yoksun kılma suçunun işlenmesidir. Evlenmek amacıyla suçun işlendiği ve cinsel saldırının da gerçekleştirilmediği bir durumda cezanın artırılması, yasadaki suçta ve cezada kanunilik ilkesine uymadığı için maddi ceza hukukundaki yorum yasağını ihlal etmek olacaktır. Açıklanan nedenlerle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

            Davacı idare, davalı tarafından kaçak olarak, yani satış izin belgesi alınmadan sanayi suyu satışı yapılması nedeniyle "Yer Altı Suyunun Satışı, Taşınması, Tüketilmesi ve Denetlenmesi Esaslarını Belirleyen Yönetmeliğin" 9/4-a maddesine göre ilk tespite ve bu tespitten sonra davalıya satış izin belgesi alması hususunda tebligat yapılmasına rağmen idareye başvuruda bulunulmamasından sonraki tespite dayalı olarak iki adet sanayi suyu satış cezası tahakkuk ettirmiş, eldeki bu dava ile ödenmeyen bu iki adet sanayi suyu satış ceza bedelinin tahsilini istemiştir. Dosyadaki belgelerden her ne kadar yönetmelik gereği ilk ceza bedelinin usule uygun olarak belirlendiği anlaşılmış ise de, artırımlı olarak belirlenen ikinci ceza bedelinin usulünce belirlendiği ve tahsili gerekip gerekmediği hususları yeterince incelenmemiştir....

              Somut uyuşmazlıkta, davacı işçinin çalışma süresine göre hak kazandığı izin süresi 110 gün olup , dosyaya sunulan izin belgelerine göre kullandığı izin süresi ise 100 gündür. Bu halde, davacının kullanmadığı izin süresi 10 gün olup davalı işverence iş akdinin feshinden sonra 2013 yılının 4. ayı ücret bordrosunda 10 günlük izin ücreti karşılığı 359,25 TL brüt yıllık izin ücretinin ödendiği anlaşılmaktadır. Kaldı ki, davacı işçi de dava açılmadan önce işverene gönderdiği 12.04.2013 tarihli ihtarnamede 10 günlük izin ücreti alacağı olduğunu bildirmiştir. Davacı bu beyanıyla bağlı olup, kullanmadığı 10 günlük izin süresi ücretinin de ödendiği anlaşıldığından yıllık izin ücreti talebinin reddi yerine kabulü hatalıdır. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.10.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Davalı tanıklarının buna dair tüm anlatımları somut bilgi ve görgüye dayalı olduğundan itibar edilmiş, aksi yöndeki davacı tanıklarının beyanlarının davacı erkeğin söylediği kadarıyla duyuma dayalı olması ve tanıkların bu konuda somut bilgi ve görgüye dayalı bilgilerinin bulunmaması nedeniyle bu yöndeki anlatımlarına itibar edilmemiştir. Buradan hareketle davalı kadının kayınvalidesinin kadının annesini araması ve sürekli davacı karşı davacı kadını şikayet etmesi, davacı ve ailesinin davalı kadının bakire olmadığını ima etmesi, bu konuda dedikodu çıkartması davalı kadının toplum ve aile içerisinde küçük düşmesine ve rencide olmasına yol açacak nitelikte olup buna engel olmayan, kayıtsız kalan, hatta ve hatta bu konuda tarafsız bir tutum takınmayarak bizzat ailesinin yönlendirmesi ile hareket eden davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu