"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlık (dayı-yeğen) ilişkisi bulunması sebebiyle evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali isteğine ilişkin olup, Cumhuriyet Savcısı tarafından re’sen açılmıştır. Davalılardan ...’ın, diğer davalı ...’ün dayısı olduğu ileri sürülmüştür. Davalı ...’ün annesi Adile tarafından, davalı ... ile kardeş olmadığı, ...’ın, kocası...’in yeğeni olduğu, aralarında bir kan bağının bulunmadığı ileri sürülerek nüfus kaydının düzeltilmesi için dava açıldığı, temyiz dilekçesinde ileri sürülmüştür....
Asliye Ceza Mahkemesinin 22.5.2002 tarihli mahkumiyet kararının Yargıtay'da temyiz aşamasında bulunduğu, henüz kesinleşmediği, kesinleşmeyen mahkumiyet hükümlerinin icra edilemeyeceği ve dolayısıyla bu hükümlerin doğal sonucu olan kısıtlılığa ilişkin uygulamaların yapılamayacağı açıktır. 20.3.2003 tarihinde henüz kesinleşmemiş olan mahkumiyet kararı uyarınca tesis edilen işlemde ve bu işleme karşı açılan davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, ... İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 13.2.2004 gününde oybirliği ile karar verildi....
Hastanesi Baştabipliğine yazılan müzekkerede,davacının evlilik tarihi olan 03.05.2011 tarihi itibarıyla rahatsızlığının evlenmeye engel olup olmadığının tespiti istenilmiş ise de,düzenlenen sağlık kurulu raporunda "davacının şu an itibarıyla evliliği yürütemeyeceği" belirtilmiştir. Söz konusu rapor hüküm kurmak için yeterli kabul edilemez. Mahkemece yapılacak iş, davacının evlenme tarihinde sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunup bulunmadığı ve yine evlenme tarihinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunup bulunmadığı yönünde rapor almak ve bundan sonra tüm delilleri birlikte değerlendirerek sonucu uyarınca bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu gereklilik yerine getirilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 29/05/2018 NUMARASI : 2018/430 ESAS 2018/358 KARAR DAVA KONUSU : Evlenmeye İzin KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davacılar vekili tarafından süresinde istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353. maddesi gereğince; duruşma yapılmadan incelenmesine karar verilerek, HMK'nun 355. maddesi gereğince de; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacılar, dava dilekçesinde özetle; evlenmesine izin istenilen küçük T4 16 yaşını doldurduğunu, 17 yaşından gün almaya başladığını, kızlarının köyden kapı komşuları olan Ozan Özdamar ile uzun bir süredir gönül ilişkisine girdiğini, bu gönül ilişkisine karşı çıkmalarına rağmen kızlarının kendilerinden gizli olarak gönül ilişkisine devam ettiğini, kızlarının evlenme konusudaki isteğinin ve...
İptal talep edilen 17.11.1986 günlü 19284 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmış olan Tasarrufu Kısıtlanan Bina, Arsa ve Arazi Hakkında Yönetmelik'in 4.maddesi ile "ek ve değişiklikllerine izin vermeyen veya ek ve değişikliklerine belirli şartlarda izin verilen binaların, sözü edilen kanunun 1.ve 2.gurup taşınmaz kültür varlığı olarak guruplandırılmıştır. bulunan taşınmaz kültür varlıkları ile aynı anlamı ifade ettiği tartışmasızdır. Sözü edilen Yönetmelik 1. ve 2. grup eski eserler binaların kısıtlı sayılacağını, ancak (Ticaret, sanat, zanaat veya mesleki bir faaliyet icraası için yapılan, tesis maksadı dışında bir fonfsiyon verilen veya bu amaçla kullanılanlar hariç) demek suretiyle bunların kısıtlı değil normal vergilendirileceklerini belirtmiş bulunmaktadır....
un katılan ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Hakkında kısıtlılığa ilişkin bir karar bulunmayan katılan ...'a yönelik eylemden ötürü kurulan hükümlerde, katılanın babası olan ... suçtan doğrudan zarar görmediği gibi mahkemece katılma kararı verilmiş olması da hükmü temyiz hakkı vermeyeceğinden ...'un temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2) Sanık .... hakkında katılan ...'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelemesinde: Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır....
nin evlenmeye karar verdiklerini, ailelerinin de evlenmelerine izin verdiğini, ancak ...'nin yaşının tutmaması nedeniyle çocukların gayrı resmi olarak evlendirildiklerini, düğün aşamasında ...'nin anne ve babasının ...'nin babası olan davacı ...'dan resmi nikah yapılması karşılığı olarak açıktan teminat senedi aldıklarını, resmi nikah yapılınca senedi geri vereceklerini taahhüt ettiklerini, bu şekilde davacının boş senede imza attığını, resmi nikahın yapılacağı sırada davalının kızını evlendirmek istemediğini ve alıp götürdüğünü, daha sonra senedin 25.000,00 TL olarak doldurulup icra takibi başlatıldığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, haksız takibin iptaline ve davalının %40'tan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Sanıkların mahkûmiyetlerine Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde; Sanığın mağdureyi evlenmeye zorlamak için cinsel amaçla alıkoyduğu anlaşıldığı halde, TCK.nın 109/5. maddesinin uygulama dışı bırakılarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, evlenme vaadiyle İstasyon Mahallesi 1215 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını bedelsiz olarak davalıya devrettiğini, önceki eşinden boşandığı halde davalının evlenmeye yanaşmadığını ileri sürülerek taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, evlenmeye hazır olduğunu, 11 senedir beraber yaşadıklarını, davacının eski eşiyle boşanma aşamasındayken beraber yaşamaya başladıklarını, resmi nikahın yapılması vaadiyle ve 250 gr altın karşılığında taşınmazın kendisine devredildiğini, taşınmazı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Aile Mahkemesi TARİHİ :17.07.2014 NUMARASI :Esas no:2013/939 Karar no:2014/584 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kabul edilen evlenmenin butlanı davası ile kendisi için hükmedilen tedbir nafakası miktarı ve reddedilen yoksulluk nafakası ile tazminat istekleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması veya evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olması, evliliği mutlak butlanla sakatlar (TMK. md. 145/2-3)....