Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ceza Dairesince incelenmesi üzerine 1 yıl 6 ay hapis cezası olarak belirlenen düzelterek esastan ret kararının sanığa 09.07.2020 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, sanığın tebliğ tarihi itibariyle vesayet altında olduğunu belirterek eski hale getirme talepli dilekçe verdiği, mahkemesi tarafından Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesine itirazı kabil olmak üzere eski hale getirme isteminin reddine dair verilen 10.06.2021 tarih, 2018/144 E. 2018/645 K. sayılı ek kararda itiraz merciinin yanlış gösterilmesi nedeniyle sanığın yanıltıldığı, bu konuda inceleme ve karar verme görevinin Yüksek Yargıtay’ a ait olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Sanık, vesayet altında olduğunu belirterek istinaf kararının vasiye tebliğ edilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; bu hususta kovuşturma aşamasında herhangi bir delil ileri sürülmediği gibi, eski hale getirme talebi ile birlikte kısıtlılığa dair bir belgenin ibraz edilmediği dikkate alınarak, 09.07.2020 tarihinde sanığa tebliğ edilen Ankara...

    a 24.12.2014 tarihinde Tebligat Kanunu 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, vesayete ilişkin kararın 20.1.2015 tarihinde kesinleşmiş olduğu, kısıtlılığa ilişkin kararın 9.01.2015 tarihinde bu kez kısıtlıya elden tebliğinin yapıldığı ve daha sonra 19.02.2015 tarihli dilekçesi ile kısıtlının, vesayet haline ilişkin durumunun yeniden değerlendirilmesi ile birlikte mahkemesinden yeni taleplerde bulunduğu, kısıtlılık kararı veren sulh hukuk mahkemesince bu talebin vasinin şahsına ilişkin olduğu gerekçesiyle değerlendirme için dosyanın denetim makamı olan .... tevdi edildiği ancak denetim makamınca, talep içeriğinin vasinin şahsına itiraz niteliğinde olmadığı, kaldı ki şahsa itiraz için yasal süre olan 10 günlük sürenin de geçirilmiş bulunulduğu, diğer beyanların değerlendirilmesine yönelik hususun asliye hukuk mahkemesi denetim görev kapsamında bulunmadığı gerekçeleriyle sulh hukuk mahkemesine dosyayı iade ettiği, sulh hukuk mahkemesince bu kez temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize...

      İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 27/12/2019 tarihli raporla müteveffa Ali İREY'in, evlilik tarihi itibariyle, evlenmeye engel halinin olmadığı tıbbi kanaatine varıldığı ve yine aynı tarihte fiil ehliyetine de haiz olduğunun bildirildiği…” gerekçesiyle davanın reddine hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; bütün delillerin değerlendirilmediğini, tanık beyanlarına itibar edilmediğini, raporların çelişkili olduğunu, üst kuruldan rapor alınması ve davanın kabulü gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, Türk Medeni Kanununun 145/2. maddesi uyarınca evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali istemine ilişkindir. Aşağıdaki hâllerde evlenme mutlak butlanla batıldır: 1. Eşlerden birinin evlenme sırasında evli bulunması, 2. Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması, 3. Eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması, 4....

      Davalı vekili, müvekkilinin kızının evlendiğinde 4 aylık hamile olduğunu, hamile olan kızının evlenmesine izin vermemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının, çocuklara ev alacağına söz verdiğini, bu sözün bono ile belgelendiğini, bononun vadesi geldiğinde evin alınmadığını ve borcun muaccel hale geldiğini, müvekkilinin amacının davacının oğlu ile kızı için ev almak olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının senedi evlenmeye izin vermek için değil çocuklara alınacak evin teminatı olarak aldığını ifade ettiği, davacıların senedin ahlaka aykırı bir nedenle alındığını ispat edemedikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili istinaf talebinde bulunmuştur....

        HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, evlenmeye karar verdiği davalı ile aralarında yaptıkları adi yazılı mehir senedi uyarınca, bedelini ödeyerek üçüncü kişilerden satın aldığı ... ada ... sayılı parseldeki 4 no’lu bağımsız bölümün ½ payını kendi adına, kalan ½ payını da davalı adına tescil ettirdiğini, daha sonra adına kayıtlı ½ payı da davalıya satış göstererek devrettiğini, devirler sonrası davalı ile resmi nikah kıydıklarını, ancak nikah sonrası davalının evi terk ettiğini, davalıya yaptığı bağışın hukuki sebebinin ortadan kalktığını, bağışlamanın geri alınması şartlarının oluştuğunu, davalı tarafından taşınmazın bedelsiz devri konusunda kandırıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir....

          Eşlerin evlenmeye engel derecede yakın akraba olmaları evliliği mutlak butlanla batıl kılar. Mutlak butlan davası, Cumhuriyet savcısı tarafından res'en açılır. Bu dava ilgilisi olan herkes tarafından da açılabilir. Somut Olayda, ... ile ...'nin amca-yeğen oldukları, Türk Medeni Kanunu'na aykırı olarak evlendikleri iddiasına dayalı olarak, Cumhuriyet Savcısı tarafından davaname ile; evliliğin butlanına karar verilmesi istenmiştir. Bu durumda, dava nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde olmayıp, Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan Türk Medeni Kanununun 145/4. maddesi gereğince mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptaline ilişkindir. Görev kamu düzenine ilişkin olup,4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMKm.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

            Taraflar arasında evlenmeye engel teşkil edecek şekilde akrabalık bulunması, evliliği mutlak butlanla batıl kılar. (TMK.md.129/1) Mutlak butlan davası, Cumhuriyet savcısı tarafından res'en açılır. Bu dava ilgilisi olan herkes tarafından da açılabilir. (TMK.m.146/2) Somut Olayda, nüfus kayıtlarına göre davalıların teyze-yeğen olarak göründükleri iddiasına dayalı olarak, Cumhuriyet Savcısı tarafından davaname ile evliliğin iptali istenmiştir. Bu durumda, dava nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde olmayıp, Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan Türk Medeni Kanununun 145/4. maddesi gereğince mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali istemine ilişkindir. Görev kamu düzenine ilişkin olup ,4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK. m.118-395) kaynaklanan uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

              Bu durumda, soybağı ve kayıt düzeltme davasının sonucu beklenilerek, karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.05.2019 (Prş.)...

                nın, kızı mağdurenin sanık ... ile kaçmasından sonra ve bu nedenle araya girenlerin etkisiyle evlenmelerine rıza göstermesinde, cinsel istismar suçuna katılma kastının bulunmadığı, evlenmeye rızanın, kızının toplum nazarında itibar kaybına uğramasını önleme nedenine dayalı olabileceği, bunun kızını önce evlendirmeyip, sanık ... ile nişanlamasından anlaşıldığı da düşünülmeden, cinsel istismar suçundan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK'nın 89/1, 2-a-b-d, 62, 52/2, 4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin kusur durumuna, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ve ceza miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddine; ancak: 09/12/2013 tarihli Adli Tıp Kurumu Bakırköy Şubesinden alınan raporda ve 27/07/2015 tarihli Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan raporda meydana gelen kaza neticesinde katılanın kemik kırığı şeklindeki yaralanmasının fonksiyonel kısıtlılığa neden olduğu tespit edilmesine karşın yüzde sabit iz oluşturduğuna dair bir belirleme ve tespit yapılmamasına...

                    UYAP Entegrasyonu